Neden her zaman herşeye bir bahane buluruz? soru bu. Özellikle ertelenmemesi gereken konular hep rafa kalkar. Sonra gün gelir her geçen gün doldurduğunuz raf yükü taşıyamaz duruma gelir ve puf… Herşey bir anda çöker.
Anlık mutluluklar
Herşeye bir bahane buluruz çünkü, anlık mutluluklar aslında aradığımız bir an dahi olsa birşeyleri geride bırakabilmek ve anın tadını çıkartabilmek içindir. Anın tadını çıkartmayalım demiyorum anın tadını çıkartırken olması gereken yapılması gerekenleri de unutmamalıyız. Bir düşünün, anne saat 6'da kızını okuldan alması gerekiyor ve bir saat ünce de arkadaşlarıyla alışverişe gitmiş, zamanın nasıl geçtiğinin farkına varmadan saat yedi oluvermiş. Burada sebebin ne olduğu da önemli tabi ama prensipte annenin sorumsuz davranışını görüyoruz.
Yapmanız gerekeni yapmalısınız…
Daha farklı bir örnek verecek olursak, çalıştığınız ortamda patrondan sonra en yetkili kişi sizsiniz diyelim, firmada yaşanan sorunlarla birebir siz muhatapsınız ve sorunlara çözüm bulma adına patrona rapor etmeniz gerekiyor. Buraya kadar siz herşeyi doğru yaptınız. Sıra patronunuza geldiğinde ise, bir düşünün bütün anlattığınız sorunlara karşı duyarsız kalırsa ne yapardınız . Çoğu insanın yaptığı gibi, sinirlenip sanki bütün bu olanların sorumlusu sizmişsiniz gibi davrandığını farz edelim. Sinirlenip konuyu kapatmaya çalışmak realiteden kaçmak listeye ertesi gün için bir eksi daha ekleyecek. Sizin yapmanız gereken karşınızdaki gibi konudan kaçmak yerine kendi sorumluluklarınızın farkında olup yapmanız gerekeni yapmak ve sonradan pişmanlık duymamak için, huzurlu bir şekilde olayları izlemek olmalı. Ne de olsa siz üzerinize düşeni yaptınız. Bu günü yaşayalım derken yarınında var olduğu gerçeğinden uzaklaşmamalıyız