Kayseri’de 21 kişinin öldüğü trafik kazasını, yurdun değişik yerlerinden gelen kaza haberleri izledi. Son günlerde artan katliam gibi kazaları önlemek için başta kış lastikleri olmak üzere çeşitli tedbirlerin üzerinde duruluyor. Direksiyon başına geçen kişilerin trafik kurallarına uyma kosunudaki yeterliliklerinin sorgulanması, ayrıca sürücülerin herhangi bir sağlık sorunu yaşayıp yaşamadıklarının belirlenmesi de olayın bir başka boyutu. KBB, Baş ve Boyun Cerrahı Op. Dr. Erkan Aktan’ın bu noktada dikkat çektiği konu ise gündüz uyuklamaları, yorgunluk ve dikkat dağınıklığına yol açan uyku apnesi.
Tıkayıcı uyku apnesi sorunu yaşayanlarda beynin yeterince oksijenize olamadığını, bunun da dikkatsizliğe, kolay yorulmaya ve uyku ataklarına yol açarak kazalara zemin hazırladığını söyleyen Op. Dr. Erkan Aktan, bu durumun kaza nedenleri arasında göz ardı edilen önemli etkenlerden biri olduğunu söyledi, “Amerika’da ağır vasıta şoförlerine belirli aralıklarla uyku testi yaptırma zorunluluğu var. Uyku testinden geçemeyenlerin, sağlık problemi düzelmeden ehliyeti yenilenmiyor” dedi.
Dr. Aktan’a göre, uyku testi zorunluluğu trafik kazalarını durdurmada etkili bir yöntem olabilir: “Göz muayenesinden geçemeyenlerin ehliyeti nasıl iptal ediliyorsa, kazaları engellemek için şoförlere uyku testi yapılabilir ve bu testi geçemeyenlerin de ehliyeti iptal edilebilir.”
HORLAMAYLA BAŞLIYOR, KALBİ DURDURUYOR
Op. Dr. Erkan Aktan, uykuda nefesin 10 saniyeden fazla alınamaması olarak tanımlanan uyku apnesinin 90 saniyeye kadar uzayabildiğini söyledi. Bu durumun çok ciddi sonuçlar yaratabileceği uyarısında bulunan Aktan, genellikle önemsenmeyip hafife alınan apnenin bir diğer ölümcül sonucunun da ani kalp durması olduğunu dile getirdi. Her yıl kalp krizinden öldüğü zannedilen, aslında hiçbir kalp sorunu olmayan yüzlerce kişinin apneye bağlı ani kalp durması nedeniyle hayatını kaybettiğine vurgu yapan Aktan, aşırı kas yorgunluğunun uyku apnesini arttırdığını ve vücuda giren oksijen miktarını azalttığını belirtti. Aktan, bu tablonun kalbin atmasını sağlayan sinirlerde oksijensizliğe bağlı iletim bozukluğuna ve ölüme yol açtığını kaydetti.
AGRESİF DAVRANIŞLARA YOL AÇIYOR
Her yaşta görülebilen, çocuklarda daha çok geniz etinin büyümesine, erişkinlerde ise burun eğriliğine (deviasyon) bağlı olarak ortaya çıkan uyku apnesi, çoğunlukla 40 yaş üzerinde ve şişman erkeklerde görülüyor. Yoğun çalışma hayatı ve aşırı yorgunluk tıkayıcı uyku apnesini şiddetlendiren faktörler arasında. Horlama, uyurken nefes durması, yorgunluk, gündüz uykuya meyil, gün içinde enerjinin düşük olması, iş performansında azalma ve agresif davranışlar uyku apnesinin başlıca belirtileri. Böyle şikayetler yaşayanların bir KBB uzmanına başvurmasını öneren Dr. Aktan, tanı için genellikle uyku testi uygulandığını, bazen radyolojik tetkiklere de ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
TEDAVİ HASTAYA GÖRE DEĞİŞİYOR
Uyku testinde kan oksijen seviyesinin %90'ların altında uzun süre seyretmesi, kalp atım sayısının çok fazla olması, hastanın derin uykuya girememesi, uykuda nefesin durduğu anların sayısı ve süresi dikkate alınarak uygulanacak tedavi belirleniyor.
Yaşı, kalp sağlığı ve kilosu uygun olmayanlarda; solunum yoluna hava basarak solunum pasajını açan, maske tarzında bir cihazla basınçlı tedavi yoluna gidiliyor.
Cerrahi tedavinin ise çok basit ve lokal anesteziyle yapılabilecek ameliyatların yanı sıra hastadaki patolojinin yerine göre çok ağır ameliyatları da kapsayabildiğini belirten Aktan, basit vakalarda hastanın sosyal yaşamına hemen dönebildiğini, ağır vakalarda ise hastanede kalış süresinin uzadığını aktardı.
KORUNMADA KİLO KONTROLÜ VE EGZERSİZ ÖNEMLİ
Uyku apnesi sorunu yaşamamak için alınabilecek tedbirlerin başında ise kilo kontrolü geliyor. Op. Dr. Erkan Aktan’ın bu konudaki tavsiyeleri şöyle: “Kişi vücut kitle endeksini 30'ların altında tutmaya çalışmalıdır, ideali 20'ler civarıdır. Göbek etrafındaki yağlanma her gece göbeğin üzerine konulan ekstra ağırlık olarak düşünülmeli. Bu nedenle solunum kasları ve diyafram devamlı baskı altında kalır. Kişi spor yaparak kas tonusünü sağlamalı, düzenli egzersiz yapmalı.”
TÜLAY KARABAĞ