İşiniz gereği seyahat etmeniz gerekiyor ya da çok sevdiğiniz tatile çıkmak istiyorsunuz ama gel gelelim mesafeleri aklınıza getirince vazgeçiyorsunuz. Uçağa her bindiğinizde kalbiniz hızlı hızlı atıyor, boğulacak gibi hissediyor, başınıza olumsuz şeyler geleceğini mi düşünüyorsunuz hatta bu yüzden hiç uçağa binemiyor onca kilometreyi fobinizden dolayı araba ile gitmek zorunda mı kalıyorsunuz? O zaman bu yazımı sonuna kadar okumanızı tavsiye ederim.
Birçok insan günümüzde uçuş fobisi yaşamaktadır bu yüzden hayatları son derece kısıtlanmakta, işlerinden, tatillerinden, sevdiklerinden, yapacaklarından mahrum kalmaktadırlar. Birçok uçuş fobisi olan danışanımı dinlediğimde uçuş korkusunu birçok şeyin tetiklediğini görürüm. Yolculuk öncesinde bekleme süresinden, geçilen güvenlikten tutun uçağın içerisinde ki ikaz anonsuna kadar bir sürü uyaranın tehlike algısını tetiklediği ve genelde kaygılı olan kişilerin daha da kaygılanmalarına neden olduğunu dinlerim.
Uçağın kalkması kişilerin kendi kontrolü dışında kontrol edemeyeceklerini düşündükleri bir ortam gibidir. Genellikle kaygılı kişiler kontrolün kendileri dışında bir başka kimsede olmasını ya da bir araç, makine veya bir vasıtada olmasını güvenli bulmazlar. Her şey kendi kontrolü altında olsun isterler. Hatta temelinde yatan ölüm korkusu duyduklarında bile, içlerinden bunu kontrol etmeye çalışırlar. Bu anlamsız kontrol hissi de kişinin bir zaman sonra tükenmesine ve duygusal olarak yıpranmasına neden olabilir.
Beyin Yüzleşmekten Kaçar
Uçağın içerisinde uçuş ekibini dikkatle incelediklerini, onların yüz ifadelerine bakıp her şeyin yolunda olup olmadığını sürekli kontrol ettiklerini söylerler, onların telaşlı, hızlı koşuşturmacalı hareketlerini, duydukları kemer ikaz seslerini, motordan çıkan sesleri, türbülansı korkulan başlıca şeyler arasında anlatırlar.
Uçak korkusunu ve kaçınması sadece uçuş fobisi kaynaklı olmak dışında başka sebeplere de bağlı olabilmektedir. Örneğin panik atak sıkıntısı yaşayan biri, aslında temelde uçaktan korkmayabilir, uçağın içerisinde panik atak geçirirsem diye temeli uçak korkusuna dayanmayan bir korku yaşayabilir. Aslında temelde panik atakta uçuş fobisi de genel olarak kaygı ile ilgili rahatsızlıklar çatısı altında değerlendirilir.
Her fobinin tedavisinde kişiler önceleri biraz dirençlidir. Çünkü beyin yüzleşmekten kaçmak için sürekli haklı nedenler arar. Korku duyduğu şey ile yüzleşmek yerine bahaneler üretir. Bu bahanelerin sürekli haklı sebepler olduğuna inanır ve bir türlü tedavi olmak istemez. Hatta tedavi sonunda korktuğunuz durumu yenip yenmediğinizi test edebilmek için üstüne gideceğinizi bildiğiniz için en baştan önünü keser “zaten ne gerek var” dersiniz ve tedavi olmayı reddedebilirsiniz. O yüzden ilk yenmeniz gereken şey, fobinizle yüzleşmeye olan direncinizdir. Belki de sizin için yüzleşmek kolay olmayabilir ama bir adım attığınızda bundan kurtulmanız mümkün olacaktır. Hatta sonrasında devamı kendiliğinden gelecektir.
Diğer bütün fobilerle birlikte uçak fobisinde de sizi uçağa binmekten alıkoyan bir takım düşünceler vardır. Ben bu düşüncelere mantık hatası düşünceler diyorum. Tedavide bu mantıksız düşüncelerin neler olduğunu bulup tespit etmek ile işe başlıyorum. Bilişsel davranışçı terapiler, şema terapiler ve çözüm odaklı terapilerle birlikte en etkili sonuçları almak artık günümüzde mümkün.
İlk olarak kişinin uçmasına engel olan düşünceleri belirlemeye yardımcı olup, onlar yerine mantıklıları koymasına, kalıplaşmış mantıksız düşünceleri fark edip, onları değiştirmesine yardımcı olunmalıdır. En zor görünen basamaktan, en kolay görünene doğru fobisini de yazması, listelemesi istenir. Kaygı veren basamakları hemen tamamlaması beklenmez, zorla hazır olmadan bir yüzleştirme yapılmaz. İnsanların tedaviden kaçmalarına neden olan düşünce hazır olmadıklarında sanki zorla yüzleştirme yapılacağıdır. Oysa kişi hazır hissetmeden herhangi bir adım atılmaz.
Gevşeme egzersizleri, nefes egzersizleri öğretilir. Kaygı çok yoğunlaştığı zamanlar kişinin bu teknikleri uygulaması istenir. Başka rahatsızlıklar eşlik ediyorsa onlarında eş zamanlı tedavisi yapılır. Gerekirse uçağa binene kadar online terapi ile süreç devam ettirilir.
Fobinin Kendiliğinden Geçmesi Zaman Kaybıdır
Genellikle fobilerin olduğu durumlarda yoğun bir kaygı ve korku durumu oluşmuştur ve kaçınma kendini gösterir. Klinik tecrübemde de fobilerin ölüm korkusu ile çok bağlantılı olduğunu görürüm. Uçak korkusunda da sıklıkla aslında uçağın içinde kişilerin panik atak geçirecekleri, uçaktan inmek isteseler de inemeyecekleri, uçakta başlarına kötü bir şey geleceği, uçağın düşebileceği, yükseklik vb. gibi durumların olacağını kişiler kafalarında kurarlar. Kontrolü kendileri dışında bir şeye bırakmak istemezler. Bu kişiler yaşamlarının diğer alanlarında da teslimiyet göstermekten kaçabilirler. Yönetebildikleri ilişkileri daha çok tercih edebilirler. Geçmiş yaşantılar, basında çıkan kaza haberleri, izlenilen filmlerde bu fobiyi tetiklemeye neden olabilir.
Fobinin kendiliğinden geçmesini beklemek zaman kaybıdır. Bu tarz yoğun kaçınma durumları, kendiliğinden geçmez. Bu sebeple bu sıkıntıyı yaşayan kişilerin profesyonel destek almalarında fayda vardır. Hatta çoğu zaman sadece uçuş korkusu ile gelen birçok kişide başka kaygı problemlerinin de olduğu görülmüştür. Bu problemleri çözmeye çalışıp daha iyi bir yaşam işlevine sahip olabilmek mümkün iken kişiler kendilerini zahmetli durum içerisine sokmayı tercih etmemelidir.
Günümüzde birçok şeyin çözümü varken, teknoloji ilerlemişken, tedavi yöntemleri varken, yaşamı kolaylaştırmayı tercih etmeniz, yaşam işlevinizin bozulduğu durumları kabul edip destek alabilmeniz en sağlıklı şey olacaktır.
Kaynak:www.mynet.com