Halk arasında ‘bunama’ ya da yaşlılık hastalığı olarak bilinen alzheimer, özellikle unutkanlık belirtisi ile başlıyor. 60 yaşından sonraki dönemlerde ilerleyen azheimer hastalığını ve tedavi sürecini Reem Nöroloji Merkezi Kurucusu Dr. Mehmet Yavuz, şöyle anlatıyor:
“Alzheimer hastalığı adını, Alman bir doktor olan Dr. Alois Alzheimer’den almıştır. Dr. Alzheimer, zihinsel hastalık sonucu yaşamını yitiren bir kadının, beyin dokularında birtakım değişiklikler meydana geldiğini fark ederek bunun üzerine çalışmalar yapmıştır. Günümüzde bunama olarak adlandırılan bu hastalığın kesin bir tedavisi bulunmamaktadır.
Beyinin bazı bölümlerinde nedeni henüz saptanmamış protein birikintileri oluşur. Bunun sonucu olarak sinir uçları zarar görür ve beyin aldığı sinyalleri gerekeli bölgelere ulaştıramaz. Alzheimer adı verilen hastalık da bu şekilde ortaya çıkar.”
65 Yaş Üstü Her Yüz Kişiden 5’inde Görülüyor!
Dr. Mehmet Yavuz'un verdiği bilgilere göre, kişinin yıllar süren bir süreçte unutkanlığının giderek artması ve çevresindeki çok yakınlarını bile tanıyamaması oldukça acı bir durumdur. 65 yaş üstü her yüz yaşlının, dört ya da beşinde görülebilen bu hasatlıkla alakalı dünyada birçok tedavi yöntemi araştırılıyor. Ama ne yazık ki, beyin ömrü henüz istenilen ölçüde uzatılamıyor. Bu nedenle Demansiyel sendromlar ve alzheimer hastalığı, her geçen gün daha fazla karşımıza çıkıyor.
Hasta Yemek Yemesini, Konuşmasını Bile Unutabilir!
Alzheimer hastalığında özellikle yakın hafıza kaybı söz konusudur. Kişiler 30 sene öncesini çok iyi hatırlayabilirler ancak 1 hafta önce kardeşinin vefatını unutabilirler. Hafıza kaybı sondan başlayarak başa doğru giden bir seyir gösterir. Hastanın hafızası, her sene en son hatırladığı 3-5 yılı silebilir. Alzheimer hastası, önce orta yaş döneminin kayıtlarını, sonra gençlik dönemininkini, sonra da çocukluk dönemini kaybeder. Eğer Terminal döneme gelinirse, hasta giderek çocuklaşır hatta bebeklik dönemine iner. Hasta yemek yemesini, yürümesini, konuşmasını büyük sorunlar oluşturabilecek tuvalet alışkanlıklarını bile unutabilir. Örneğin bir kadın hastamız, en son çocuğu 40 yaşında olmasına rağmen, çocuklarının 15-20 yaşlarındaki hallerini hatırlıyor ve çocuklarını tanımıyordu. Alzheimer da enteresan nokta, yakın hafıza kaybının gelişimi ile hafızadaki en son hatırlanan kayıtlamanın, eskiye göre çok daha net ve canlı oluşudur. Hatta hastalık başlamadan önce, çok geçmişte olan ve unuttuğu olayları, Alzheimer geliştikten sonra daha net hatırlayan hastalar vardır .
Tedavi Yöntemleri
İlaç Tedavisi: Tedavide, hücreden hücreye iletişimi sağlayan asetil kolin maddesinin Snaps aralığında yıkılmasını önleyen ilaçlar kullanılır. Asetil Kolin beyinde hücreler arası iletişimde önemli rol alan kimyasal maddelerden biridir. Günümüzde ilaç tedavisinin amacı, Asetil Kolini hücreler arası boşlukta olabildiğince fazla tutmaya yöneliktir. İlaç tedavisinin hedefi, hastalığı iyileştirmek değil, hastalığı yavaşlatmaktır. Dünyamızda henüz, Alzheimer’ı kesin olarak tedavi edebilen bir ilaç keşfedilmemiştir.
Manyetik Şoklama Tedavisi: Bu yöntem yeni bir tedavi yöntemidir. Alzheimer hastalığında beyinin her iki şakak lobunda, bir metabolizma azalması olduğunu yapılan SPECT ve PET tetkikleri ile bilmekteyiz. Hatta birçok araştırmacı, her iki paryatal ve temporal loblarda (beyinin şakak lobları) PET filmi ile saptanan hipometabolizmanın, hastalığı oluşturan neden olduğunu ve Alzheimer için tanı koydurucu olduğunu düşünmektedir. Diğer taraftan TMS(Transkranial Manyetik Stimülasyonun) uygulanan bölgede metabolizmayı ve kan dolaşımını arttırdığını yine PET ve SPECT incelemeleri ile ispatlanmıştır.
Manyetik Şoklama Tedavisi: REEM Nöroloji Merkezi'nde uygulanan bu tedavi yönteminde unutkanlık ve demansiyel sendromlu hastalara, önce PET filmi çekiliyor, daha sonra da metabolizma düşüklüğü olan bölgelere, metabolizmayı yükseltmek ve bu bölgelerdeki kan dolaşımını arttırmak için TMS uygulamaları yapılıyor. Bu yöntemle özellikle başlangıç ve orta dönemdeki alzheimer hastalarında önemli düzelme ve gelişmeler elde ediliyor.
Manyetik Şoklama Tedavisinin Sonuçları…
Dr. Mehmet Yavuz, manyetik şoklama tedavesinin sonuçlarını ise şöyle açıklıyor:
“Bazı hastalarda tedavi sonrasında yaptığımız PET incelemeleri, daha önce metabolizmasını düşük bulduğumuz beyin bölgelerinde, metabolizmanın yükseldiğini ve normalleştiğini göstermiştir.
TMS tedavisinin, bilinen bir yan etkisi olmaması ve etkinliğinin PET tetkikleri ile gösterilmesi, uygulamanın her Alzheimer ve Demans hastasında güvenle kullanılabileceğini göstermektedir.
Diğer taraftan TMS uygulamaları, ilaç tedavisi ile beraber de yapılabilir. Fakat TMS seansları hastalığı, durdurma ve yavaşlatmada çok daha etkilidir.” (ailem.com)