Unutmanın Ve Bağışlamanın Nörokimyası

Sağlıklı lişkilerin temelde güvene dayandığı bilinmektedir. Bilimciler beyinde duyguları tetikleyen kimyasal mekanizmaları incelemektedir.

Sağlıklı ilişkilerin temelinin güvene dayandığı bilinmektedir ve bilimciler beyinde duyguları tetikleyen kimyasal mekanizmalar üzerinde çalışmaktadır. Yapılan yeni bir çalışmada oksitosin hormonunun beyindeki korku sinyali veren bir bölgeyi baskılayarak, karşımızdaki kişilerin bizi daha önce hayal kırıklığına uğrattıkları durumlarda bile onlara güvenmemize neden olduğu gösterilmiştir. Bu bulguların sosyal fobi benzeri hastalıkların anlaşılmasında faydalı olacağı düşünülmektedir.

2005 Haziran ayında Science dergisinde yayımlanan bir çalışmada oksitosin hormonunun güven duygusunu arttırdığı ve diğer insanlarla olan ilişkilerimizde önemli bir role sahip olduğu ortaya koyulmuştur. Fakat bu duyguların hangi beyin bölgeleri ile ilişkili olduğu gizemini korumaktadır. Hormonların bizi nasıl etkilediğini daha iyi anlayabilmek için Zürih Üniversitesi"nden nörobilimci Thomas Baumgartner ve meslektaşları güven ve ihanet duyguları ile oynanan bir oyun sırasında gönüllü 49 erkeğin beyin aktivitelerini kaydetmişlerdir. Oyunda erkekler kendilerine verilen parayı oyun arkadaşları ile paylaşmaktadır. Paylaşılan kişi parayı farklı yatırımlarla arttırabilir ve kazancını arkadaşı ile paylaşır ya da ona ihanet ederek tüm paraya el koyar. Oyundan önce gönüllülere burun spreyi ile oksitosin verildiğinde karşılarındaki kişi paraya el koyduğunda dahi güvenmeye devam ettikleri görülmüştür. Kontrol grubundaki erkekler ise ihanete uğradıklarında teklif ettikleri para miktarını azaltmaktadır.

Neuron.dergisinin mayıs sayısında yayınlanan çalışmada oksitosin verilen erkeklerde çekilen işlevsel manyetik rezonans görüntüleri beynin amigdala adı verilen ve korkuda rolü olduğu düşünülen bölgenin aktivitesinde azalma olduğu görülmüştür. Hataların öğrenilmesinde rol alan dorsal striatum bölgesinde de benzer şekilde aktivasyonda azalma göze çarpmaktadır. Bununla birlikte eğer aynı oyun bilgisayara karşı oynanıyorsa oksitosin verilenlerde böyle bir azalma görülmemektedir. Bu da insanlar arasındaki etkileşimin önemini ortaya koymaktadır.

Newark Rutgers Üniversitesi’nden bilişsel nörobilimci Mauricio Delgado bu bulgular doğrultusunda, oksitosinin bizim ihanete uğrama ve olumsuz sonuçlarla karşılaşma korkumuzu azaltarak, sosyal ilişkiler kurmamızı kolaylaştırdığını söylemektedir. “İnsanlar sosyal riskler almaktan kaçınır, bu nedenle bir miktar oksitosin riskleri göze almamızı kolaylaştırarak sosyal ilişkilerimizin devamlılığına yardımcı olabilir” demektedir.

Baumgartner “bulgular sosyal fobide oksitosinin beyindeki normal işlevlerinde bir bozulma olabileceğini düşündürüyor” demektedir. Mannheim Akıl Sağlığı Merkez Enstitüsü"nden nörobilimci Andreas Meyer-Lindenberg, oksitosinin otizm ve şizofreni gibi sosyal ilişki bağlarının bozulduğu diğer bazı psikiyatrik hastalıklarda da rol oynuyor olabileceğini söylemektedir.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Psikiyatri Haberleri