Sakarya'da 4 ay önce açılan Toplum ve Ruh Sağlığı Merkezi, şizofreni ve benzeri psikotik bozukluklar gösteren hastaların hayatını değiştirdi. Artık eve kapanmak zorunda kalmayan ve hastalar, uğraşı kursları sayesinde hem meslek öğreniyorlar, hem de yaptıklarını satarak sembolikte olsa aile bütçelerine katkıda bulunuyor.Yazlık Mahallesi'nde bulunan merkezin sorumlu hekimi Psikiyatri Uzmanı Dr. Meltem İlter, Cihan Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, Sakarya Tıp Fakültesi ve Sakarya Eğitim Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne bağlı bir birim olarak hizmet verdiklerini söyledi. İlter, hastaların tedavisinin, danışmanlık hizmetleri, hastalar ve aileleri için ruhsal eğitim içeren gurup terapileri , psikososyal beceri terapileri ve müzik, resim, el sanatları, spor gibi uğraşı terapileri gibi çeşitli terapi ve uğraşlarla yapıldığı belirtti.
18 yaş üzeri şizofreni ve benzeri psikotik hastaların tedavisinin yapıldığı merkeze 176 kayıtlı hastanın bulunduğunu ifade eden İlter, şu bilgileri verdi: "Şizofreni ve benzer psikotik bozuklukların sürekli tedavi gerektiren, kişinin yaşam kalitesini azaltan, sosyal işlevliğini bozan, tek başına yaşamını sürdürmesine engel olan ruhsal hastalıklardır. Bu hastalıkların tedavisinde ilaçların yanı sıra ruhsal toplumsal tedaviler de çok önemlidir. Sabah saat 09.00'dan akşam saat 17.00'ye kadar açık olan merkezde hastalarımıza rehabilitasyon hizmeti veriyoruz. Her hastanın bir bireysel danışmanı var. Sosyal hizmet uzmanı, hemşire, psikologlarımız danışmanlık hizmeti veriyor."
MESLEK ÖĞRENİYORLAR
Merkezde tedavinin bir parçası olan hastaların sosyal becerilerini geliştirerek toplum içinde var olabilmelerini sağlamaya çalıştıklarını dile getiren İter, Halk Eğitim Merkezi'den gelen eğiticilerin hastalara el sanatları, takı tasarımı ve ahşap boyama gibi mesleki kurslar verdiklerini söyledi. Bu kurslarda üretilen eserlerin hastanede satılarak sembolikte olsa hastaların bütçelerine katkı sağladığını vurgulayan İlter, "Buruda asıl amaç hastaların becerilerini geliştirmek. Bu kurslar sayesinde hastaların becerisi gelişiyor hem de meslek öğreniyorlar. Kendilerini güven kazanıyorlar. Bu kurslar haricinde ayrıca bahçe uğraşısı , müzik terapilerimiz de var." diye konuştu.
TECRİT YOK
Merkezde tedavi gören hastaları 'akıl hastaları' diye damgalayıp ayırmak yerine hayatı birlikte paylaştıklarını dile getiren İlter şöyle konuştu: "Burada ben dahili herkes kendi işini kendisi yapıyor. Biz ve hastalar kendi çayını, kendisi alıyor, kendi bardağını kendisisi yıkıyor. Aynı mutfakta birlikte yemek yiyoruz. Biz de hastalarda cam bardaktan çay içiyoruz. Amacımız herkesin kendi başına bir şeyler yapmasını sağlamak. Onları akıl hastası diye damgalayıp toplumdan ayırmak yerine birlikte hayatı paylaşıyoruz. " diye konuştu.
(CİHAN)