Toplum Ruh Sağlığı Merkez' leri

Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri, ağır ruhsal sorunların yol açtığı yeti yitimi yaşayan hastaların yeniden topluma kazandırılmasını hedefliyor.

Sağlık Bakanlığının 2011’de uygulamaya başladığı Toplum Ruh Sağlığı modeli kapsamında kurulan TRSM’ler, ağır ruhsal hastalığının sebep olduğu yeti yitimi ile toplumdan kopan hastaların yeniden topluma kazandırılması için çalışıyor. Bu merkezlerle hastalığın hem kişiye hem de sosyal çevresine getirdiği maddi ve manevi yıkımın da önüne geçmek amaçlanıyor. Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri’nde, kronik bipolar bozukluk, şizofreni, şizoaffektif bozukluk ve atipik psikoz hastalarına, toplum temelli psikososyal destek sağlanıyor. 

RUHSAL HASTILAKLARIN TEDAVİSİNDE YENİ MODEL, YENİ ANLAYIŞ

Psikiyatrist Prof. Dr. Asena Akdemir, ülkemizde önceleri depo hastane olarak adlandırılan ve hedef hasta grubunun şehir merkezlerinin dışında, gözlerden uzak, sosyal ortama izole bir şekilde bakılmasını içeren hastanelerin olduğunu; günümüzde TRSM’ler ile yeni bir modele geçildiğini kaydetti.

Ruh ve sinir hastalıkları hastanelerinin tedavi etkinliğinin uzun zamandır tartışılan bir konu olduğunu, bu kurumların hastaya faydalı olmadığı görüşünde birleşen uzmanların yeni bir mantığın oluşmasına da katkı sağladıklarını belirten Prof. Akdemir, TRSM’lerin kuruluş aşaması hakkında şunları söyledi:
Bu hastalar, sürekli yönlendirilmeye ve aktif kalmaya muhtaçtır.
“Toplumdan izole bir şekilde yaşayan hastaların, toplumdan ayrıştırılmalarının daha da zararlı olduğu ve tamamen birçok beceriden yoksun bir hale geldikleri ortadadır.
Ayrıca ilaç kullanan ve tedavisi düzensiz olan hastaların da günlük takibi açısından faydalı olacak bir sisteme ihtiyaçları vardır. Depo hastanelerden gündüz hastanelerine geçişten sonraki süreçte bu hasta gruplarının toplumla entegre olması, toplumun da bu hasta gruplarıyla entegre olması gerektiği fikri ortaya çıkmış ve bunu sağlamak için temelleri atılan kurum TRSM olmuştur.”  

İstanbul Fatih ilçesinde hizmet veren Toplum Ruh Sağlığı Merkezi Sorumlu Hekimi Uzman Dr. Gamze Sönmez Avaroğlu ise günümüzde ruh sağlığı politikalarının hastane temelli uygulamalardan toplum temelli uygulamalara doğru değişmekte olduğunu kaydetti.

Dr. Avaroğlu, “Amacımız hem hastanın kendisi hem de bakım veren yakını için yaşam kalitesini artırmak, hastaneye yatışları azaltmak, gerektiğinde evde sağlık hizmetleri uygulamasına entegre bir şekilde hastaneye yatmadan yaşadıkları ortamda tedavinin devamlılığını sağlamak ve bu hastaları topluma kazandırmaktır” ifadelerini kullandı. 

HASTALARIN TOPLUMDAN KOPMALARI ENGELLENİYOR

Hastalar olabildiğince hayatın içinde tutmak ve rehabilite etmek, üretken hale getirmek, sosyalleşmelerini sağlamak merkezlerin başlıca amaçları arasında.
Türkiye’de 86’sı tescilli, 105 TRSM bulunuyor ve 2016 yılına  kadar sayının 236 ‘ya çıkması planlanıyor.
Merkezlerde verilen diğer hizmetler hakkında Dr. Avaroğlu’nun aktardıkları ise şöyle: “Ayrıca bireysel danışmanlık hizmeti vermek, hastaları ve hasta yakınlarını hastalık, tedavi ve tedavinin olası yan etkileri konusunda bilgilendirmek (psikoeğitim), hastalık belirtileriyle baş etme yöntemleri, kriz yönetimi gibi konularda eğitim vermek, hastaların ilgi ve yeteneğine göre güzel sanatlar, müzik, spor, el sanatları gibi alanlarda sosyal beceri kazandırmak gibi etkinliklerle haftanın beş günü merkezimizde hizmet vermekteyiz.” 

HANGİ HASTALAR YARARLANIYOR?

TRSM’lerde bağlı olduğu ilçede ikamet eden ve kronik ağır ruhsal hastalığı olan (şizofreni, atipik psikoz, bipolar bozukluk ve şizoafektif bozukluk gibi) hastalara hizmet veriliyor. Merkeze kaydedilecek hastaların doktor tarafından muayene edilerek uygun bulunması gerekiyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Psikiyatri Haberleri