Ufuk Üniversitesi’nin düzenlediği “Maddeye Bağımlı Olma, Özgür Ol” panelinde konuşan Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Rahşan BALAMİR BEKTAŞ, trafik kazalarının neredeyse yüzde 65’inin alkolün etkisiyle gerçekleştiğini belirterek, alkol ve madde kullanımının erkeklerde kadınlara oranla daha fazla olduğunu kaydetti.
Ufuk Üniversitesi Fen – Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü ve Ufuk Üniversitesi Psikoloji Topluluğu tarafından “Maddeye Bağımlı Olma, Özgür Ol” paneli düzenlendi.
Panele, Ufuk Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Op.Dr. Orhan GİRGİN, Mütevelli Heyet Üyeleri, Ufuk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Refia PALABIYIKOĞLU, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamit HANCI, Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Hatice DEMİRBAŞ, Ufuk Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Rahşan BALAMİR BEKTAŞ’ın yanı sıra çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.
“Nikotin bir geçiş maddesi”
Psikoloji Topluluğu tarafından hazırlanan kamu spotu gösteriminin ardından panelde, madde kullanımına bağlı ölümler ve insan sağlığını yönelik tehditleri konusunda bilgi veren Prof.Dr. Hamit HANCI, sigara ve alkolün de birer uyuşturucu madde olduğunun altını çizdi. Söz konusu maddeler sınıflandırıldığında ağrıyı dindiren, uyarıcı, depresan ve hayal gördüren etkileri itibariyle farklılık gösterdiğini belirten HANCI, nikotinin ciddi bağımlılık geliştiren bir geçiş maddesi olduğunu kaydetti.
Sigara kullanımı her 10 saniyede bir ölüme yol açıyor
Sigara kullanan bir kişinin kullanmayana göre, esrar kullanma olasılığının 8 ila 10 kat fazla olduğunu ifade eden Prof.Dr. HANCI, dünyada 10 saniyede bir insanın tütün kullanımı sonucu hayatını kaybettiğini vurguladı.
Tütün kullanımının gebelikte düşük riski, düşük doğum ağırlığı, cinsel iktidarsızlık gibi birçok yan etkisinin olduğunu anlatan HANCI, sigaranın akciğer kanserine neden olduğunun kanıtlandığını ve sigara içenlerde akciğer kanserine yakalanma riskinin 22 kat daha fazla olduğunu sözlerine ekledi.
Alkol yoksunluğu deliryumunun ölüme yol açabilecek acil bir psikiyatrik durum olduğuna işaret eden HANCI, tedaviye alınmamış deliryum vakalarında ölüm riskinin yüzde 20 olduğunu söyledi. Sahte ve boğma rakılarda ölüm riskine dikkat çeken HANCI, sahte rakının gözle anlaşılamayacağı noktasında uyardı. Hancı, konuşmasında ayrıca uyuşturucu madde kullanımının sinir merkezi sinir sistemine olan etkileri konusunda bilgiler verdi.
Madde kullanımına karşı çocuklar nasıl bilinçlendirilmeli?
Prof.Dr. Hatice DEMİRBAŞ, “Madde Bağımlılığı Döngüsü” başlıklı konuşmasında, gençlerin akran çevrelerinde çoğunlukla “Bir kereden bir şey olmaz” diyerek maddeyle tanıştığını ancak sonrasında ‘bağımlı olmam’ düşüncesiyle madde kullanımına devam ettiklerini ve zamanla bağımlılık geliştirdiğini kaydetti.
Madde kullanımını bırakanlarda zaman içerisinde uyuşturucu maddelerin olumsuz etkilerinin unutularak, tekrar başlama riskinin olduğunu ifade eden DEMİRBAŞ, ailelerin daha ilköğretim çağlarından itibaren çocuklarına gerekli bilinçlendirmeyi sağlaması noktasında tavsiyelerde bulundu.
“Türkiye uyuşturucuyla en fazla mücadele eden ülkeler arasında”
Doç.Dr. Rahşan BALAMİR BEKTAŞ ise alkol ve madde suçları hakkında bilgi verdi. BEKTAŞ, suç türü noktasında değerlendirildiğinde ülkemizde en yaygın olarak kullanılan maddenin esrar olduğuna dikkat çekerek, trafik kazalarının neredeyse yüzde 65’inin alkolün etkisiyle gerçekleştiğini kaydetti.
Erkeklerde, kadınlara oranla alkol ve uyuşturucu kullanımının daha fazla görüldüğüne işaret eden BEKTAŞ, yaş aralıkları incelendiğinde gençler arasında daha yaygın olarak madde kullanıldığının tespit edildiğini vurguladı. BEKTAŞ, Türkiye’nin Avrupa’da en fazla uyuşturucu ile mücadelede eden ülkeler arasında olduğunu vurguladı.
Madde kullanımına karşı ‘spor’ formülü!
Konuşmacıların ardından söz alan Ufuk Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Op.Dr.Orhan GİRGİN, uzun yıllar spor alanında faaliyet gösterdiğini hatırlatarak, hayatı boyunca hiç sigara içemediğini ve alkol kullanmadığını belirtti ve sporla ilgilenen bireylerin madde kullanımından uzak bir yaklaşım sergiledikleri anlattı. GİRGİN, ailelere çocuklarını erken yaşlarda sporla tanıştırmalarını önerdi.