Anne ve babalar hem kendileri aralarında hem de çocukları ile kurmuş oldukları ilişkide sağlıklı iletişim yollarını tercih etmesi gerektiğini belirten Medicana Bursa Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Ece Özçırak, "Bu tercih hem yaşanılan tüm sorunların üstesinden gelebilmelerini hem de çocuklarına ileriki hayatta sağlıklı iletişim kurabilme becerisini kazandırır. Etkili iletişim, ebeveyn ve çocuk arasındaki köprünün kurulmasını ve birbirlerini daha iyi anlamalarını sağlar. Elbette ki her anne baba çocuğunu en iyi şekilde yetiştirmek ister. Çocuğuna iyi niyetle yaklaşmaya çalışır. Burada ailenin vereceği iyi bir eğitim çocuğuyla kurduğu sağlıklı iletişim becerilerini kullanmasına bağlıdır" dedi.
Sağlıklı bir ailede etkili iletişim denildiği zaman akla ilk gelen şey aile üyelerinin birbirlerinin duygularını, düşüncelerini anlayıp kabul etmesi olduğunu belirten Ece Özçırak, "Bazen eşler hem kendi aralarında hem de çocuklarıyla ilişkilerinde birbirlerinin duygularını ve düşüncelerini göz ardı eder. Bu sebeple, sağlıklı iletişimi kurabilmek için önce birbirimizi tanımak ve karşı tarafın temel gereksinimlerine saygı duymak gerekir. Etkili bir iletişim kurmanın temel prensiplerinden biri aile üyelerinin birbirlerine yeterince zaman ayırması ve iletişimi sıklaştırmaktır. Açık ve doğrudan iletişim kurarak ne istediğimizi, ne beklediğimizi bizi üzen şeyleri net bir şekilde belirtmemiz gerekir. Kendi istek ve beklentilerimizden bahsederken karşı tarafın düşüncelerini ve duygularını da göz önünde bulundurmamız gerekir. Çocuklarla kurulan ilişkilerde onların sizi bir yetişkin gibi anlamasını beklememeliyiz. Mutlaka, çocukların anlayacağı bir şekilde iletişim kurulmalıdır. İletişim kurarken, beden hareketlerimiz ve yüz ifadelerimizle karşımızdaki kişiyi dinlediğimizi, ilgimizin karşımızdaki kişide olduğunu göstermeliyiz" şeklinde konuştu.
Aile içi etkili bir iletişim kurabilmek öncelikle iyi bir dinleyici olmayı öğrenmemiz gerektiğine değinen Özçırak, "Konuşma esnasında dikkatimizi karşımızdaki kişiye verip sözünü kesmeden, göz teması kurarak karşı tarafı dinlemeliyiz. Karşı tarafı yargılamadan, suçlamadan dinleyip sadece ne hissettiğini ve ne düşündüğünü anlamaya çalışmalıyız. Karşımızdakini dinlerken başka bir işle meşgul olmamalıyız. Tüm bunların yapılması hem bizim karşımızdakini daha iyi anlamamızı sağlar, hem de aile içi iletişimin olumlu yönde ilerlemesini pekiştirecektir. Böylece, aile içinde yaşanılan her türlü anlaşmazlıkların çözümünde etkili iletişim kullanılarak, aile üyeleri kendilerini rahatça ifade edip birlikte ortak bir çözüm yolu bulabileceklerdir" diye konuştu
Kaynak:www.haberler.com.tr