Son Dönemde ülkemizde yaşanan üzüntü verici olaylarla ilgili Türk Psikologlar Derneği ve Türkiye Psikiyatri Derneğinin yaptığı kamuoyu açıklamasını taraflı buluyor, yapılan açıklamalarda ideolojik perspektife psikolojinin alet edildiğini düşünüyoruz.
Yapılan eylemler siyasi tarafların politik üstünlük kurma çabasıdır. Eylemcilerin çabaları ve başbakanın açıklamaları kendi siyasi kitlelerine yönelik olup psikoloji bilimiyle ilişkilendirilemez. Her iki tarafın ürettiği bu çatışmalar ve tartışmaların kaynağı ittihat terakiye kadar uzanan farklı iki kutbun kendini ifade etme girişimleridir. İçinde siyasi üstünlük sağlamak gibi net bir politik beklenti vardır.
Kapitalist İlaç sektörü ile sıkı fıkı ilişkisi olan, hekim mağrurluğunu her fırsatta ekonomik ranta dönüştüren, Psikologların terapi yapmalarını engellemek için kurumları il ruh sağlığı müdürlüklerine şikayet eden ve psikologları kendilerine bağlı 2. sınıf meslek mensubu gibi gören Türkiye Psikiyatri Derneği ile belli başlı bazı terapi merkezlerinin çıkarlarını koruma mücadelesi veren Türkiye Psikologlar Derneği Ruh bilimin yegane temsilcileri olmadıkları için tüm psikologlar ve ruh sağlığı uzmanları adına açıklama yapma selahiyetine sahip değildirler.
Bilimin tarafsızlığını ihlal eden bu açıklamalara katılmadığımızı ve sorunun politik rant sağlama sorunu olduğunu değerli takipçilerimize duyurmak isteriz.
Ayrıca tüm Psikolog ve Psikiyatri uzmanlarının söz konusu iki dernek gibi düşündüğü ile ilgili elde bilimsel hiçbir veri yokken "Biz Psikologlar... Biz Psikiyatrlar..." gibi cümlelerin kullanılması ise mesleki etik açısından büyük bir talihsizliktir.
Yaşanan sorun hükumeti sevmeyenlerin öfkesi ile hükumetin kendini savunma tepkileridir. Sorumluluk mevkisinde olan herkesi olayları büyümeden yatıştırmaya davet ediyoruz.
Aktüel Psikoloji olarak bizim tavrımız budur.