Konuşma yapacağınız kalabalık bir ortama girdiğinizi ve herkesin pür dikkat sizi izlediğini, dinlediğini düşünün. Konuşma metnini günler öncesinde ezberlediniz aslında ama bir anda sözcükler boğazınızda kalmış gibi konuşmaya başlayamıyorsunuz.
Bu arada sizi dinleyen herkes tarafından nasıl göründüğünüzü merak ediyor yüzünüzün kızarmış olabileceği, ellerinizin titriyor olduğunu göreceklerini ve dalga geçeceklerini düşünerek daha da stres yapıyor, konuşmaya başlayamıyorsunuz. Bu hikayeyi okurken kendinizi nasıl hissettiniz?
Böyle bir durumla karşı karşıya kaldınız mı?
Sosyal fobi; başkaları tarafından değerlendirileceği bir ya da birden fazla durumdan sürekli korkma; utanç duyacağı ya da rezil olacağı biçimde davranabileceğinden veya bir şey yapacağından korkma olarak tanımlanmaktadır. Yapılan araştırmalar sosyal kaygının başlangıç yaşının ortalama olarak 13-14 olduğunu söylemektedir.
-Kalabalık ortamlara girmek- konuşma yapmak
-Yetkili biri ile konuşmak
- Toplum içinde bir şeyler yemek içmek
- Çok iyi tanımadığın biriyle yüz yüze ya da telefonla konuşmak
- Başkaları tarafından izlendiğini bilerek yazı yazmak ya da çalışmak
- İyi tanımadığı birine onaylanmadığını veya aynı düşüncede olmadığını ifade etme gibi durumlar sosyal fobide korkulan durumlardır.
Ve böyle durumlarla karşı karşıya kalındığında sosyal fobilerde bir takım bedensel semptomlar görülür.
Bedensel semptomlar;
Yüz kızarması, ellerin titremesi, nefes almada güçlük, mide-barsak problemleri, kas gerginliği ve titremedir.
Sosyal fobinin ortaya çıkışı
Sosyal fobilerin beyin fonksiyonlarında kimyasal ve elektriksel bir bozukluk olduğu düşünülmektedir. Serotonin hormonunun normale göre sosyal fobilerde daha az olduğu ileri sürülmüştür. Çok bağlantılı olmasa da kalıtımsal geçişten de bahsedilmektedir. Türkiye’de Yapılan bir araştırmada sosyal fobisi olan çocukların annelerinin 23'ünde sosyal fobi olduğu bulunmuştur. Sosyal ortamlardan kaçınma davranışı sergileyen çocukların annelerinin de belirgin derecede sosyal ortamlardan kaçındığı bulunmuş.
Çocuk yetiştirme tarzı da sosyal fobinin ortaya çıkışında önemlidir. Sınırlayıcı ve aşırı koruyucu ebeveyn tarzı, ilgisiz ve dışlayıcı anne babalar da önemli faktördür.
Sosyal fobi ve çekingen kişilik özelliği birbiri ile karıştırılmamalı.
Çoğumuz verilen bir görevin yerine düzgün bir biçimde getirilmeyeceğine dair endişeye kapılabiliriz. Hatta aptal, beceriksiz gibi görünmekten, rezil olmaktan korkabiliriz. Bu tür bir kaygıyı kişiyi motive etmesi açısından önemseriz. Sosyal fobi demek için kaçınma davranışı eşlik etmeli. Kişi kaçınmıyorsa kendini zorluyorsa da ruhsal sıkıntı içerisindedir.
SOSYAL FOBİ TEDAVİSİ OLAN BİR RAHATSIZLIKTIR!
Sosyal fobiye eşlik eden başka psikiyatrik rahatsızlıkların olup olmadığına, başlama yaşının erken olmasına ve tedavi istekliliğine göre tedavi başarısı değişmektedir.
İlaç tedavisi ya da ilaç tedavisi ile birlikte psikoterapi uygulanarak tedavi edilebilen rahatsızlık olan sosyal fobili olduğunuza dair belirtileriniz varsa uzmana görünmeniz gerekmektedir.