Teknoloji bağımlılığında tehlike çanları çalıyor

Teknoloji bağımlılığı yeni bir sorun olarak dünyada ciddi bir şekilde tartışmalara konu olmaya başladı.

İnternetin, cep telefonlarının, Facebook, Twitter ve Instagram gibi sosyal medya sitelerinin ve teknoloji aletlerinin kullanımı konusunda ciddi problemler yaşanmaktadır.

İnternet teknolojileri cep telefonu ve bilgisayar aracılığıyla hayatımıza kolaylıklar ve farklı renkler sunarken duygularımızı, bedenimizi, düşüncelerimizi ve dostluklarımızı da esir alabiliyor.

Ve günlük yaşamımızın vazgeçilemez bir parçası oluyorlar.

Teknoloji kullanımında toplumun büyük çoğunluğu sınırı ve ölçüyü kaybetmeye başlamış vaziyettedir. Çok ciddi zararlarla karşılaşmaya başlıyoruz.

Çocuk, ergen, yetişkin kadın ve erkek bütün aile bireylerini hedef alan yeni teknoloji bağımlılığı büyük sorunlara gebe...



Telefon, bilgisayar, akıllı cihazlar ve oyun konsolları gibi dijital aygıtların, aşırı ve kontrolsüz kullanımı sonucunda ortaya çıkan yeni bir bağımlılık çeşidi yani hastalıkla karşı karşıyayız.

1995 yılında internet tabanlı ilk web sitesi yayına başladığında belki de internetin, insanlık tarihini ne ölçüde etkileyeceğini kimse hesap edemiyordu.

Yayılma hızı inanılmazdı. Bir yıl içerisinde 50 milyon kullanıcıya ulaştı. Oysaki radyo 50 milyona bütün dünyada ancak 38 yılda ulaşırken televizyon ise 13 yılda 50 milyon insana ulaşabilmişti.

2007 yılında Facebook, sosyal ağını kurdu ve 10 senede 2 milyar kullanıcıya ulaştı.

Online oyunlar, arkadaşlık bağlantısı ve içerik paylaşımı ile sosyal ağ üyeliğinde patlama yaşandı. Bu durum her kültürden milyarlarca kullanıcıyı aynı platformda buluşturdu.

Bu küresel çapta tek kültürlülüğü tetikledi. Kişilikler, duygular ve düşünceler üzerinde etkili olan sosyal ağlar, bütün dünyayı kuşatırken yeni bir hastalığın da oluşumuna zemin hazırladı. 

2016 yılının mart ayında Pittsburgh Tıp Fakültesi, gençlerin sosyal ağları ne kadar çok kullanırsa depresyona girme ihtimalinin de o kadar yüksek olduğunu savundu.

Batılı araştırmacı Primack ve arkadaşları 2014 yılında, sosyal medya ile depresyon arasındaki ilişkiyi ölçen bir değerlendirme aracı kullandı.

Anketi, 19-32 yaşlarındaki bin 787 katılımcı üzerinde uyguladılar. Facebook, Youtube, Twitter, Google Plus, Instagram, Snapchat, Reddit, Tumblr, Pinterest, Vine ve Linkedl gibi popüler platformları kullanan kişilerde çarpıcı sonuçlar çıktı.

1- Yüksek gelirli ülkelerde 2030 yılına kadar psikolojik bozuklukların başlıca nedeni aşırı internet kullanımı olacak.

2- Günde ortalama 61 dakika teknoloji kullanan ve haftada 30 kez çeşitli sosyal medya hesaplarını ziyaret eden katılımcıların, dörtte birinden fazlasında yüksek depresyon bulgusuna rastlandı.

3- Sosyal medyayı hafta boyunca kullanan kişilerin depresyona girme ihtimalinin normal bir kişiden 2,7 kat daha fazla olduğu açıklandı. Türkiye’de internet kullanımı hızla artmaya devam ediyor. 2017 verilerine göre hanelerdeki internet erişim oranı yüzde 78,3’e yükseldi. 

Ancak teknolojinin ve internetin denetimsiz kullanımı özellikle çocuklar üzerinde yıkıcı sonuçlar doğurmaya başladı.

Son yapılan araştırmalar sonucunda psikoloji literatürüne yeni bir sorun eklendi. Facebook depresyonu. 

Sosyal ağlarda uzun süre kalan gençlerde, utangaçlık, sosyal iletişim bozukluğu ve dürtüselliğe rastlandı. Ayrıca düşük öz saygı, aşırı hassasiyet, suçluluk ve umutsuzluk gibi davranışlar gözlendi. İnternet bağımlılığı bozukluğuna bağlı 2011 yılı araştırması sonucu ortaya kaygı, depresyon, düşmanlık duygusu ve kişilerarası duyarlılık azalması sorunları çıktığı tespit edildi.

2014’de yapılan bir inceleme, internet bağımlılığının da alkol bağımlılığı ve dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ile ilişkili olduğu sonucunu ortaya çıkarmıştır.

Teknolojinin nimetlerinin sosyal, ekonomik ve kültürel bütün alanlardaki faydası inkâr edilemez fakat yapılan araştırmalar, teknolojik cihazların başında geçirdiğimiz sürenin ne kadar sorunlu olduğunu gösteriyor. 

Kullanımın yüzde 64’ü eğlenme ve zaman geçirme, yüzde 27’si haberleşme ve iletişim, yüzde 9’u ise eğitim ve araştırma amaçlı.



Teknoloji kullanımımızın üçte ikisi maalesef eğlence ve sanal ağlarda geçiyor.

Teknolojik cihazları 6 saatten fazla kullanan gençlerin yüzde 60’ı uyku problemi yaşıyor. 6 saatten fazla kulaklık takanların yüzde 72’sinde işitme problemi tespit edildi.

Cihazınıza gelen verilerin kontrol sıklığı günde 132 tıklamaya ulaşmış durumdaysa bu bağımlılık düzeyidir. 18-24 yaş aralığındaki akıllı telefon kullanıcılarının yüzde 89’u uykudan uyandıkları ilk 15 dakika içerisinde telefonuna bakmaktadır.

Yüzde 74’ü için telefonlarına bakmak sabah yaptıkları ilk iştir.

Yüzde 25’i gün içerisinde cep telefonsuz olarak bir odada kaldıklarını hatırlayamamış.

Yeşilay Başkanı ve İbn Haldun Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mücahit Öztürk, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, Türkiye’de 14 yaş grubu gençlerin yüzde 10’unun teknoloji bağımlısı olabileceğini tahmin ettiklerini söyledi.

Bu oran yaklaşık 300 bine tekâmül ederken teknoloji bağımlısı olan çocukların ağır depresyonlara girebileceğini belirten Öztürk, “Bu çocuklar intihar düşüncesine varan davranış bozukluları yaşayabilirler. Bu çocukların okul hayatı da bitiyor. Özellikle lisede olanlar okula devam etmiyor” dedi.

İnternet bağımlılığıyla ilgili yapılan araştırmalara göre internet bağımlılarının yüzde 50’sinde başka bir psikiyatrik bozukluk daha görülmektedir. 

İnternet bağımlılığıyla birlikte görülen en sık psikiyatrik bozukluklar yüzde 38 madde kullanımı, yüzde 33 duygu durum bozukluğu, yüzde 25 depresyon ve distimik bozukluk, yüzde 14 psikotik bozukluk, yüzde 10 anksiyete bozukluğu şeklinde sıralanıyor. 

Ayrıca, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, sosyal fobi, hafif depresyon varlığında veya ailede bağımlılığa yatkınlık söz konusu olduğunda riskli internet kullanımı görülebilmektedir.

Türkiye’nin 5 bağımlılıkla ilgili başlattığı seferberlik ilanının en tehlike arz edeni teknoloji, uyuşturucu, uyarıcı ve kimyasal maddeler bağımlılığıdır. Bu konuda henüz umut vadeden bir mücadele başarısı, yol haritası ortaya koyabilmiş değiliz. 

Osman Atalay

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Makaleler Haberleri