Ara tatilin, tamamlanamamış işleri tamamlamak için iyi bir fırsat olduğuna dikkat çeken Başaran, sonbahara özel etkinliklerin de öğrencilerin ilgisini çekebileceğini söyledi.
Bu yıl, 18-22 Kasım tarihleri arasında ilk kez ara tatile çıkacak öğrenciler için geri sayım başladı. Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Ilgın Başaran, ara tatili ilk kez deneyimleyecek olan öğrenciler için öneriler sundu. Ara tatilin, tamamlanamamış işleri tamamlamak için iyi bir fırsat olduğuna dikkat çeken Başaran, sonbahara özel etkinliklerin de öğrencilerin ilgisini çekebileceğini söyledi.
Yurt dışında da benzer ara tatil uygulamalarının yapıldığını belirten Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Ilgın Başaran, okul içi ve okul dışı kurumların da ara tatile hazır olmaları gerektiğinin altını çizdi. Başaran, "İlk kez yapılacak olan bu ara tatil öncesi planı olmayan aileler panik yapabilir" diyerek, "Ara tatili, tamamlanamamış işleri tamamlamak, eksiklikleri gidermek için değerlendirmek doğru olacaktır. Örneğin; okumaya başlayıp bitiremediğin bir kitabı bitirmek, bir resmi veya bir yap pozu tamamlamak, odayı düzenlemek, görmek isteyip de göremediğin bir yere gitmek, bir aile büyüğünü ziyaret etmek ve bazı ders konularını tekrarlamak gibi. Özellikle İzmir gibi ılıman şehirlerde sonbahar etkinlikleri yapmak da çocuklar için cazip olabilir. Kır veya orman gezintileri düzenleyip, yaprak koleksiyonu için bir adım atılabilir. Doğa ile çocuğu bütünleştirecek olan bu etkinliklerde çocuklar topladıkları yaprakları bir kağıda yapıştırıp, üzerine bilimsel adlarını ve özelliklerini yazabilirler" dedi.
Öğrencilerin soluk alabileceği bu ara tatilde belediyelerin desteği ile sanatsal veya sportif faaliyetlerin de düzenlenebileceğini ifade eden Başaran, "Çalışan anne ve babaların çocukları için okul yönetimi müzeye, hayvanat bahçesine geziler düzenleyebilir. Belediyeler de kısa ve ilgi çekici sanatsal ve sportif kurslar düzenleyebilir. Yine çocukların ilgisini çekebilecek uçurtma şenlikleri de bu dönemde düzenlenebilir. Hafta boyunca da çocuk filmleri ve çocuk tiyatrolarına gidilebilir. Evde ise kitap okuma, hikaye anlatma, kek, kurabiye pişirme gibi etkinlikler yapılabilir" diye konuştu.
Peki beslenme nasıl olmalı?
Diğer yandan, ara tatilin sonbahara denk gelmesiyle çocukların beslenmesinin de büyük önem taşıdığına dikkat çeken Yaşar Üniversitesi MYO Gıda İşleme Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel de, şu önerilerde bulundu:
"Bu dönemde vücudun direnci arttırılmalıdır. Bunun için besinlerden önce en önemlisi su tüketimidir. Güne iyi bir kahvaltı ile başlayarak vücudun savunma mekanizmasını güçlendiren yiyecekler seçilmelidir. Özellikle E vitamininin bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi bulunmaktadır. Soğuk algınlığında vücut direncini arttırmakta ve A vitamininin okside olmasını engellemektedir. Yeşil yapraklı sebzeler, fındık, ceviz ve yağlı tohumlar E vitamini içeriği bakımından zengin yiyeceklerdir. Bağışıklığı güçlendiren besinlere örnek olarak brokoli, somon-sardalye gibi yağlı balıklar, portakal, yeşil çay, yumurta, bal kabağı, domates ve yoğurt sayılabilir. Bu besinlerden bir kısmı antioksidan içeriği ile bir kısmı ise protein ve vitamin yönünden zenginliği ile vücuda direnç kazandıracak ve aynı zamanda metabolizma hızını düzenleyerek aşırı kilo alımının önüne geçilebilecektir. B vitamini içeren yiyeceklere de beslenme düzeninde yer vermek gerekmektedir. Tam tahıllı ekmek, baklagiller, yeşil yapraklı sebzeler, et ve süt ürünleri B vitamini içeren yiyeceklerdir."