BİANET.ORG - Son derece olumlu bir tarifin içine serpiştirilmiş olan bu nötr tanım aslında bu raporun evrenindeki "sosyal" militarize olduğu için Mehmet'in "antisosyal" olduğunu ele veriyor. Bu raporun bağlamındaki "sosyal" militaristse, o zaman "antisosyal kişilik" antimilitarist bir kişiliktir.
Askeri Psikiyatri: İleri derecede şizofren: Mizacı neşeli, sosyabilitesi iletişim kurulur," "kendini ve fikirlerini mantık kuralları içinde ifade ediyor" ama teşhis "İleri derecede antisosyal kişilik.
Vicdani retçi Mehmet Bal'ın 6. Kolordu Adana Askeri Mahkemesi'ndeki "firar" ve "emre itaatsizlikte ısrar" davaları beklendiği gibi beraatle sonuçlandı. 24 Haziran 2008'de İskenderun Askeri Hastanesi'nden gelen "ileri derecede antisosyal kişilik/savaşta ve barışta askerliğe elverişli değildir" ön raporuna göre "halen ve suç tarihinde askerliğe elverişli olmadığı" gerekçesiyle Mehmet'in tahliyesine karar verildi.
Bütün davalar beraatle sonuçlandı
19 Aralık 2008'de Adana Askeri Mahkemesi'nde görülen ve avukat arkadaşımız İlknur Çiçek'in Mehmet adına katıldığı duruşmada, "emre itaatsizlikte ısrar" davalarından biri zaman aşımına uğradığı için düşürüldü, diğer "firar" ve "emre itaatsizlikte ısrar" suçlamaları da gelen rapor ışığında "işlenemez suç niteliği" kazandığı için bütün davalar beraatle sonuçlandı.
Aylardır merakla ayrıntılı gerekçesini beklediğimiz "antisosyal kişilik bozukluğu teşhisi" de böylece elimize ulaşmış oldu. "Ruhsal muayene" başlıklı bir kısımda verilen teşhisin gerekçeleri kısaca anlatılmış. Ama bu başlık altında tarif edilen sosyal ve yumuşak mizaçlı kişi ile raporun sonunda varılan "ileri derecede antisosyal kişilik" sonucu en hafif tabirle birbiriyle çelişiyor. Askeri psikiyatrist Mehmet'i şöyle tarif etmiş:
"Ayakta, yaşında, çevresine ilgisi normal, giyiniş ve tuvaletine özeni iyi, mizacı neşeli, sosyabilitesi iletişim kurulur, konuşma sakin normal, ses tonu hafif alçak, jest ve mimikleri normal, mizacına uyumlu, uyku normal, iştah normal, algı tabii, bilinç açık, yönelimi yere zamana kişiye uygun, olayları yer zaman ve kişi ilişkileri içinde mantık sırasına göre anlatıyor, kendini ve fikirlerini mantık kuralları içinde ifade ediyor, miksiyon ve defakasyon alışkanlıkları tabii, hareketleri normal, fikir akış hızı ve ritmi normal, amaca varıyor, düşünce içeriğinde askerliğin kendi inançlarına uygun olmadığı, kendisine zorla askerlik yaptırıldığı bu nedenle vicdanı reddi hakkını kullandığını, askeri sistem içindeki tıbbi yardımları da kabul etmeyeceği yönünde yoğunlaşma var, dikkat normal, bellek normal, yargılama normal, iç görü mevcut, davranışlarında klinikte yattığı süre içinde klinik personeli ve nöbetçi heyeti ile ikili ilişkiler kurabildi, zeka klinik olarak yeterli..."
Antisosyal kişilik: Agresif, hak ihlalci, vicdansız (!)
Oysa araştırdığımız kadarıyla psikiyatride "antisosyal" olarak tanımlanan "davranış bozukluğu"nun ana hatları; agresif, sürekli çevresindekilere şiddet uygulayan, başkalarının haklarını ihlal eden, bu tür eylemler sonunda vicdan azabı duymayan ve başkalarıyla empati kurmayan bir tablo çiziyor. Bu açıdan başkalarına şiddet uygulamayı reddettiği için vicdani redci olan bir insana genelde seri katillere reva görülen bir "teşhis" konması ayrıca ironik.
Ama "antisosyal kişilik"in mevcut durumda çekilip uzatılabilecek başka yanları var. Mesela sık sık tutuklanan ve yasalarla başı derde giren bir insan tipi çiziliyor. Bu açıdan hayatında bir veya birden fazla kere hapis yatmış olan herkese sistem böyle bir teşhisi kolaylıkla verebilir. Biz bu tür bir tanım olduğunu bildiğimiz için, bu raporda aslında vicdani red tanınmadığı için asker kişi muamelesi yapılarak tekrar tekrar "emre itaatsizlikte ısrar suçu"yla Mehmet'in yargılanmış olmasını veya vicdani redci olmadan önce adli bir davadan hapis yatmış olmasını gerekçe göstereceklerini düşünmüştük.
Rapor, "ileri derecede antisosyal kişilik" kararını "yapılan muayene, görüşme, adli dosyanın incelenmesi sonucu" alındığı belirtiliyor, dolayısıyla bir ihtimal bu gerekçelerle verilmiş olabilir. Ama yukarıda alıntılanan kısım raporun neredeyse tamamını oluşturuyor. Eski adli davanın niteliği ve tarihini belirten bir cümle var ama bunun ne önce söylenenlerle ne de "antisosyal kişilik" tanımıyla bir bağlantısı kurulmuş. Rapor sayesinde düşen diğer davalardan da teşhis bağlamında hiç bahsedilmiyor.
"Antisosyal" kişilik antimilitaristtir
Böylece gayet yumuşak mizaçlı ve sosyal olarak anlatılan bir insanın aynı raporda "antisosyal" olarak tanımlanması gibi komik bir durum ortaya çıkmış. Biraz daha yakından okursak, bu raporda üzeri kapalı bir vicdani ret kabulu var. Bir kere vicdani ret terimi teşhisin içinde geçiyor, bu bile önemli bir şey. Sonuçta oraya ne yazıldığı tamamen onların kontrolü altında ve vicdani redden bahsetmek gibi bir zorunlulukları yok. Özellikle de yıllardır vicdani redci olduğu ısrarla kabul edilmeyip asker gibi yargılanmış bir insandan bahsettikleri düşünüldüğünde.
Bu psikiyatri raporunda hiçte canavarlaştırılmadan ve patolojize edilmeden vicdani ret Mehmet'in "düşünce içeriği"nin bir parçası olarak tanımlanmış: Düşünce içeriğinde askerliğin kendi inançlarına uygun olmadığı, kendisine zorla askerlik yaptırıldığı bu nedenle vicdanı reddi hakkını kullandığını, askeri sistem içindeki tıbbi yardımları da kabul etmeyeceği yönünde yoğunlaşma var. Son derece olumlu bir tarifin içine serpiştirilmiş olan bu nötr tanım aslında bu raporun evrenindeki "sosyal" militarize olduğu için Mehmet'in "antisosyal" olduğunu ele veriyor. Bu raporun bağlamındaki "sosyal" militaristse, o zaman "antisosyal kişilik" antimilitarist bir kişiliktir.