Geçtiğimiz günlerde MEB tarafından tartışmaya açılan "Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Yönetmelik Taslağı" hakkında Türk PDR Derneği Sert Bir bildiri yayımladı. Derneğin web sitesinde "Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetlerinin 21. Yüzyıl Vizyonu!" başlığı ile yayımlanan bildiride MEB'in "Psikolojik Danışmanlık" mesleğini taslakta zikretmemesi en çok tepki gören husus oldu. İşte Türk PDR Derneği'in "Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Yönetmelik Taslağı" hakkında yayınladığı bildirinin ayrıntıları:
Bizler Psikolojik Danışmanlar ve Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği olarak soruyoruz:
MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğünce hazırlanarak 22.01.2014 tarihinde yayınlanan “Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri” yönetmelik taslağı ile hangi yüzyılda yer almak istiyorsunuz? Geçmiş yüzyılda mı yoksa 21. yüzyıl ve sonraki gelecek yüzyıllarda mı?
Ülkemizde 1950’li yıllarda okullarımızda uygulanması için ilk adımları atılan “Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetleri”nin (PDR) üzerinden yaklaşık altmış yıl geçmiştir. 1962 yılında toplanan VII. Millî Eğitim Şurasında ilk kez ele alınan PDR hizmetleri, sonraki şuralarda da her yıl artan önemle ve geleceğe yönelik kararlarla imza altına alınmıştır. 1967 yılında gerçekleştirilen İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planında ve sonraki kalkınma planlarında da eğitim sistemimizde PDR hizmetlerinin öneminin ifade edildiği, ilgili kaynaklar incelendiğinde görülecektir.
Hazırlanmış olan taslak yönetmelik öncelikle iki ayrı ana disiplin alanı birleştirerek bilimsel anlayışa uygunluğu tartışılır bir düzleme sokmuş, hizmeti sunan ve hizmeti alan kişiler (okul yöneticileri, psikolojik danışmanlar, öğretmenler, veliler ve öğrenciler) ve her iki disiplinin akademisyenleri tarafından da anlaşılır bulunmayan ve hangi amaca hizmet ettiği belli olmayan bir metne dönüştürülmüştür. Bir yandan da bu yönetmelik taslağı ile görülmektedir ki ana disiplinlerden bir tanesi olan "özel eğitim" hizmetleri ön plana çıkarılmaya çalışılmış ve “PDR hizmetlerini” ise yok kabul edilerek neredeyse özel eğitimin kuması haline getirilmiştir.
Oysa ülkemizde 1960’lı yıllardan beri okullarda yürütülen PDR hizmetleri, tüm öğrencileri, farklı gereksinimleri olan özel eğitim öğrencilerini de kapsamaktadır. Okullarda özel eğitim gerektiren kaynaştırma öğrencileri ile de psikolojik danışmanlar hizmet vermektedir. Kaldı ki PDR Hizmetleri sadece "özel eğitim" gerektiren öğrencilere yönelik bir hizmet değildir. 21. yüzyılın öğrencileri; bilgi ve becerilerini geliştirme, yaşama etkin hazırlanma, akran ilişkilerini geliştirme, bilimsel bilgilere dayalı sağlıklı kararlar verme, eğitsel ve kariyer hedeflerine ulaşma, özetle akademik, sosyal, kişilik ve kariyer gelişimi süreçlerinde PDR hizmetlerine giderek daha çok gereksinim duymaktadırlar.
Ülkemizde PDR Ana Bilim Dallarında 65 farklı üniversite ve 90 programda lisans, 32 yüksek lisans ve 21 doktora düzeyinde programlar yürütülürken yönetmelik taslağında "Psikolojik Danışman" tanımından hiç söz edilmeyerek "PDR" programlarından mezun olan ve okullarda "rehber öğretmen" kadrolarında istihdam edilen meslek elemanları yok sayılmıştır.
İçinde bulunduğumuz yüzyılda okul PDR hizmetlerinin geliştirilmesi ve okul psikolojik danışmanlarının gelecekte nasıl bir donanım ve formasyona sahip olmaları noktasında tartışılması gereken pek çok konu varken ve dünyadaki bilimsel, sosyal, ekonomik ve teknolojik değişimleri paralel bir hızla takip etmemiz gerekirken, biz alanda çalışan “Psikolojik Danışman”ları aslında yok saymanıza rağmen ne gariptir ki öğrenci, öğretmen ve velilerin okullarda bulunmadığı saatlerde de 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda yer aldığı şekliyle 08.00-17.00 arasında “memur” statüsüne indirgemenizi reddediyor ve son söz olarak Cumhuriyet’ten bu yana aldığımız uzun ama önemli mesafeye rağmen sizlere “otomobilinizi arka aynaya bakarak öne doğru hareket ettiremezsiniz” diyoruz.
Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğünün Daire Başkanlığı döneminden itibaren tarihinde ilk defa PDR alanından üstelik akademik kariyeri bu alan olan bir profesörün GENEL MÜDÜR olduğu dönemde mesleğimizi daha da geri götüren bu TASLAK YÖNETMELİK ile geri dönülemez olumsuzluklara yol açmadan meslek örgütü, alan akademisyenleri ve alan uygulayıcılarının bir araya geldiği bilimsel bir ortamda tartışılmasını Bakanlık yetkililerinin ve kamuoyunun bilgisine sunarız.
Saygılarımızla…
Prof. Dr. Tuncay ERGENE
Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği
Genel Başkanı