YAKIN OLMAK İÇİN UZAK DUR BENDEN - BORDERLİNE

Psk. Özlem KANDEMİR

Patolojik kişilik örgütlenmeleri arasında narsisizmden sonra en bilindik olan kişilik bozukluğu “borderline” kişilik yapılanmasıdır. Sınır kişilik olarak tercüme edebileceğimiz bu kavramı; boşluk duyguları, kimlik karmaşası, kontrolsüzce ortaya konan öfke tepkileri, özel ilişkilerde aldatılma ve terk edilme korkuları, ilişkilerde karşı tarafın ilgisini çekmek üzere yapılan manipulatif davranış, intihar girişimleri, göz korkutmalar, zaman zaman gerçeklik algısının kaybı gibi özellikler gösteren bir kişilik örgütlenmesi olarak kısaca tanımlayabiliriz.

İlişkilerinde sürekli bir güven bunalımı yaşayan ve her daim fantastik bir terk edilme kaygısıyla başa çıkmaya çalışan sınır kişiliklerin, ne zaman nerede nasıl bir tepki vereceğini önceden kestirmeniz oldukça yorucu bir çaba gerektirir. Yalnız kalmayı tolere edemediklerinden, yakın ilişkilerde tutunabilmek için çılgınca bir efor sarfederler ancak yine de başarısız olurlar ve sırf yalnızlıklarını azaltmak pahasına rastgele ilişkiler kurabilirler. Hayatı tamamen ya siyah ya beyaz ikileminde algılayan bu kişiler, sevdikleri birini bir gün yere göğe sığdıramayıp aşırı yüceltirken, ertesi gün yerin dibine sokmaktan imtina etmezler. Biri ya çok iyidir ya da çok kötü; ara renkler görülmez, ortalama duygular yaşanamaz. Çoğu, kendini sürekli boşlukta hissettiğinden ve kronik can sıkıntısından yakınır.

Kimlik karmaşası bir ömür boyu devam eder çünkü kendilerindeki olumlu ve olumsuz yanların bir sentezi yapılamamıştır. Bu yüzden kim olduğu konusunda kararsızlık hakimdir. Ergenlik dönemine özgü kimilik edinme çabası, sınır kişilikte yoğun bir şekilde yaşamın her anında  deneyimlenmeye devam eder. Yani hayat boyu süren bir çeşit ergenlik krizi söz konusudur.

Yaşamın erken döneminde maruz kalınmış olan “ihmal” nedeniyle aşırı bağlanma ve yalnızlıktan kaçınma ihtiyacı içinde kıvranan borderlar; ilişkilerde yaklaşma ve uzaklaşma, sevgi ve nefret, öfke ve suçluluk, yüceltme ve değersizleştirme şeklinde gelgitlerin kısır döngüsünde yaşar dururlar.

İntihar teşebbüsü veya intiharla ilgili göz korkutma ile kendine zarar verme davranışlarının en çok görüldüğü vakalar sınır kişiliklerdir. Bununla beraber madde kötüye kullanımı ve madde bağımlılığının en sık görüldüğü kişilik tipidir.

Sınır kişiliğin tepkilerinin tutarsız ve ölçüsüz olması, güven duyamaması, terk edilme korkuları ve terk edilmemek için yaptıkları manevralar, herhangi bir ilişkinin sessiz, sakin yaşanmasına imkan tanımaz. Karşı taraf yakınlaştıkça uzaklaşan, kaçtığında kovalayan, ya nefret eden ya da olağanüstü bir hayranlık besleyen, agresyon ve cinsellik dürtülerini kontrolsüz salvolarla partnerinin üzerine fırlatan bir sınır kişilikle yaşamak oldukça yorucu ve yıpratıcıdır.

Kısacası borderline kişiliklerin hayatları, fırtınalı bir denizde filikayla yolculuk yapmak gibidir. Özellikle ikili ilişkilerdeki işgalci tutumları nedeniyle, partnerlerine boğuluyormuş hissi yaşatırlar.  Aşırı bağlanma ve sahiplenme, borderline kişinin ilişkilerinde hemen başlangıçta kendini gösteren bir davranıştır. Kişi yeni sevgilisiyle obsesif bir şekilde uğraşır, onun hemen her kelimesi, mimik veya jestlerine karşı hasiyet geliştirir. Özel ve devamlı bir ilgi bekler ve bu ilgisi karşılıksız kalırsa da temel duygusu öfke olur. Arzuladığı ilgiyi elde ettiğinde ise, kaybetme korkusundan dolayı strese girer ve yatışmak için uzaklaşma eğiliminde bulunur. Kısacası border olmak kadar bir borderla yaşamak da çok zordur.

SINIR KİŞİLİK’TEN İNCİLER!

-          Tam bir buçuk saattir beni aramıyorsun, nerdesin sen? Öldüm meraktan.

-          Nerdesin? Napıyorsun? Yanında kim var? Ne zaman geleceksin? Öğle yemeğinde ne yedin?

-          Ben seni bu kadar severken senin beni sevmeme şansın nasıl olabilir ki? Mutlaka seviyorsun ama belli edemiyorsun!

-          O beni sevmese ben onu niye bu kadar seveyim ki, deli miyim ben?!

-          Ya beni incitirse, ya beni yarı yolda bırakırsa…

-          Ya benimsin ya kara toprağın!

-          Gitme bak gidersen kendimi intihar ederim!

-          Senden nefret ediyorum, Allah cezanı versin, sakın beni terk etme!

-          Yakın olmak için, uzak dur benden.

-          Ben aklımı seninle bozdum, hiç kimseyle işim olmaz.

-          Gerçek şu ki, herkes seni incitecek. Yapman gereken tek şey, acı çekmeye değer birini bulmak.

-          Ne onunla olabiliyorum ne de onsuz, ne ayrılabiliyorum ne de birlikte olabiliyoruz; sürünüp gidiyorum işte.

-          Beni seviyor musun? Bir daha söyle. Bir daha… Yalan söylüyorsunnnnn!

-          Kimse seni benim seni sevdiğim kadar sevemez.

-          Oynadın mı büyük oynayacaksın, elini korkak alıştırma.

-          Neden bugün suratın asık, yoksa artık beni sevmiyor musun? Yoksa benden ayrılmak mı istiyorsun?

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (6)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.