Sonsuza kadar yaşamak!

Uzm. Psk. Ceyda ŞENEL

Sonsuza kadar yaşamak ne kadar mümkün bu bilinmez ama, bilim adamlarının insan hayatını uzatma yönünde verdiği çabalar her geçen gün bizi daha da heyecanlandırıyor.

Siz sonsuza kadar yaşamak ister miydiniz?

Birçok kişinin evet dediğini farz edelim, fakat ikinci bir soru olan “nasıl'ı” da cevaplayalım.

Ömrümüzün en umursamaz ve sorumluluktan uzak çağlarımız olan çocukluk dönemi geçti, en coşku dolu, heyecanlı olduğumuz ve hayatın tadına varmaya başladığımız gençlik de geçti. Geriye kalan yaşlılık dönemi ve bilim adamları bundan sonrasını uzatmanın peşindeler. Bu dönemin önemi diğerlerinden çok daha fazla özen göstermemiz gereken bir dönem olması. Nedenine gelince, eğer insan ömrü uzayacaksa seksen yaşından sonrasını bir yığın hastalıkla cebelleşerek yaşamak gereksiz diye düşünüyorum.

Her zaman söylediğim gibi her anın ve yaşın tadı çıkartmalı.

“Bunu yapmak için çok gencim” ya da “Şunu yapmak için artık çok geç” demeyin! Her yaş döneminde hayattan daha fazla keyif alıp mutlu olacak şeyler mutlaka vardır. Her şeyden önemlisi ilerleyen yaşlarda huzuru yakalayabilmek! Huzurlu bir yaşamın hastalıklara karşı direnci arttırdığını biliyor muydunuz?

Önemli olan, uzun yaşamaktansa kaliteli bir hayat sürmek olmalı. Toplum olarak pek alışkın olmasak da fiziksel aktivitelerin özellikle yaşlılık dönemini daha sağlıklı ve kendimizle barışık geçirmemizi sağlayacağını da unutmamalıyız. Yaşadığımız olumsuzluklara rağmen hayata daha iyimser bakabilmek ise işin bir diğer sırrı. Elbette bütün bunları yaparken manevi hayatınıza gereken özeni göstermeye unutmamalısınız.

Yeni Şafak