Süleyman Arıoğlu / Cnnturk.com
"Toplumsal travma" konusunda çalışmaları bulunan Amerikalı psikolog Dennis Fox, 12 Eylül'de İstanbul'daydı. 32. yılında mimarları "yargılanmaya" başlayan ve yeni bir anayasa ile aşılmaya çalışılan "travmayı" değerlendirdi.
Amerikalı psikolog Dennis Fox, 15-16 Eylül'de Toplumsal Dayanışma için Psikologlar (TODAP) tarafından Diyarbakır'da düzenlenecek 3. Eleştirel Psikoloji Sempozyumu'nda savaş, militarizm, işkence, kadın, çocuk ve göç ekseninde toplumsal travmayı anlatacak. Fox, bunun hemen öncesinde İstanbul'daydı. "Psikoloji ve Anarşizm" konulu bir söyleşiye katıldı. Fox'un İstanbul'da bulunduğu tarih, 12 Eylül askeri darbesinin yıl dönümüydü. Konu "toplumsal travma" olunca, Fox'a 12 Eylül travması soruldu.
İktidar-halk ayrımı: "Toplu travma hali yanlış"
Türkiye'ye ayak bastığından beri, 12 Eylül bağlamında herkesin "toplumsal travmadan" söz etmesinin dikkatini çektiğini ifade eden Fox, iktidar sahipleri ile yönetilenler arasına net bir ayrım çiziyor. 12 Eylül askeri darbesinin bir toplumsal travma olduğunu belirten Dennis Fox, ilginç bir tespitle başlıyor: "Bu yeni bir konsept. Toplumun tümünün travma içinde olması yanlış. Bazı gruplar daha çok travmaya sahip olur, bazı gruplar olmaz. İktidar sahipleri ile iktidar sahibi olmayanların farklı travma tanımları olur. Toplu travma hali yanlış."
Fox, söz konusu olan 12 Eylül askeri darbesi bile olsa, toplumdaki herkesi kapsayan bir travma olamayacağını, ancak toplumun belirli kesimlerinin bundan etkilenmiş olabileceğini vurguladı.
"Önce sorgulamaya başlamak gerekiyor"
Fox, travma ile başa çıkmak için başlangıç adımını da şöyle tanımlıyor: "Onu sorgulamaya başlamak gerekiyor. Travma olarak tanımlanan şeyin tam olarak ne olduğundan emin olmak lazım. Bu tam olarak milli, ulusal bir kimlik krizi mi, yoksa onun yitirilmesi mi, bunun da tanımlanması lazım."
Yargılama bir yol olabilir de olmayabilir de
Türkiye'de başlayan yargılama ve anayasa değişikliği girişiminden söz ederek, bunun travmanın aşılması için bir yol olup olmadığını yanıtlayan Fox, "Türkiye'deki durumu çok bilmiyorum. Bazı yerlerde yasal süreçlerle travmalar aşılmaya çalışılıyor. Bazılarında faydalı oluyor, bazılarında yararı dokunmuyor. Bazıları geçmişi unutup, geleceğe bakıyorlar, bazıları gelecekle hesaplaşıyorlar" diyerek, çok değişik yollar olduğuna işaret etti.
İktidarların itirafı çok önemli
Üzerine çalıştığı örnekler üzerinden bir değerlendirmede bulunan Fox, "Güney Afrika'da Hakikat Komisyonları'nın kurulması önemli bir şeydi. Hem de Apartheid hükümetinin kendisi, uygulamalarının yanlışlığını itiraf etti. Bu da çok önemliydi. Filistin'de ise tam aksi bir durum var. İnsanlar, Hakikat Komisyonları için uğraşıyorlar ama İsrail'in, yanlışlarını kabul etmek gibi bir girişimi yok. Her halde, 'geçmişi unutalım, herkesin kendi belirlediği ilişkileri var, öpüşüp hayata devam edelim' demek daha kolay. Ama, iktidar kendi suistimallerini kabul etmedikçe pek bir şey değişmiş olmuyor" diye konuştu.
Hak gasplarının telafisi önem taşıyor
Travmaların aşılmasında "hak gasplarının telafisinin" önem taşıdığına işaret eden Dennis Fox, "Amerika'da yerlilerin hakları gasp edildi ama daha sonra onlara karşı iktidarlar tarafından hiçbir şekilde telafi fikri oluşmadı. Telafi fikri oluşmadığı için de 'unutalım barışalım' denildi. Ancak asla onlara dönüp de 'size daha iyi topraklar, daha iyi yaşam imkânları verelim' denilmedi" şeklinde konuştu.
Akıl hastalıkları ve depresyona yol açıyor
Toplumsal travmaların bireyler üzerinde ne tür etkiler yarattığına ilişkin deneyimlerini de paylaşan Dennis Fox, "Özellikle Afrika'da savaştırılan ve başkalarını öldürmeye, tecavüz etmeye zorlanan çocuklar üzerine yapılan çalışmalardan bildiğim kadarıyla, her türlü zihinsel hastalık, depresyonun artışı gibi sorunlar ortaya çıkartıyor" dedi.
Sonuçlar toplumsal yöntemlerle araştırılmalı
Travmanın yarattığı sonuçlara ilişkin çalışmaların büyük çoğunlunun geleneksel psikolojinin yöntemleriyle yapıldığını belirten Fox, bu çalışmaların, eleştirel psikolojinin toplumsal yöntemleriyle yapılması gerektiğini ifade etti.
Türkçe'de kitabı var
Türkçe'de Ayrıntı Yayınları'ndan çıkan "Eleştirel Psikoloji" adlı bir kitabı da bulunan Dennis Fox, bu kavramla, insanı içinde yaşadığı toplumsal bağlamda anlamayı savunuyor. Psikoloji denildiğinde, "delilik, TV dizileri, evlilik programları, sabah şovları, kişisel gelişim kitapları, iyi anne baba olma yollarının" akla gelmesine karşı çıkan Fox, psikolojinin bu şekilde anlaşılmasını, "eşitsiz olan, politik, ekonomik ve diğer toplumsal yapıların sürdürülmesini desteklemek" olarak tanımlıyor. Fox'un savunduğu eleştirel psikoloji yaklaşımı ise, insanı, toplumdan etkilendiği kadar onu etkileyebilme potansiyeline sahip bir özne olarak ele almaya çalışıyor.
Dennis Fox, Diyarbakır'da katılacağı sempozyumda da savaşın yarattığı travmanın kadınlar ve çocuklar üzerindeki etkilerine ilişkin konuşacak.