Umutları darağacına asmaya çalışanlar, yok olsunlar

Melda BEKCAN
Biliyor musunuz?Son zamanlarda, etrafımda virüs saçan binlerce hastalıklı insan olduğunun farkına vardım.

Ne yazık ki bu insanlar, ellerini kollarını sallaya sallaya dolaşıp sağa sola virüs bulaştırıyor.

Ama taşıdıkları virüsler bildiğiniz türden değil!

Yani öksürük, aksırık, ateş falan yapmıyor. Hani öyle 3-5 gün yatakta yatırıp sonra antibiyotik kullanıldığında geçmiyor.

Aşısı hiç bulunmuyor. Hatta o denli kuvvetli ki yeryüzündeki hiçbir ilaç bu virüsün etkilerini yok edemiyor.

Bitkisel ilaçlar bana mısın demiyor, alternatif tıp, yanına bile yaklaşamıyor.

***

Efendim? Bu virüsü çok mu merak ettiniz?

Hemen açıklayayım…

Bahsetmiş olduğum virüs önce bilinçaltına giriyor, bulunduğu yerde olumsuz düşünceler üretmeye başlıyor.

Belli bir süre orada kuluçkaya yatıyor ardından kendine bir yol bulup gönül penceresinden içeri sızıyor.

İşte tüm şikâyetler bundan sonra baş gösteriyor!

Umutları bir bir yok ediyor, onları ibret olsun diye darağacına asıyor.

Virüsü taşıyanların akıbeti hep aynı, istisna çok az bulunuyor!

***  

Off!!!

Bunların içinden bir tanesi bana da hastalığını bulaştırdı ve canımı çok acıttı.

Hasta yatağındaki babamın durumunu danışmak istediğim ve kendisinden medet umduğum doktor öyle sözler sarf etti ki dünyamı kararttı.

Bana içindeki virüsü bulaştırdı...

Zalimdi!

Umut aşılaması gerekirken, var olan tüm umutlarımı darağacına taşıyıp onları gözümün önünde bir bir astı.

Yüzümde beliren acı, onun mutluluğunu daha da artırdı.

Kendini güçlü hissetti çünkü amacına erişmişti…

***

Ama ilk değil!

Daha önce binlerce virüslü insana rastladım ben.

İlk karşılaştığımda, hepsi maske takılı yüzleriyle, hastalıklı hallerini gizlemişti.

Bana virüs bulaştırıp hasta ettikten sonra gösterdiler, gerçek yüzlerini.

Olsun, onların da canları sağ olsun!

Kader çizgimde yerleri vardı ki vakti zamanı geldiğinde karşıma dikildiler.

Onlar beni üzdü, incitti lâkin asla pes ettirmedi!

Hep sabrettim ve kökünden söküp almaya çalıştıkları umutlarımı ne yapıp edip yeniden yeşerttim.

Kim bilir! Belki onlar sayesinde bugünlere geldim, umudumu ve sabrımı hiç yitirmedim.

Yine bir gün gelecek, babam inşallah iyileşecek.

Ve o zalim doktorun karşısına birlikte çıkacağız...