Kanal D'nin reyting rekortmeni dizisi Öyle Bir Geçer Zaman Ki'de izleyicileri şoke eden bir gelişme yaşandı..
Birkaç gündür, dizi ve forum sitelerinde çıkan iddialar gerçek oldu.
Fenomen dizi Öyle Bir Geçer Zaman Ki'de, Ali Kaptan'ın Cemile'ye tecavüz edeceği ve Minik Osman'ın da bu sahneye şahit olacağı yazılıp çizilmişti.
İddialar gerçek oldu ve Ali Kaptan, Balıkçı'nın evlilik teklifini reddeden Cemile'ye tecavüz etti.
Şimdi ise Carolin ve Osman'ın bu olaya vereceği tepki merakla bekleniyor.
TELEVİZYON ELEŞTİRMENLERİNDEN TEPKİ YAĞIYOR
Tecavüz promosyonlu diziye tepkiler büyüyor
Kanal D'de yayınlanan "Öyle Bir Geçer Zaman Ki' dizisindeki tecavüz sahnesine köşe yazarları isyan etti.
Reyting uğruna Kanal D ekranlarından sıkça rastladığımız tecavüz sahnelerini köşe yazarları ortak tepki gösterdi.
Günaydın'ın deneyimli köşe yazarlarından Yüksel Aytuğ, "bu dizide Cemile'nin eski kocası tarafından tecavüze uğraması gerekiyor muydu? Bu sahne olmasa da biz Ali Kaptan'ın uyguladığı psikolojik şiddetin farkına varmıyor muyduk zaten?" gibi kritik sorular sordu.
Milliyet'ten Sina Koloğlu ise Kanal D'deki tecavüz sahnesinin rating için yazıldığını iddia etti ve bir merakını dile getirdi: "Daha fazla 'izlenme oranı' kaygısından başka bir gerekçe olamaz. Merak edilen bir konu da RTÜK'ün bu konuda ne yapacağı."
İşte köşe yazarlarının konuyla ilgili kaleme aldıkları yazılarından ilgili bölümler:
YÜKSEL AYTUĞ (GÜNAYDIN)
Cemile'nin suçu ne?
Ne yazık ki duyduklarım şehir efsanesi değilmiş. Öyle Bir Geçer Zaman ki dizisinin Cemile'si tecavüze uğradı.
Köşemize tepki mesajları yağıyor. Bu sahne yüzünden diziyi bir daha izlemeyeceğini söyleyen çok sayıda seyirci var. Ama biz en çok 'şikayet ettiklerimizi' izleriz. Haftaya reytingler yine tavan yapacaktır şüphesiz...
Ali Kaptan, eski karısı Cemile'ye tecavüz etti, hem de hunharca, vahşice... Psikolojik gerilim dozu çok yüksek bir sahneydi.
Sembolik bir anlatım vardı ama 'sarsıcı etkisi' inanılmazdı. Ben aynı hissi daha önce bir tek Monica Belluci'nin tecavüze uğradığı Irreversible (Dönüş Yok) filminde yaşamıştım. Koltuğun tutamaklarında tırnaklarımın izi kalmıştı.
İşin daha da can acıtan, iç burkan tarafı, minik Osman'ın masumiyetinin de 'dramatik bir öğe' olarak bu sahnelerde kullanılmasıydı.
Evet, kadına karşı şiddet, tecavüz, taciz mutlaka karşı durulması gereken bir konu. Ama tecavüzün bu kadar sıklıkla ve genelde reyting artırmak için senaryolara 'iliştirilmesi' bana samimi gelmiyor.
Bu dizide Cemile'nin eski kocası tarafından tecavüze uğraması gerekiyor muydu? Bu sahne olmasa da biz Ali Kaptan'ın uyguladığı psikolojik şiddetin farkına varmıyor muyduk zaten? Başına gelmedik kötülük kalmayan Cemile'nin bir de tecavüze uğramasına ihtiyaç (!) var mıydı? Öyle Bir Geçer Zaman ki, bugüne kadar şiddetin her türlüsünü 'pervasızca' kendine malzeme edindi. Aile içi şiddetle başladı, fiziksel şiddetle sürdü, psikolojik şiddetle doz artırdı, politik kavgaları ve cinayetleri eksen alıp siyasi şiddeti ekrana taşıdı ve nihayet cinsel şiddet ile tavan yaptı. Dizi, 'hastalıkları' da drama malzemesi olarak kullanmaktan geri durmadı. Ayakları tutmayan delikanlının yataktaki başarısızlığı, Ali Kaptan'ın kalp krizi geçirmesi, İnci Öğretmen'in amansız bir hastalığa yakalanması gibi...
Diyeceğim o ki, bir dizi eğer tüm gücünü 'ajitasyondan' alıyorsa, orada samimiyetten söz edilemez.
Cinsel şiddete ve istismara karşı duyarlı olmak, sapkınlıkları her fırsatta milletin gözüne gözüne sokmak demek değildir. Bunun iki olumsuz tesiri olur. Birincisi; eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürürsünüz. İkincisi; tecavüz gibi insanlık dışı bir eylemi giderek sıradanlaştırırsınız...
SİNA KOLOĞLU: (MİLLİYET)
Bu tecavüze ceza gelmez
Başından beri 'Öyle Bir Geçer Zaman Ki' dizisinde 'şiddet dozu'nun abartılı oluşunu eleştirdim. Son olarak tecavüz sahnesiyle tiryakilerini şoke etti. Oysa bu kadar abartmaya gerek kalmayan bir gidişatı var dizinin.
Ali Kaptan'a biçilen 'kötü adam' rolü, artık 'karikatürize' bir hal aldı (ki Erkan Petekkaya gayet iyi oynuyor, o ayrı). Senaryoya bir de 'tecavüz' eklendi.
Bir dizide bu sahneler olmaz mı? 'Fatmagül'ün Suçu Ne?'nin senaryosu böyle başlıyordu ve o sahnenin olması gerekirdi. Ama 'Öyle Bir Geçer Zaman Ki'de böyle bir sahne olmasa da olurdu. Daha fazla 'izlenme oranı' kaygısından başka bir gerekçe olamaz.
Merak edilen bir konu da RTÜK'ün bu konuda ne yapacağı. Bana gelen bilgiye göre RTÜK'te hakim görüş şöyle:
"Fatmagül'ün Suçu Ne? dizisinde sahne hem uzun sürüyordu hem de, erken saatte yayınlanmıştı. Bu yüzden uyarı aldı. 'Öyle Bir Geçer Zaman Ki'de böyle bir durum yok. Hem sahne uzun sürmedi, hem de geç saatte yayınlandı."
Bence iş, kanunlara, yönetmeliklere vs. yansıyınca özünden sapıyor ve basitleşiyor. 'Erken saatte tecavüz', 'geç saatte tecavüz' gibi bir duruma sapıyor. Bu da işin bir başka kara mizah yönü.
SEMA KARABIYIK (YENİ ŞAFAK)
Yanlış örnekten doğru mesaj çıkar mı?
İlköğretim öğrencisi iki kız servis beklerken biri diğerinin kulağına yaklaşarak 'Osman'ın babası annesine tecavüz edecekmiş, seyredecek misin?' dedi. Duydukları karşısında kapıldığı dehşet yüz ifadesine anında yansıyan diğeri, duyduklarının ne manaya geldiğini çözmeye çalışırken 'Hafta sonu tekrarında seyredebilirim ancak' dedi. Küçük kızın gözleri gururla ışıldadı 'Ben seyredeceğim, sana anlatırım.'
....
Hayatın gerçeği diyerek yerli senaryoların olmazsa olmazı haline gelen bu tecavüz vakasında da Cemile'nin mağdur kadınların sesi olabilme ihtimali zayıf. Olayın1968 yılında geçmesinden dolayı değil! Aile fertlerinin birbirlerinin hayatına seyirci olmasından dolayı. Her biri bir diğerinin yaşadıklarına seyirci, tıpkı ekran başındakiler gibi. Berrin gece yarısı sokak ortasında iki kişiyi öldürdüğünü söyleyen Ahmet'le vedalaşırken; arka planda Mete ve annesi ile göz göze geldiğinde, Mete'nin 'yanlış anlama abla' repliği altını çizdi, birbirlerinin hayatlarına seyirci olduklarının. O kadar bireysel, o kadar birbirlerine değip dokunmadan, o kadar kendi haklılıklarının içinde boğularak yaşıyorlar ki, yaşadıkları son tahlilde kaçınılmaz hale geliyor.
OKUYUCU TEPKİLERİ
Genç oyuncu Erkan Petekkaya'nın canlandırdığı Ali Kaptan karakterinin, Ayça Bingöl'ün oynadığı eski eşi Cemile'ye tecavüz etmesi ve küçük oğulları Osman'ın da bu sırada kapının önünde olması dizinin müdavimlerini de isyan ettirdi. Takvim.com.tr okuyucuları başta olmak üzere birçok internet sitesinde okuyucular bu tecavüz sahnesinden duyduklarını rahatsızlığı dile getirdi. İşte onlardan bazıları:
-Reyting uğruna aile bağlarını toplum örf ve adetlerini hiçe sayan bu dizileri izlememek en doğrusu...
-Bu tecavüzleri normalmiş gibi yayınlanan dizileri seyredip tecavüze yeltenen gençler arttı ve artmaya devam ediyor. Aile diye bir kavramı yok etmek özellikle yayınlanan dizileri ve yayınları kınıyorum.
-Artık tecavüz sahnelerı televizyonlarda var. Ailece izlenecek hiçbir şey yok yazık..
-Televizyonlar reyting uğruna neredeyse pornografik yayın yapmaya başlayacak. Bunun sonu nereye varacak? Artık çoçuklara seyredecek pek birşey kalmadı. Gündüz evlenme proğramları gece tecavüz sahneleri beş dakikada bir dört dakika reklam böyle giderse bir yıla kalmaz çok insan sinir hastası olur.
-Bu ne tecavüz, şiddet, nefret, kin, öfke... Tüm aile çocuklarıyla bunları izliyor, sonra niye manyak bir nesil yetişiyor?
- Dizinin senaryosuna tecavüz edildi.
- Son bölüm, son 10 dakikasıyla ciddi ciddi midemi bulandırdı.
- Acı çok kullanılınca inandırıcılık yitiyor. Üstüne aşırısı mide bulandırıyor. Ölçünün iyi ayarlanması gerektiğini düşündürüyor.
STAR GAZETESİ