Sosyal fobik çocuklar

Ebeveyni tarafından sürekli azarlanan, aşırı korunup kollanan ve insiyatif kullanmasına izin verilmeyen çocuklar, ilerideki yaşamlarında utangaç, kendi başlarına karar veremeyen ve sosyal ilişkiler kurmakta zorluk çeken yetişkinler olarak karşımıza çıkıyo

 

Sosyal fobik çocuklar

Ebeveyni tarafından sürekli azarlanan, aşırı korunup kollanan ve insiyatif kullanmasına izin verilmeyen çocuklar, ilerideki yaşamlarında utangaç, kendi başlarına karar veremeyen ve sosyal ilişkiler kurmakta zorluk çeken yetişkinler olarak karşımıza çıkıyor.

 Yıllar önce sosyal fobi ile ilgili bir haber dosyası hazırlamıştım. Aynı dergi grubundan bir gazeteci arkadaşım kendisinin de 'sosyal fobik' olduğunu aynı sorunu kızının da yaşadığını, tek başına sokağa çıkmaya korktuklarını söylemişti. Çok şaşırmıştım. Çünkü gazetecilik yapıyordu. Her gün yeni insanlarla tanışıp konuşmak zorundaydı. İş hayatında bu sorunla mücadele ediyordu ama özel hayatında sıkıntı yaşıyordu. Kendisi dergi grubundan üç yıl önce ayrıldı. Şimdi hálá aynı sorunla yaşıyor mu, yoksa bir uzman yardımıyla çözdü mü bilmiyorum.

Sosyal fobiyi öyle önemsememezlik yapmayın. Sosyal fobi, nüfusun yüzde 7'sinden fazlasını etkileyen psikolojik bir sorun. Başlangıç yaşı ise çok erken. Sosyal fobiklerin yüzde 40'ında başlangıç yaşı 10'un altında tespit edilmiş. Yüzde 95'inde ise başlangıç yaşı 20'nin altında...

Okul fobisi ile sosyal fobiyi birbirine karıştırmayın ama birbiriyle ilişkili olduğunu da unutmayın. Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi'nden Uzman Psikolog Hande Sinirlioğlu'na göre okul fobisi olan çocukların yüzde 40'ında sosyal fobi görülüyor. Bu nedenle, anne babaların çocuklarını çok dikkatli gözlemleyip utangaçlık belirtilerini saptamaları gerekiyor.

"Rezil olacağım" hissi

Kendinizin ya da çocuğunuzun sosyal fobisi olup olmadığını anlamak zor değil. Uzman Psikolog Hande Sinirlioğlu, sosyal fobik kişilerin başka insanların kendilerini yargıladığı ve negatif değerlendirdiği düşüncesi ile yetersizlik, aşağılanmışlık hissettiklerini ve hayal kırıklığına uğradıklarını söylüyor. Sosyal fobikler yalnız başlarına kaldıklarında sıkıntı duymuyorlar. Ne zaman sosyal aktivite içinde yer almaları zorunluluğu doğuyorsa onların da sıkıntıları başlıyor. Çünkü yabancılarla tanışmaktan, tanımadıklarının yanında konuşmaktan veya hareket etmekten rahatsızlık duyuyorlar. Yanlış bir şey yapacak, söyleyecek ve insanlar onunla alay edecek, onu yadırgayacak, aşağılayacak, herkesin içinde rezil olacak gibi hissediyorlar.

Sorunun kaynağı aile

Bazı çocuklar yazılı sınavlarda başarılı oldukları halde tahtaya kalktıklarında bildiklerini unutuyor. Çünkü yapacakları en ufak hata gözlerinde büyüyor, arkadaşlarının önünde küçük düşeceklerine inanıyorlar.

Çocuklarda sosyal fobinin gelişimi ve tedavisinde anne-babaların rolü ve çocuklarına yaklaşımları oldukça önemli...

Ebeveyni tarafından sürekli azarlanan, aşırı korunup kollanan, insiyatif kullanmasına izin verilmeyen, yetersiz ya da beceriksiz olduğu kendilerine hissettirilen çocuklar, ilerideki yaşamlarında utangaç, çekingen, ürkek, kendi başlarına karar veremeyen, sosyal ilişkiler kurmakta zorluk çeken yetişkinler olarak karşımıza çıkıyor.

Çocuğunuzun sosyal fobisinin olup olmadığı sosyal ortamlarda gösterdiği belirtiler ve tanıyla kesinleştiriliyor. Sosyal fobi okul çağındaki çocukların işlevselliğini önemli ölçüde bozuyor. Çocuğun normal psikososyal gelişiminde ciddi sıkıntılara yol açıyor.

Ancak unutmayın. Sosyal fobi tanısı konulabilmesi için; korku ya da kaçınma davranışının çocuğunuzun olağan günlük işlerini, okul yaşamını, toplumsal etkinliklerini bozacak düzeyde olması gerekiyor.

Çocuğun yaşına göre ilaç tedavisi ve psikoterapi öneriliyor. Ancak yine büyük görev anne babalara düşüyor. Çocuklarınızın özgüvenini arttırın, onların kendi kanatlarıyla uçmasına izin verin.

Çocukları dizinin dibinde diye mutlu olan annelere bir çift sözüm var: Gelecekte kanatlarını kırdığınız için sizi affetmeyecekler.

Tehlikeli sınırda mısınız

Başkalarının yanında utangacım.

Sosyal ortamlarda insanların beni yargıladıklarını hissediyorum.

Başkalarının sinirli olduğumu görmelerinden endişe duyuyorum.

Başka insanlar etrafımdayken asla kendimi rahat hissetmiyorum.

Topluluk içinde küçük düşmekten, korkuyorum.

Böyle durumlarda vücudum terleme, titreme, hızlı kalp atışı, nefes darlığı, kızarma, ağız kuruluğu, karıncalanma hissi gibi belirtiler veriyor.

NOT: "Bu belirtilerden çoğu çocuğumda ya da bende var" diyorsanız, bir uzmana danışın.

Nilüfer KAS

KAYNAK: http://kelebek.hurriyet.com.tr/

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Rehberlik Haberleri