Derleyen: Mine Akverdi / AKŞAM GAZETESİ
Modern dünyada mutlu ve sağlıklı ilişkiler yaşamak giderek güçleşirken uzmanlar konuyu masaya yatırdı, sıkça yapılan hataları ve mutlu ilişkiler için yapılası gerekenleri sıraladı. 'Aşk diye bir şey yok' diye kestirip atmayın, tavsiyelere kulak verin.
Kalbe giden yol mideden geçer derler. İşin aslı, bir kalpten diğerine giden hayli uzun bir yol ve mutlu aşkı, güzel bir birlikteliği yakalayabilmek için bu uzun yolda ziyaret edilmesi gereken pek çok durak vardır. 'Günümüzde doğru dürüst birini bulmak çok zor', 'artık kimse uzun ve mutlu ilişkiler yaşamıyor' gibi söylemlerin ayyuka çıktığı son dönemde bilim dünyası da mutlu ilişkiler kurabilmenin formülleri üzerine kafa yoruyor. Psychology Today dergisi de iki kalp arasında uzanan yolun geçtiği durakları bulmak konuyu masaya yatırdı. İşte en çok yapılan hatalar ve psikolog, psikiyatr gibi uzmanların 'güzel, sağlıklı ve mutlu bir ilişki' için verdikleri tavsiyeler...
DIŞARI ÇIKIN
Şans perisi gittiğiniz bir konserde yanınıza çok çekici birini oturtabilir; evinizde televizyon karşısında pineklerken tesadüfen biriyle tanışma şansınız ise sıfır. Doğru kişiyle karşılaşamamaktan ve yalnızlıktan şikayet edenlerin yapması gereken ilk şey fırsatlar yaratmak için dışarı çıkmak. Güvendiğiniz bir arkadaşınızdan sizin sosyal hayat koordinatörünüz olmasını isteyebilir, onunla çeşitli etkinliklere katılıp aracılığıyla yeni birileriyle tanışabilirsiniz. Hayat müfredatınızın dışında bir ilgi alanı bulup onun üzerinde çalışarak öz güveninizi artırabilir ve yeni çevrelere girebilirsiniz. Zira psikolog Wendy Wasson özgüvenin insanı daha çekici kılan bir özellik olduğuna dikkat çekiyor.
SEÇİCİ OLMAYIN, KÖTÜ SEÇİM DE YAPMAYIN
ABD'deki Swarthmore Üniversitesi'nden psikoloji profesörü Barry Schwartz'ın araştırmaları çok çeşitli ürünler karşısında tüketicinin paralize olduğunu ve hiçbir şey alamadığını ortaya koyuyor. Schwartz aynı şeyin ilişkilerde de geçerli olduğunu söylüyor. 'Çok fazla kişiyle flört etmek ve pek çok seçenek olduğunu düşünmek kişinin biriyle mutlu bir ilişki kurma konusunda hareketsiz kalmasına neden oluyor. İnsanlar adım atmak için en mükemmel kişiyi bulmaları gerektiğine inanıyor' diyen Schwartz bir birlikteliğe adım atmak için mükemmeli beklemektense 'yeterince iyi' olduğunu düşündüğünüz biriyle karşılaştığınızda harekete geçmek gerektiğini de ekliyor: 'Bir birliktelik, o kişinin size uygun olduğuna, ilişkinizin güzel olacağına inanmakla başlar. Ama inanmaktansa önce emin olmayı beklerseniz yalnız ölürsünüz.'
Uzmanlar aşırı seçici davranmayın diyor ama kötü seçimler yapmayın diye de uyarıyor. Özellikle hep aynı kötü seçimleri tekrarlıyorsanız, örneğin hep arıza tipleri buluyor ya da sessiz ve içekapanıklara tutuluyor ve sonuçta hep mutsuz oluyorsanız kendi psikolojinizi gözden geçirmelisiniz. Çünkü insanlarla ilişkilerimizi küçük yaşlarda yakın çevremizde gördüğümüz ilişki şekilleri doğrultusunda kuruyoruz. Ve o örneklerin hepsi iyi örnekler değil. Kurduğunuz ilişkinin size tanıdık gelmesi, sizi mutlu edeceği anlamına gelmiyor. Kendinizi test etmek için eski sevgililerinizin her birinin belli başlı 10 özelliğini listeleyin. Sonra sizin istediğiniz ideal ilişkide olması gereken 10 şeyi yazın. Hiç uyuşmuyorsa seçimlerinizi gözden geçirmelisiniz.
AŞKA åŞIK OLMAYIN
Üçüncü buluşmanız yarın ve siz heyecan içindesiniz; günlerdir onun ne harika biri olduğunu düşünmeden edemiyorsunuz. Ama bir mesaj geliyor ve malum kişi kısaca işi çıktığını, buluşamayacağınızı bildiriyor. 'Bunu nasıl yapar!' diyerek öfke kapılıyor, hayal kırıklığı yaşıyorsunuz. Çünkü onu hayalinizde çok üstün bir varlık, sizin için yaratılmış mükemmel biri konumuna getirdiniz. İşin aslı onu, sizi atlatacak karakterde biri olup olmadığını bilemeyecek kadar az tanıyorsunuz. Uzmanlar, ilişkilerde hızlı gitmenin zararlı olduğunu söylüyor. Tüm umutlarınızı daha ilişkinin başlangıcında doğru dürüst tanımadan o kişiye bağlamak ya da iyice tanımayı beklemeden cinsel birliktelik yaşamak ilişkinin doğal seyrini bozuyor ve insanları büyük yanılgılara, ardından da hayal kırıklıklarına itiyor. Zira hem duygusal hem de fiziksel açıdan hızlı gittiğinizde daha tanımadan kendinizi kaptırıyor, kimi problemleri, yanlışlıkları görmezden geliyor veya fark edemiyorsunuz. Kısacası hayallere kapılıp, aşka aşık olup sonra da acı çekmek istemiyorsanız ilişkiyi biraz ağırdan almalı, partnerinizi tanımaya çalışmalısınız.
UYARI SİYALLERİNİ GÖZARDI ETMEYİN
Sırf Celine Dion dinliyor diye flörtünü anında terk eden de var, eski sevgilisi ile her dakika telefonla konuşmasına rağmen o kişiyle ilişkisini aylarca sürdüren de. Partnerinize kıymet biçme işi biraz sanat biraz da bilim ister. Zira birinin tuhaflıkları ile güzelliklerini tartarken o kişinin genel varlığını göz ardı etmemek gerekiyor. Peki, hoşa gitmeyen bir özelliğin ilişkiyi bitirecek bir şey mi yoksa tolere edilecek bir şey mi olduğunu nasıl bilebilirsiniz? İşte uzmanların önerileri: Hoş olmayan ve temeli daha derinlere dayanan davranışlara karşı gözünüzü açık tutun. Süreklilik gösteren saygısız ve sorumsuz davranışlara mantıklı açıklamalar getirmeye çalışmayın. Bu tür kötü davranışlar zamanla daha kötü hale gelir. Mutlu evlilikler mutlu flörtlerin ardından gelir, bu yüzden flört ederken partnerinizi olduğu gibi kabul edebiliyor musunuz bunu anlamalı, bazı davranışlarının zamanla düzeleceği beklentisi içinde olmamalısınız.
KALIPLARINIZI KIRIN
İğneyi kendinize batırmayı da ihmal etmemek gerekiyor. Kalıplarınızı kırarak yepyeni kapılar açabilirsiniz. Örneğin 'asla kısa boylu bir adamla / küçük göğüslü bir kadınla olmam' diyorsanız bir kez de hafiften sizinle flört eden bu tipte birine şans vermeyi deneyin. Ya da hep maço erkeklere / asi kadınlara yöneliyorsanız bir kez de yumuşak huylu biriyle yakınlaşın. Bu deneyimlerden çok şaşırıcı sonuçlar alabilir, ilişkileri sürdüremeseniz de kalıplarınıza bağlı kalmaktan kendinizi kurtararak gelecek ilişkilere daha farklı biri olarak girebilirsiniz.