Yıl boyunca çalışıp yoruldunuz, biraz dinlenebilmek için yaz tatilini heyecanla bekliyorsunuz. Peki tatilde sadece fiziksel olarak dinlenmenin yeterli olmadığını, zihnimizi ve ruhumuzu da aynı özenle dinlendirmemiz gerektiğini ama bazı yanlışlarımızın buna müsaade etmediğini biliyor muydunuz? Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi’nden Klinik Psikolog Simay Arslan “Tatilin bedenimize olumlu etkisi olduğu kesin ancak tek başına vücudumuzu dinlendirmek yeterli değil; aynı zamanda zihnimizi ve ruhumuzu da dinlendirmemiz şart. Aksi halde vücudumuzun onarımı, yeniden yapılanması ve iyileşmesi gerçekleşmeyip kısa sürede yeniden yorgun hissetmemiz kaçınılmaz olacaktır” diyor.
‘An’ı yaşamamak
Yaz tatilinde ya daha önce yaşadığımız sorunlar ya da dönüşte bizi bekleyen sorunlar aklımıza gelebiliyor. Haliyle geçmiş ve gelecek kaygıları yüzünden, içinde bulunduğumuz şu an’ı yaşayamıyoruz. Bu durum zihnimizin de dinlenmesini engelliyor. O nedenle özellikle de kısıtlı yaz tatilinizde sadece ‘an’da olun ve tatilin güzelliğini yaşayın.
Telefonu elden bırakmamak
Yapılan çalışmalar; tatilde sürekli sosyal medyayı kontrol etmenin ve internette sörf yapmanın endişe düzeyini artırdığını gösteriyor. Tatiliniz boyunca teknolojiyle aranıza mesafe koyun. Tam zamanlı bir zihin dinlenmesi için özellikle uyanır uyanmaz telefonu elinize almayın. Sosyal medyaya odaklanmadan gün sonuna doğru kısa bir süreyi teknolojiye ayırın.
Hareketsiz kalmak
Yapılan çalışmalar; doğada arkadaşlarla ya da tek başına yapılan yürüyüşün, depresyon ve stresi azaltabildiğini, bakış açısını iyileştirirken gevşemeyi sağladığını ve bağışıklığı kuvvetlendirdiğini gösteriyor. Bu nedenle tatilde hareketsiz kalmamaya dikkat edin.
Uyku düzenini bozmak
Tatilde yapılan en büyük yanlışlardan biri uyku düzenini bozmak. Oysa sağlıklı ve yeterli uyku, sadece vücut için değil, zihin için de gerekli. O nedenle tatilde uyku düzenini çok fazla değiştirmeyin. Aksi halde tatil dönüşü uyku düzenini toparlamaya çalışmak hayli yorulmanıza neden olabilir.
Evde kalmak
Klinik Psikolog Simay Arslan “İşten uzak, evde vakit geçirmek de şüphesiz rahatlatıcı etkiye sahip ancak konfor bölgesinin dışına çıkmak, yeni bir şey denemek, farklı bir bakış açısı kazanmak, gerçek bir dinlenme sağlamak için gerekli. Böylece, yaratıcılığınızı da yeniden şarj ederek kendinizi yenilenmiş hissedebilirsiniz” diyor.
Kitap okumayı ihmal etmek
Tatiliniz esnasında gündemden uzak kalmayın. Sevdiğiniz tarz kitaplar okuyun. Kitap okumak kadar yazmak da zihnin verimli çalışmasına katkı sağlayan önemli bir unsur.
Beslenme düzenini bozmak
Sağlıklı beslenmek, kendinize iyi bakmak için yapabileceğiniz en önemli şeylerden biri. Beslenmenize özen gösterin; yiyip içtiklerinizde aşırıya kaçmayın, sabah kahvaltısını kesinlikle ihmal etmeyin. Stresli bir yılın ardından tatilde yenilenmek için sağlıklı besinler tüketmeye ve günde en az 2 litre su içmeye dikkat edin. Aksi halde tatil dönüşü kendinizi zinde değil, yorgun hissedeceğinizi unutmayın.
Hep ‘evet’ demek
Yaz bitmeden önce yapmanız gereken şeylerle dolu bir liste, tatili zorlu bir iş haline getirebilir ve sizi daha başlamadan önce yorabilir. Bir tatil planlamadan önce şu soruyu kendinize sorun: “Gerçekten bana iyi gelecek mi?” Bir seferde bir şey yapın; kendinize de yalnız geçireceğiniz zaman dilimi yaratın ve dinlenin. Gittiğiniz yerde ki her şeyi görmeyi mecburiyet haline getirip, kendinizi strese sokmayın. Çoklu görev, strese, kafa karışıklığına sebep olup, odaklanmaya engel oluyor ve tatilde kişiyi yorgun düşürüyor.
Doğru nefes almamak
Günlük hayatta nefes aldığımızı fark etmiyoruz bile. Tatilde günde iki dakikanızı ayırıp gözlerinizi kapatın ve sadece nefesinize odaklanın. Bu kısa ve günlük mola, bedenimizde oluşan gerginliğin azalmasına izin verip, zihnimizi yeniliyor.
Sosyal ortamlardan uzaklaşmak
Klinik Psikolog Simay Arslan “Sosyal medya çağında insanlar çeşitli siteler aracılığıyla arkadaşlarını takip etme eğiliminde oluyorlar ancak nadiren arıyorlar. Aynı zamanda kariyer, aile ve sorumluluklar bize bazı değerleri unutturabiliyor. Araştırmalar, arkadaşlar ile iletişimin endişe düzeyini azalttığını gösteriyor. Bir süredir vakit bulup konuşamadığınız birkaç arkadaşınızı arayın. İş arkadaşlarıyla iletişim halinde olun ama iş sorunlarını düşünmeyin” diyor.