HABER7.COM & ANKA - Bakan Çelik, 1. atama bölgesinde zorunlu hizmet yerlerinde 5 yıl, 2. atama bölgesinde 4 yıl, 3. atama bölgesinde ise 3 yıl görev yapan sözleşmeli öğretmenlerin, hiçbir değerlendirmeye tabi tutulmadan kadroya alınacağını açıkladı.
-Milli Eğitim Bakanı Çelik, Şubat ayında yapılacak 2009/1 atamalarında 8 bin kadrolu öğretmen atamasının yapılacağını bildirdi. Bakan Çelik, bu yıl asgari 10 bin kadrolu öğretmen atayacaklarını, sözleşmeli öğretmenler ile 2009 yılında atanan öğretmen sayısının 30 bini bulacağını söyledi.
ANKARA (ANKA) - Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirileceği müjdesini verdi. Bakan Çelik, 1. atama bölgesinde zorunlu hizmet yerlerinde 5 yıl, 2. atama bölgesinde 4 yıl, 3. atama bölgesinde ise 3 yıl görev yapan sözleşmeli öğretmenlerin, hiçbir değerlendirmeye tabi tutulmadan kadroya alınacağını açıkladı.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, bir TV programına katılarak önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Çelik, 2003’de bu yana her yıl kamuya serbest bırakılan kadroların yüzde 50’sinin MEB’e bırakıldığını söyleyerek, şu anda çalışan öğretmenlerin 3’te birinin kendi iktidarları döneminde atandığını anımsattı.
-“SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK OLMASAYDI 50 BİN KİŞİ İŞSİZ OLACAKTI”-
Sözleşmeli öğretmenlik ile ilgili birçok açıklama yapıldığını belirten Çelik, 50 bin sözleşmeli öğretmen bulunduğunu, kaydederek, “Sözleşmeli öğretmenlerle ilgili kendileri farklı hissetmelerine neden olacak beyanlar var. ‘Çeşitli insanlar niçin 4/B var?’ ‘Niçin atama yapıyorsunuz?’ diye. Bu sözleşmeli öğretmenlerin kendilerini farklı hissetmesine neden oluyor. 4/B öğretmenlik olmasaydı, bu 50 bin kişi işsiz olacaktı. Öğretmen olmamış olacaktı” dedi. Sözleşmeli öğretmenliğin olma sebebini ise Çelik, görev geldiklerinde “iflas eden” bir ekonomi olmasına bağladı. Göreve geldiklerinde Türkiye’nin ayağa kaldırılması gerektiğini ifade eden Çelik, “Bize 100 bin, 300 bin kadro verin diyemiyorsunuz. Bunun yarısı her sene MEB’e veriliyor. Bize verilen kadroyu da biz en iyi şekilde değerlendiriyoruz, buna karşın açığımız var. Ama sözleşmeli öğretmenlerin kadrolu öğretmenlere göre dezavantajı yok. Eskiden 11 ay üzerinden faydalanıyordu, biz bir düzenleme yaptık. 12 ay üzerinden oldu artık. Eğer 4/B ataması olmasaydı şu anda 50 bin arkadaş çalışıyor olmayacaktı.
2007’den itibaren 4B atamalarını da KPSS sonuçlarına göre yapmaya başladık.
Yarın kapının önüne konur muyum diye düşünürse, böyle bir şey olmaz” dedi.
-“SÖZELİ ÖĞRETMENLERİ KADROYA GEÇİRECEĞİZ”-
Bakan Çelik, sözleşmeli öğretmenlere de kadroya geçecekleri müjdesini verdi. Belli bir plan dahilinde sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirileceğini bildiren Çelik, “Bizde atama bölgeleri var. 1. Atama Bölgesi’nde 3 yıl aralıksız çalışan ve olumsuz sicil almayan sözleşmeli öğretmenleri bu 3 yılın sonunda herhangi bir değerlendirmeye tabu tutmadan, herhangi bir sınav yapmadan kadroya alacağız. Bu 3. atama bölgesinin geneli Doğu ve Güneydoğu bölgelerini kapsıyor. 2. Atama Bölgesi’nde çalışan sözleşmeli öğretmenlerden 4 yıl aralıksız çalışan kadroya geçecek. 1. Atama Bölgesi’nde zorunlu hizmet bölgesinde olan ve 5 yıl burada çalışanlar kadroya geçecek” dedi.
-“ŞUBAT AYINDA 8 BİN, 2009’DA 30 BİN ÖĞRETMEN ATANACAK”-
Bakan Çelik, Şubat ayında ise 8 bin kadrolu öğretmen ataması yapacaklarını açıkladı. Şu anda sözleşmeli öğretmen olarak 4/B’ye tabi olan öğretmenlerin de bu atamalarda kadroya girmek için aday olabileceklerini bildiren Çelik, sözleşmeli öğretmenlerin bu şekilde beklemelerine de gerek olmayacağını söyledi. Çelik, “Biz sadece Şubat ayında atama yapmayacağız. Ağustos ayında da atama yapacağız. Bütün kamuya bu sene bütçe kanunu kapsamında serbest bırakılan kadro 25 bindir. Biz yine en az yüzde 40-45’ini alacağız. Asgari 10 bin kadro alacağız. 2009 yılı içinde atanan öğretmen sayısında 30 bin rakamını bulacağız, belki de geçeceğiz” dedi.
-SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENE KADROLU HAKLARI VERİLİYOR-
Bakan Çelik, sözleşmeli öğretmenlere verdiği müjdelerini sürdürürken, sözleşmeli öğretmenlerin kadrolu öğretmenler gibi asker öğretmenlik yapabilmeleri için Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı ile görüşmeleri sürdürdüklerini açıkladı. Çelik, sözleşmeli öğretmenlerin askerliklerini tecil ettirebilmesi için de görüşmeleri sürdürdüklerini bildirirken, “Sözleşmeli öğretmenlerin zorunlu hizmet bölgesinde geçen hizmet süresini kadroya geçtiğinde zorunlu hizmet bölgesinde görev süresi olarak sayacağız. Çalıştığı hizmet süreleri de kadroya geçtiklerinde fiili hizmete sayacağız. 4/B’ye tabi arkadaşların özre bağlı tayinleri kadrolular gibi yapılacak” müjdelerini verdi.
-“100 BİN ÖĞRETMEN ATARSAK ÖĞRETMENLER EK DERS ÜCRETİ ALAMAZ”-
Bakan Çelik, kendilerinden önceki atamalarda planlamanın hiç yapılmadığını ve bu nedenle bazı okullarda norm fazlası öğretmen varken bazı okullarda bütün derslere bir hocanın girdiğini anlattı. Şu anda yapılan atamaları ihtiyaca göre yaptıklarını belirten Çelik, “Bazı branşlarda fazlamız var. ‘Kaç öğretmene ihtiyaç var’ derseniz 6 ay sonra farklı şimdi farkı sayı söylerim. Mesela 2008 yılında 16 bin öğretmen emekli oldu. Yani bunların yerine atama yapmanız lazım, yeni açılan okullar için atama yapmamız lazım. Öğretmene ne kadar ihtiyaç varsa ona göre atıyoruz” dedi.
Çelik, bugün itibariyle kadro verilmesi halinde 100 bin öğretmen ataması yapmaları halinde ise öğretmenlerin yüzde 80’inin ek ders ücreti alamayacağını vurgulayarak, “Öğretmenlerin gelirinin üçte biri ek ders ücretinden geliyor. Bunları da hesaplıyoruz” dedi.
Bakan Çelik, eş durumuna bağlı yer değiştirme isteklerinde ise öğretmenlerin doğu yerine batı illerine gelmeyi tercih ettiğini kaydederek, “Van’da eşin var. ‘Senin eşin Ankara’ya geleceğine sen Van’a git’ diyoruz. Nerde öğretmen ihtiyacı varsa oraya git. Ama bu pek istenmiyor. Benim Ankara’da öğretmene ihtiyacım yok ki, orada var” diye konuştu.
-“DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ’NDEKİ ATAMA TEKNİK SORUN”-
Bakan Çelik, Danıştay'ın Dokuz Eylül Üniversitesi rektör atamasını iptal etmesi durumun nise Cumhurbaşkanı’nın tasarrufuna yönelik olmadığını belirterek, “Ben de, bu karar çıktıktan sonra öğrendim. Bu arkadaş yarı zamanlı çalışan bir kişiymiş. Ona yönelik olarak verilen bir karar. Aksi takdirde Cumhurbaşkanı’nın tasarrufuna yönelik olsaydı bu cinnet olurdu” dedi. Çelik, kanuna göre Cumhurbaşkanı’nın YÖK tarafından kendine gönderilen 3 adaydan birin seçerek atadığını anımsatarak, “Atar demiyor, seçerek atar diyor. Burada kendisine gönderilen üç adaydan birini seçti. Yani burada teknik bir sorun var. Bu kaotik bir durum değil” dedi