AA- Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğünce yaptırılan bir araştırma, gençlerin yüzde 56,5’inin sanal ortamda tanışarak evlenmeye karşı olduğunu ortaya koydu.
Dr. Nesrin Türkarslan ve Semra Yurtkuran Demirkan’ın yaptığı "Üniversite Son Sınıf Öğrencilerinin Evliliğin Kuruluşuna İlişkin Görüş ve Düşünceleri" konulu araştırma kapsamında, 12 üniversitede okuyan 1682 son sınıf öğrencisiyle görüşüldü.
Araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 89,3’ü kamu, yüzde 10,7’si vakıf, yüzde 85,7’si Türkçe, yüzde 14,3’ü yabancı dilde eğitim veren üniversitelerde öğrenim görüyor.
Araştırmaya katılan gençler, kadın için en uygun evlilik yaşının 25-29 olduğunu belirtiyor. Erkek öğrencilerin yarısı kadın için uygun evlilik yaşının, 20-24, kız öğrencilerin yüzde 60.3’ü ise 25-29 olduğunu düşünüyor. Erkek için uygun evlilik yaşı konusunda ise yaklaşık oranlarda olmak üzere kız ve erkek öğrencilerin yüzde 60’ı 25-29 yaş görüşünü dile getirdiler.
Öğrencilerin yüzde 81,2’si, eş seçerken kararı kendilerinin vereceğini daha sonra ailelerinin onayını alacağını belirtiyor. Kız öğrencilerde bu oran yüzde 87,1 iken, erkeklerde yüzde 74,8 olarak ortaya çıkıyor.
Öğrencilerin yüzde 1,9’u "kararı ailem verir, sonradan benim onayımı alır" derken, "ailem karar verir ben karışmam" diyenlerin oranı ise yüzde 0,4’de kalıyor.
Araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 56,5’i sanal ortamda tanışarak evlenmeye karşı çıkıyor. Batı Anadolu doğumlu öğrencilerin yüzde 16,4’ü sanal ortamda evlenmeye sıcak bakarken, Kuzey Anadolu doğumlu gençlerin yüzde 64,9’u bu şekilde evlenmeye karşı olduklarını belirtiyor.
"EVLENMEDEN BİRLİKTE YAŞAMAK DOĞRU DEĞİL"
Üniversite gençliğinin yarıdan fazlası, evlenmeden birlikte yaşamayı onaylamıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 57.4’ü evlenmeden birlikte yaşamaya olduğunu belirtiyor. Bunu onaylayanların oranı yüzde 27,8 iken, konu hakkında fikri olmadığını ifade edenlerin oranı yüzde 14,8...
Araştırma, evlenmeden birlikte yaşamayı onaylama konusunda kamu ve özel üniversite öğrencileri arasında belirgin bir fark olduğunu ortaya koydu.
Özel üniversite öğrencisi kızların yüzde 52,5’i, kamu üniversitelerindeki kızların ise 24,6’sı evlenmeden birlikte yaşamayı onaylıyor. Özel üniversitedeki erkeklerin yüzde 66,3’ü, kamu üniversitelerindeki erkeklerin ise yüzde 23,6’sı birlikte yaşama konusuna sıcak bakıyor.
Kız öğrencilerin yüzde 76’sı daha önce flört etmiş biriyle evlenebileceklerini söylerken, bu oran erkeklerde yüzde 43,7’ye düşüyor. "Daha önce başından evlilik geçmiş birisiyle evlenebilir misiniz" sorusuna, erkeklerin yüzde 47’si, kızların yüzde 30’u "hayır evlenemem" yanıtını veriyor.
Kamu üniversitelerinde okuyan öğrencilerin yüzde 75,5’i, özel üniversitelerde okuyan öğrencilerin ise yüzde 38,8’i daha önce başkasıyla cinsel ilişkide bulunan biriyle evlenmeyeceklerini belirtiyor.
Evlenmeden çocuk sahibi olmayı onaylama oranları da özel ve kamu üniversitelerindeki gençler arasında farklılık gösteriyor. Özel üniversite öğrencisi erkeklerin yüzde 22.5’i, kızların ise yüzde 10’u bu durumu onaylayabileceğini belirtiyor. Öte yandan, kamu üniversitelerinde okuyan erkeklerin yüzde 87,2’si, kızların ise yüzde 85,8’i evlenmeden çocuk sahibi olmayı onaylamıyor.
ERKEK ÖĞRENCİLER EŞCİNSEL EVLİLİĞE KARŞI...
Araştırma, üniversite öğrencisi erkeklerin eşcinsel evliliklere karşı olduğunu da ortaya koydu. Buna göre, erkek öğrencilerin yüzde 59,8’i eşcinsel evliliklere karşı olduğunu kaydederken, bu oran kız öğrencilerde yüzde 41,2’ye düşüyor. Öğrencilerin yüzde 22,3’a ise bu konuda kesin bir fikri olmadığını ifade ediyor. Araştırma, öğrencilerin annelerinin eğitim seviyesi yükseldikçe eşcinsel evliliği onaylama oranının da belirgin şekilde arttığını gösteriyor.
Araştırma sonuçlarına göre, erkek öğrencilerin yüzde 78,1’i, kız öğrencilerin ise 75.6’sı eşlerinin iyi huylu olmasını isterken, erkeklerin yüzde 65.2’si eş seçiminde güzelliğin önemli olduğunu düşünüyor. Aynı dünya görüşünü paylaşma, iyi bir aileden gelme ve tahsilli olma, dindarlık, iyi bir meslek, zenginlik de sırasıyla erkeklerin eşlerini seçerken dikkat ettikleri diğer unsurlar arasında yer alıyor.
Kız öğrencilerin ise yüzde 74,8’i aynı dünya görüşünü paylaştığı kişiyle evlenmek istiyor. Kızlar hayatlarını birleştirmek istedikleri kişide sırasıyla "tahsilli olması, iyi bir meslek sahibi olması, iyi bir aileden gelmesi, yakışıklı olması, dindar olması ve askerliğini yapmış olması" gibi özellikler arıyor.
EŞ SEÇİMİNDE DİN TERCİHİ
Araştırmaya katılan öğrencilerin yüzde 68,8’i kendi dininden biriyle evlenmenin önemli olduğunu belirtiyor. Kız öğrenciler, evlenilecek kişinin dinini erkek öğrencilere göre az bir farkla daha önemli görüyor.
Kız öğrencilerin yüzde 70,6’sı, erkek öğrencilerin yüzde 66,8’i eşlerinin aynı dinden olmasının önemine inandığını vurguluyor.
Kamu üniversitesi öğrencilerinin yüzde 71,8’i eşinin aynı dinden olmasını önemli görürken, özel üniversitelerdeki öğrencilerde eşin dinine önem verme oranı yüzde 43,6’ya düşüyor.
Araştırmaya katılanların yüzde 52’si için eşleriyle aynı mezhepten olmak önem taşıyor. Kız öğrencilerin yüzde 54.5’i, erkek öğrencilerin ise yüzde 40’ı eşlerinin kendi mezheplerinden olmasını istiyor.
ERKEKLER DÜZENLİ BİR HAYAT İÇİN EVLENİYOR
Araştırmaya göre, üniversiteli gençlerin çok büyük bir çoğunluğu evliliğin önemli olduğunu düşünüyor.
Evliliğin neden önemli olduğu sorusuna, kız öğrencilerin yüzde 84’ü "hayatımı sevdiğimle paylaşmak için", erkeklerin yüzde 74,1’i ise "daha düzenli bir hayat için" yanıtını veriyor.
Araştırma, gençlerin yüzde 38’inin evlilikten korktuğunu da gözler önüne seriyor. Kız öğrencilerin yüzde 42,8’i, erkek öğrencilerin ise yüzde 32,9’u evlilikten korktuğunu belirtiyor.
Anlaşamayan çiftlerin boşanmasına gençlerin yüzde 86’sı olumlu bakıyor.
Kızların yüzde 90,4’ü, erkeklerin yüzde 82,7’si anlaşamayan eşlerin boşanmasını onaylıyor.
GENÇLER, ÇOCUK SAHİBİ OLMAYA SICAK BAKIYOR
Araştırmaya göre, üniversiteli gençler, çocuk sahibi olmaya sıcak bakıyor. Kızların yüzde 60,6’sı, erkeklerin ise yüzde ,4’ü ideal çocuk sayısını 2 olarak belirtiyor. Erkekler, daha fazla sayıda çocukları olmasını isterken, kızlarda 3 ve daha fazla çocuk isteği konusundaki oran düşüyor. Hiç çocuk istemeyen gençlerin oranı ise sadece yüzde 2,8...
Öğrencilerin çocuklarının cinsiyeti konusundaki tercihleri genellikle kendi cinsiyetleriyle doğru orantılı. Kız öğrencilerin yüzde 30’u kız çocuk, erkek öğrencilerin ise yüzde 38’i erkek çocuk istiyor.
Öğrencilerin yaklaşık yarısı ise çocuklarının cinsiyetlerinin fark etmeyeceğini belirtiyor.
Kız öğrencilerin yüzde 47,2’si kendinden büyük ya da aynı yaşta, erkek öğrencilerin yüzde 46,8’i ise kendinden küçük veya aynı yaşta biriyle evlenmeyi uygun buluyor. Kız öğrencilerin yüzde 10,9’u, erkeklerin ise yüzde 14,3’ü yaş farkının önemli olmadığını düşünüyor.
Erkek öğrenciler eşlerinin eğitim seviyesinin kendileriyle aynı olmasını isterken, kızlar eşlerinin eğitim seviyesinin kendileriyle aynı düzeyde ya da daha yüksek olmasını tercih ediyor. Eğitim farkının önemli olmadığını belirten erkek öğrenci oranı yüzde 17,6 iken, kız öğrencilerde bu oran yüzde 5,5’e düşüyor.