Spor Davranış Bozukluklarını Çözüyor

Spor Eğitmeni Salim Cantürk, sporun çocukluk çağında ortaya çıkan davranış bozukluklarının giderilmesinde büyük etkisi olduğunu söyledi.

HABER7.COM - Radyo 7 programcılarından Eda Çelebi’nin hazırlayıp sunduğu Eda’yla Gün Ortası programın dünkü konuğu Spor Eğitmeni Salim CanTürk oldu. Sporun hayatımızdaki öneminden bahseden Cantürk, çocukluk çağında karşılaşılan davranış bozukluklarının giderilmesinde sporun etkisi büyük olduğunu söyledi.

EDA: Sporun hayatımızdaki önemi nedir?
SALİM CANTÜRK: Günümüzdeki teknolojik gelişmeler hayatımızı kolaylaştırmanın yanında bizden birçok şeyi de götürüyor. Mesela hareket eksikliğine neden oluyor. Hareket eksikliği de obeziteye, şişmanlığa, kalp damar hastalıkları gibi birçok hastalığa neden oluyor. Dolayısıyla günümüzde bu açıdan spor çok önemli oluyor.

EDA: Spora tedavi edici diyebiliriz değil mi?
SALİM CANTÜRK: Kesinlikle tedavi edicidir. Ülkelerin sağlık harcamalarını önemli ölçüde azaltan bir etken olarakta spor karşımıza çıkıyor.

EDA: Çocuklar ne için spor yapmalı?
SALİM CANTÜRK: Çocuklarda özellikle 0-6 yaş çok önemlidir. Çocuk bütün alışkanlıklarını bu devrede kazanır. Dolayısıyla spor eğitimini bu yaşta kazanan bir çocuk ileriki yaşantısında bunu devam ettirecektir. Onun dışında spor büyüme çağındaki çocuklar için hem bedensel, sağlık ve fiziksel gelişme yönünden hem de iyi bir kişilik olması açısından ruh sağlığı için önemlidir. Spor fiziksel gelişimin yanında sosyal gelişimi de çocuğa kazandırmasında çok yardımcı olur. Çocuk spor yoluyla çevresini tanır, iletişim kurar, kendine olan özgüveni artar, toplum içersinde sahip olduğu yeri sağlamlaştırır. Psikolojik açıdan da kendini kontrol edebilmeyi, başarıya güdülenmeyi sağlar.

EDA: Yani çocukluk çağında karşılaşılan davranış bozukluklarının giderilmesinde sporun etkisi var değil mi?
SALİM CANTÜRK: Evet bunu söyleyebiliriz. Mesela ben zihinsel engelli ve engelli çocuklarla çalıştım. İçine kapanık olan çocuklar tamamiyle dışa açılıp, özgüvenlerini kazandılar.

EDA: Engelli çocuklarda da sporun etkileri aynı mıdır?
SALİM CANTÜRK: Spor sadece sağlıklı insanların yapması gereken bir aktivite değildir. Engellilerde, yaşlılarda, çocuklarda spor yapabilir. Spor, engellileri hayata bağlayan bir etkendir. Engellilerde spor dediğimiz zaman o kişilerde kendilerini toplumdan hissetme, topluma ait olma duyguları oluşuyor.

EDA: Size kendilerini soyutlamış olarak mı geliyorlar?
SALİM CANTÜRK: Her sağlıklı insan engelli olmaya aday bir insandır. Bunu yaşadıktan sonra insanlar kolay kolay durumu atlatamıyorlar. Spor yoluyla bunu çok daha atlatıp normal insanlara göre sorunlarını çok daha çabuk düzeltebiliyorlar.

EDA: Genelde biz sporu futbol olarak düşünürüz. Çocuklar için hangi spor daha yararlıdır?
SALİM CANTÜRK: Futbol kolay bir oyundur. Basit bir top bulsanız sokakta oynayabilirsiniz. Bunun dışında olması gereken sporlardan ilki yüzme, jimnastik ve atletizmdir. Spora bunlarla başlayan çocuklar diğer bütün sporlara çok rahat geçiş yapabilir ve çok güzelde başarı gösterebilir. Yüzme vücut ağırlığını kullanmadan yaptığımız bir spordur. Bütün organları ayrı ayrı çalıştırabilen bir spordur.

EDA: Kas ve iskelet sistemindeki en büyük rahatsızlıkları tedavi eden yöntemlerden biri olduğu söylenir.
SALİM CANTÜRK: Evet onlardan biridir. İnsanların yüzme sayesinde bel ve sırt ağrıları azalır.

EDA: Çocuklarda hangi spora kaç yaşlarında başlamak gerekiyor?
SALİM CANTÜRK: Ülkemizdeki ve yurtdışındaki spora başlama yaşları değişebiliyor. Çocuk 6 aylıkken de yüzmeye başlatabiliyorlar. Çünkü altı ayın öncesinde çocuklarda refleksif hareketler oluyor. bundan sonraki aşamalarda yurdumuzda 2-4 yaş arası yüzme için uygun yaşlar.

EDA: Bazı eğitim merkezleri 5 yaş gibi sınır koyuyorlar. Gerçekten böyle bir sınır var mı?
SALİM CANTÜRK: 5 yaş spora başlamak için uygun bir dönemdir. Ama bunun öncesinde zaten 0-6 yaş grubu çocuk oyun grubu çocuğudur. Bu dönemde çocuk her şeyi oyun olarak algılar. Sporu da oyun olarak öğretirsiniz. Ama çocuk 5 yaşına geldiği zaman oyuna olan gereksinimi en üst seviyeye çıkıyor. O yüzden oyun ağırlığı olan sporları seçmemiz gerekiyor. Onlara çeşitli sporları vermemiz gerekiyor. bu çeşitli sporların başında da atletizm, jimnastik ve yüzme geliyor. 8 yaşından sonrada çocuklar grup oyunlarına geçiyor. 0–6 yaş grubunda yeterli eğitimi alan çocukta diğer sporları zorlanmadan yapabiliyor.

EDA: Cesareti ve koordinasyonu olmayan bir çocuk yüzmeye, jimnastiğe başlayabiliyor mu?
SALİM CANTÜRK: Zaten o cesareti ilgili kursta ilgili eğitmenler çok rahat kazandırabiliyorlar. Çünkü çocukla birebir iletişim kuruluyor.

EDA: Burada ailelere düşen görev nedir?
SALİM CANTÜRK: Bence burada en büyük görev ailelere düşüyor. Birincisi aileler çocuğu spora teşvik etmeli, veliler çocuğa televizyon seyrederken bile spor programları izletip o konuda bilgi verirlerse çocukta spor kültürü oluşmaya başlar. İkincisi çocukları parkta, bahçede kısıtlamamak gerekiyor. Çocuklar koşmalı, asıl hareketsiz olan sağlıksız bir çocuktur.

EDA: 7 yaş üstü çocuklar için neler önerebilirsiniz?
SALİM CANTÜRK: Okul çağından sonra çocuklar zaten bireysellikten çıkıp takım olaylarına yöneliyorlar. O yüzden ister istemez basketbol, voleybol gibi sporları yapmaya başlıyorlar.

EDA: Yüzmeye diri bir vücut için en ideal spor dalı diyebilir miyiz?
SALİM CANTÜRK: Diyebiliriz. Yüzdüğünüz zaman su vücut ağırlığının %90 azaltıyor. Diğer sporları vücut ağırlığını kullanarak yapıyoruz. Ama yüzmede su kaldırma kuvvetini kullanır, biz çekme ilerletme işini yaparız. Bunu yaparken de bütün kaslarımız hareket ediyor. Yatay yapıldığı için bacaklara yapılan yük azalıyor. Gün boyu dik duran bacaklar yatay duruma geçince de vücuttaki denge sağlanıyor.

EDA: Su korkusu olan kişilerin bu korkularını nasıl yeniyorsunuz?
SALİM CANTÜRK: Öncelikle çocuğun size güvenmesi lazım. Başta ona her şeyi anlattıktan sonra çocuğun size karşı güveni artıyor. Bundan sonrası da zaten sıkıntısız hallediliyor.

EDA: Yetişkinlerde durum nedir?
SALİM CANTÜRK: Yetişkinler daha önceden bazı deneyimler yaşamışlarsa daha sıkıntılı oluyor. Hiç yüzmemiş olan birisi daha kolay oluyor. Çünkü belli bir süreden sonra korkularını yenebiliyorlar. Suya girme korkusu olan kişilerde önemli olan korkusunu yeneceğine inanmaktır. Daha sonra eğitmenine güvenmesi gerekiyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Röportaj Haberleri