Uyku bozukluğu trafik kazalarına davetiye çıkarıyor

Kalın boyunlu, şişman ve yaşlılarda daha sık görülen Obstrüktif Sleep Apne Sendrome(OSAS) hastalığı, gece iyi uykuyu engellediği için gündüz uyumaya ve günlük aktivitelerin azalmasına yol açıyor.

Uyku bozukluğu trafik kazalarına davetiye çıkarıyor


Kalın boyunlu, şişman ve yaşlılarda daha sık görülen Obstrüktif Sleep Apne Sendrome(OSAS) hastalığı, gece iyi uykuyu engellediği için gündüz uyumaya ve günlük aktivitelerin azalmasına yol açıyor.

KAYSERİ (CİHAN)
Gündüz uyumaları daha çok araç kullanırken ortaya çıktığı için, bu hastaların kaza yapma riski daha fazla.

Kayseri Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Aksu, "Tıkayıcı Uyku Apne Sendromu" olarak adlandırılan OSAS hastalığının, uyku bozukluğuna bağlı olarak birçok sağlık sorununa neden olduğunu dile getirdi. Hastalığın, uyku sırasında üst solunum yollarında nefes alıp vermeyi zorlaştıran tıkayıcı bir etkenden kaynaklandığını ifade eden Doç. Dr. Aksu, "Kısa ve kalın boyunlu kişiler, şişmanlar ile yaşlılarda, boyun kasları nefes borusuna baskı yaptığı için OSAS hastalığı daha sık görülüyor" diye konuştu.

Hastalığın en önemli belirtilerinin horlama, uykuda nefes durmaları, gündüz uyuma eğilimi, yorgunluk ve halsizlik olduğunu anlatan Aksu, şu bilgileri verdi; "Nefes alıp vermeyi zorlaştıran bir tıkayıcıya bağlı olarak ortaya çıkan hastalık, uyku sırasında 30-40 saniye süreyle nefes durmalarına neden oluyor. Bu sırada kandaki oksijen miktarı azaldığı için oksijene duyarlı kalp ve beyin gibi organlar zarar görüyor, bunun sonucunda kalp hastalıkları ve felç riski meydana geliyor. Ayrıca gece düzenli ve iyi uyku olmadığı için, hastada gündüz uyuma eğilimi, günlük aktivitelerinde azalma, yorgunluk ve halsizlik hissi görülüyor."

Gündüz uyuma eğiliminin sabit oturma sırasında daha çok yaşandığına dikkati çeken Aksu, "OSAS hastaları oturma sırasında kısa süreli olarak uyurlar. Bu durum, uzun süre araç kullanan sürücülerde daha çok görülüyor. O nedenle OSAS hastalarının kaza yapma riski daha yüksek oluyor" uyarısında bulundu.

Hastalığın doğru tanı ve uygun yöntemle tedavisinin mümkün olduğunu anlatan Doç. Dr. Aksu, hafif seyreden hastalıklarda, ameliyatla nefes durmasına neden olan etken ortadan kaldırılabildiğini belirtti. 'Ağır durumlarda ise CPAP ismi verilen ve hastaya uyku sırasında pozitif basınçlı hava veren cihaz kullanılıyor' diyen Aksu, "Doğru tanı ve uygun yöntem kullanıldığı zaman hastalığın tedavisi yüzde 100 mümkündür. Ancak genellikle hastalığın belirtilerini taşıyan insanlar, bunları görmezden geliyor. Halk arasında (İçim geçmiş) diye nitelendirilen kısa süreli uyuklamalar, tedavisi mümkün olan, ancak tedavi edilmediğinde büyük sorunlara yol açan OSAS hastalığının habercisi olabiliyor" şeklinde konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Psikiyatri Haberleri