Sistem kullanıldığında bir kişinin kendi kendine şarkı mı söylediğini, günlük olayları mı hatırlamaya çalıştığını ya da sayı mı saydığı anlaşılabiliyor.
Bilim insanlarının Alzheimer ya da şizofreni gibi hastalıklar üzerinde yapılan araştırmalarda çığır açacağını düşündükleri yeni görüntüleme sistemi belki de düşüncenin okunmasının ilk adımı.
ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki Stanford Üniversitesinden bilim insanları beynin izlenmesi için fonksiyonel manyetik rozenans görüntüleme (fMRI) adlı bir yöntem geliştirildi. Bu yöntemi geliştirmenin amacı değişik düşünce durumlarında beynin hangi bölgelerinin çalıştığının tespitiydi.
Araştırmaya katılan 14 gönüllü deneğe kendi kendine şarkı söylemek, gün içinde yaşadıklarını hatırlamak, üçer üçer geriye saymak ya da sadece dinlenmek seçeneklerinden birini 10 dakika yapmaları söylendi.
Bu sırada fMRI ile izlenen deneklerin tümünün beyin faaliyetleri bir bilgisayar programı aracılığıyla izlendi. Bilim insanları bu programlar yardımıyla hangi deneğin hangi düşünsel faaliyeti gerçekleştirdiğini yüzde 85 oranında bildi.
Daha sonra genişletilen deneyde 40 kişiden 34 kişinin ne düşündüğü bilgisayar tarafından doğru olarak tespit edildi.
Denekler önlerine konulan 4 şeyin dışında bir şeyler düşündüğü zaman bilgisayar programı hatasız bir şekilde bu durumu tespit etti.
ABDli bilim insanları bu araştırmanın henüz bir "düşünce okuma" sistemi olmaktan çok uzak olduğunu ancak bir dizi hastalığın tedavisi için kullanılabileceğini ifade ediyor.
Zira bir kişinin kendi kendine şarkı söyleyip söylemediği tahmin edilebiliyor ancak deneğin bir Lady Gaga şarkısı mı yoksa Ankaralı Turgut'tan bir şarkı mı söylediğini ayırt etmek şu anda mümkün değil.
Sistemden Alzheimer ya da şizofreni gibi beynin tekil fonksiyonlarını etkileyen hastalıkların incelenmesinde yararlanılabileceği ifade ediliyor.
Kaliforniya'daki bu araştırma düşünceyi okuma konusunda yapılan ilk araştırma değil. ABDli psikologlar Marcel Just ve Tom Mitchell de aynı objeler karşısında insanların beyinlerinin aynı merkezlerinin çalıştığını yine fMRI sistemini kullanarak keşfetmişlerdi.
Avusturyalı araştırmacılar ise 2008 yılında fMRI yöntemiyle sağ ve sol elllerinin altına birer düğme konulan deneklerin hangi butona basacağını yüzde 60'ın üstünde bir oranda önceden tespit etmeyi başarmışlardı.
ANF NEWS AGENCY