Estetikte devrim; plazma tedavisi ile zamanda yolculuk artık mümkün!
Kırışan, yıpranan, sarkan cilt dokusu artık bu dokuyu genç ve nemli tutan kolajenlerin üretiminin tetiklenmesiyle yenilenebiliyor. Kendi kanınızdan alınan birkaç damla kandan elde edilen plazmanın cildinize geri enjekte edilerek kolajen üretimini artırdığı bu tedavi ile kendi kendinizin ilacısınız.
Ülkemizde pek bilinmeyen PRP-plazma tedavisi, dünyada her geçen gün gelişme gösteren ve merak edilen tedavi olup modern tıbbın devrimi niteliğindeki gelişmelerinden biri.
Kişinin kendi kanından elde edilen plazma yüze ve vücuda naklediğinde kök hücreleri uyararak kırışıklıkların giderilmesinden, yaraların iyileşmesine ve saç dökülmesine kadar alternatif bir yöntem olarak kullanılıyor. Hiçbir alerji riski taşımayan bu tedavide kendi kanınızdan elde edilen kök hücreleriyle yenilenip zamanı geriye döndürmek ve bebeksi cilde sahip olmak artık hayal olmaktan çıkıyor.
PRP ile Kendi Kendinizin İlacı Olun…
Şu ana kadar yapılan kök hücre tedavilerden farklı olarak en önemli özelliği hücrelerin klinik ortamlarda çoğaltılıp sonradan aktive edilmemesi ve kişinin kendi damarından alınan az miktardaki kanın fraksiyonlarına ayrılarak elde edilen plazmanın sorunlu bölgeye küçük miktarlarda yedirilerek uygulanması esasına dayanan yöntem kök hücreleri aktive ederek deride kolajen tabakayı uyararak cildin yenilenmesini sağlıyor. Son derece kolay uygulanan bu tedaviden hemen sonra günlük hayatınıza devam ediyorsunuz.
Türkiye’de gelişme gösteren ve merak edilen PRP kök hücre mucizesini, uygulamanın öncülerinden MD Dermatoloji Kliniği’nden Dermatoloji Uzmanı Dr. Gökhan Gökler anlatıyor:
- Tedavi yöntemini kısaca anlatır mısınız?
PRP Plazma tedavisi yönteminde, hastanın kendi kanı alınarak; 8 dakika boyunca 3000devir/dakika santrifüj ediliyor. Santrifüj sonucu, kırmızı kan hücrelerinden ayrışan plazma kısmı, mezoterapi veya dolgu yöntemi ile cilde uygulanıyor. PRP yönteminde elde edilen bu plazma yoğun trombosit (pıhtı hücreleri) içeriyor. Ortamda bulunan lökositler (beyaz kan hücreleri) ve aktive olmuş pıhtı hücreleri, büyüme faktörleri salgılayıp kök hücrelerin aktive edilmesini sağlar. Böylece cildin dokusunda yenilenme meydana gelir. Bu yöntemin en önemli avantajı hastanın kendi kanından elde edilmiş olması ve kesinlikle herhangi bir alerji riski taşımamasıdır.
- Plazma tedavisinin uygulama aralıkları hakkında bilgi verir misiniz?
Yaşa bağlı olarak, her hastamızda ortalama 2 ile 4 haftalık aralıklarla yapılacak 2-4 arası tedavi öneriyoruz. Elbette hastanın ihtiyacına göre seanslar değişiklik gösterebiliyor. Her uygulama 15-20 dakika kadar sürüyor.
- Peki uygulama sonuçları ne kadar kalıcı oluyor?
Yaşlanma devam ettiği için elbette cilt kendini bir süre sonra tekrar salıyor.
Hasta en erken bir yıl sonra olmak üzere isterse tekrar işlem isteyebilir. Ama eğer hasta yeterli sonuç aldıysa tekrar yaşlanana kadar bir daha yaptırmak zorunda da değildir.
- Plazma tedavisi bir anti aging yöntemi yoksa hastalıkların iyileşmesi için de kullanıyor musunuz?
Doğal bir şekilde cildi sağlıklı hale getiren bir yöntem olduğu için yaraların iyileşme tedavisinde oldukça başarılı sonuçlar aldığımızı söyleyebiliriz. Aynı mekanizma ile yaşlanan deri tabakasının (en sık kullanılan yüz, boyun el sırtı gibi bölgeler yanında vücudumuzun tüm bölgelerinde kullanmak mümkün) gençleşmesinde, akne izlerinde ve saç dökülmesi şikayetlerinde alternatif bir yöntem olarak kullanıyoruz.
- PRP’de lazer, ışık tedavisi, dolgu enjeksiyonu veya Botulinum toksini uygulaması ile birleşmesi önerir misiniz? Bir risk taşır mı?
Hayır, eşzamanlı tedavi olarak uygulamak mümkündür. PRP uygulaması deri yenilenmesi sağlaması nedeniyle lazer veya ışık tedavisinden sonra yapılabilir. Bununla birlikte PRP ile dolgu veya Botox uygulamasının birleştirilmesine yönelik deneyim mevcut değildir. Uygulamanın dolgu uygulaması ile birleştirilmesi sakıncalı görülmemekle birlikte Botulinum toksini uygulaması ile birleştirilmesi önerilmez.
- Son olarak uygulamanın fiyat aralığı hakkında bilgi verebilir misiniz?
Seans başı 750-1000 TL arasında değişiyor diyebiliriz. Elbette hastaya ve ihtiyaç olan bölgeye göre fiyat belirleniyor.