Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ile Toplum Ruh Sağlığı Derneği ortaklaşa 'Ulusal Toplum Ruh Sağlığı Sempozyumu' düzenledi.
Sempozyuma, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ve birçok davetli katıldı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada insanoğlunun maddi ve manevi olarak bir bütün olduğunu belirtti.
İnsanların hem psikolojik hem de sosyolojik ihtiyaçlarının olduğunu ifade eden Şahin, sadece temel ihtiyaçların giderilmesinin insanları mutlu etmeyeceğini söyledi.
Kişilerin kendilerini iyi tanıması ve ihtiyaçlarını iyi belirlemesinin kişisel bütünlük bakımından çok önemli olduğunu ifade eden Şahin, bunların sağlanamaması durumunda bu sorunun ciddi bir halk sağlığı problemine dönüşebileceğini bildirdi.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 450 milyon kişinin ruhsal bozukluklarından dolayı tedavi gördüğüne, dört hastalıktan birinin ruhsal nedenli olduğuna dikkati çeken Bakan Şahin, engellilik ve sakatlık konusundaki bazı hastalıkların nedenlerinin de ruhsal içerikli olduğunu kaydetti.
Sağlık Bakanlığı ile güçlü bir ortaklık ve koordinasyon içinde çalıştıklarını anlatan Şahin, olaylara bütüncül bir bakışla yaklaştıklarını belirtti.
Bakanlığın koruyucu ve önleyici çalışmalarına yönelik örnekler veren Bakan Şahin, Aile Sosyal Destek Programı hakkında bilgi verdi.
"Ürünün sağlıklı olması için ekimin uygun şartlarda yapılması gerekir" uyarısında bulunan Fatma Şahin, "Biz bu tedbirleri bir taraftan artırırken bütün gündüz bakım sistemimizi sosyal hizmet merkezleri adı altında tek çatı altında topluyoruz. Bugün 400'e yakın sosyal hizmet merkezi var. Bunlardaki muradımızın ne olduğunu, nasıl bir sistem kurmamız gerektiğini, özellikle rehabilitasyon sistemini toplumun davranışlarındaki, tutumlarındaki değişime yönelik terapi ve danışmanlık sisteminin çok güçlenmesi gerektiğini görüyoruz. O yüzden sosyal hizmet merkezlerimizle Sağlık Bakanlığının ruh sağlığı merkezlerinin eş bir şekilde çalışması, çok ciddi koordinasyon içinde olması gerektiğini görüyoruz. Biz çalışmalarımızı bu bütüncül bakış içinde yapıyoruz. Bugün yaşadığımız sorunların temelinde alacağımız birkaç tedbirlerle, yapılan araştırmalarda eğitim, ekonomik seviye, medeni durumun, yaşın bu olaylarda çok temel değerler olduğunu bunları baştan kontrol edecek, risk faktörlerini yönetecek şekilde sistemimizi güçlendirdiğimiz zaman sonucun çok daha başarılı olduğunu görüyoruz " dedi.
İnsanların mutluluğu için bilim ve hayatın kaynaştırılması gerektiğini söyleyen Bakan Şahin, "Çağdaşlık adına empati, hoşgörü değerlerini zayıflatırsak bireysellik mutsuzluk getirir" diye konuştu.
İnsanın yaradılışı gereği bireyselliğin mutluluk getirmeyeceğini dile getiren Şahin, "Empati o kadar önemli bir değer ki kendini onun yerine koyarak hayata bakabilmenin ne kadar önemli olduğunu güçlendirmemiz gerekiyor. Her alanda şiddetle mücadelede baktığımızda en önemli unsurun bu değerlerde zayıflama olduğunu görüyoruz" dedi.
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ise konuşmasında, gençlere anlık mutluluklar yerine huzuru ve güveninin ne anlama geldiğinin örneklenmesi gerektiğini belirterek, "Genç hele bir hayatını yaşasın o hayatı bugün yaşarsa yaşar yarın zaten öyle bir fırsatı olmaz gibi nefsine hitap eden anlık nefsi ihtiyaçlarına veya cazibeye onları mahkum edersek o zaman işte sağlıklı bir ruh halinde çocuklarımızı sağlıksız bir ruh haline ve anlık nefsi talepleri için bir süre sonra o bardaktaki ona yetmeyecektir. Bir süre sonra veya o bardağa ekonomik olarak imkanı yoksa ya bir şeyler koklayacaktır ya bir şeylerden paketler alarak kendisine anlık hayatı yaşayabilecek anlık çıkışlar aramaya çalışacaktır" diye konuştu.
Konuşmaların ardından Bakan Şahin ile Sağlık Bakanı Müezzinoğlu'na Toplum Ruh Sağlığı Derneği yetkililerince plaket sunuldu.
İki bakan daha sonra ruh sağlığı merkezlerinde kalanların yaptığı el işi ürünlerin sergilendiği stantları gezerek, yetkililerden bilgi aldı.