Sonbaharda Metabolizmanız Uykuya Dalmasın

Yaza girerken verilen kilolar formda bir yaz geçirmenizi sağladı; fakat tam yaz bitimine doğru yeniden iştahınız açıldı ve tartıda her gün ibre biraz daha yukarıya doğru kaymaya başladı...

Yaza girerken verilen kilolar formda bir yaz geçirmenizi sağladı; fakat tam yaz bitimine doğru yeniden iştahınız açıldı ve tartıda her gün ibre biraz daha yukarıya doğru kaymaya başladı... O zaman, bu kış kilo almak yok diyoruz, hatta fazladan kilolarımız için şimdiden kolları sıvıyoruz.

Yazın uzun günleri, yerini yavaş yavaş soğuk ve kısa günlere bırakırken, azalan güneş ışığı ile birlikte vücudunuz da daha az enerji harcamaya başlıyor. Bu durumla başa çıkabilmek için günün aydınlık zamanlarında yemek yemeli ve 2-2.5 saatlik aralıklarla beslenmelisiniz. Böylece metabolizma hızınızın düşmesini engellersiniz. Güneş, yaz aylarında ihtiyacınız olan D vitaminini takviye etmek için ışıl ışıldı. Peki ya siz bu D vitamininden yararlanamadıysanız ne olacak? D vitamini güçlü bir bağışıklık, sağlıklı bir iskelet sistemi, hızlı çalışan bir metabolizma için en değerli kaynak. D vitamini eksikliği, halsizlik yorgunluk, vücut ağrısı, sık sık yaşanan bel ağrıları, bağışıklılık sisteminde güçsüzlük gibi şikâyetleri getiriyor.

E vitamini çok önemli

Diyetisyen Elvan Odabaşı Kanar, “Mevsim değişikliklerinde karşılaşılan cilt kurulukları için alınacak en güzel tedbir E vitamini tüketimi. E vitamini takviyesini sağlamak için günlük beslenme programınıza ceviz, badem, fındık gibi kuruyemişleri eklemekte fayda var” diyor. Kış mevsiminde gün ışığının azalması ile birlikte mutluluk hormonu olan serotonin yerini melatonine bıraktığı için kişilerin depresyona girmeleri de daha kolay oluyor. Depresyona, balık ve cevizde bulunan omega 3 yağ asidi, tahılların içinde bulunan B vitaminleri ve soğan, sarımsak gibi keskin kokulu besinlerle dur diyebilirsiniz. Bu besinlerden bolca tüketmek hem fizyolojik hem psikolojik depresyondan koruyor.

Nasıl beslenmeli?

Diyetisyen Elvan Odabaşı Kanar, sonbahar aylarında nasıl beslenmek gerektiğini şöyle anlattı;

Sıcak çorbalar, akşam yemekleri öncesinde hem içinizi ısıtıyor hem de diğer yemekleri daha kontrollü tüketmenizi sağlıyor.

Sonbahar ile beraber soğuk içeceklerin yerini sıcak içecekler alıyor. Sıcak içecekleri tüketirken günlük tüketmeniz gereken su miktarını da tekrar ayarlamalısınız. Yaz mevsiminin size kazandırdığı en güzel alışkanlıklardan biri olan su içme alışkanlığını sonbaharda da sürdürmelisiniz. Oda sıcaklığındaki su, cildinizi soğuğa karşı hazırlıyor, oluşabilecek enfeksiyonlardan idrar yollarını koruyor ve metabolizma hızını artırıyor.

Öğünlerde salata yerine ızgara ya da haşlanmış sebzeleri tercih etmeniz, hem posa tüketiminizi yüksek tutarak sindirim sisteminizin düzenli çalışmasına yardımcı olur hem de iştah kontrolünü daha düşük kalorili yiyeceklerle sağlamış olursunuz.

Günde iki şişe doğal maden suyu içmek, kalorisiz bir şekilde kalsiyum almanızı sağlıyor ve kalsiyum ile zenginleşen beslenme programınız metabolizmanızı hızlandırıyor.

Kahvaltılık tahıl gevrekleri ile güne başlamak sağlıklı ve pratik bir kahvaltı için ilk tercih olmalı. Kahvaltılık tahıl gevrekleri, zenginleştirilmiş B vitaminleri içeriği ile hem sizi sonbahar günlerine motive ediyor hem gün içerisinde iştahınızı kontrol edebilmenizi sağlıyor. Ayrıca, yüksek posa içerdiği için sindirim sisteminizi hızlandırıyor.

Sonbahar meyvelerinden elma ve armut gibi meyveleri tüketebilirsiniz. Ayrıca bu meyvelere oranla tatlılık derecesi daha düşük olan mandalina, portakal gibi turunçgillerle metabolizmanızı mevsime adapte etmelisiniz. Bu meyvelerden alınan karbonhidrat ile şeker ihtiyacınızı karşılayabiliyorsunuz.

Soğuk havaların getirdiği en büyük sorunlar; grip, soğuk algınlığı gibi hastalıklar. Kişinin bağışıklık sistemi ne kadar güçsüzse, enfeksiyonlara yakalanma riski de o kadar yüksek oluyor. Bu nedenle bağışıklığı güçlendirmek için antioksidan kaynakları olan A, C, E vitaminleri, selenyum, çinko, magnezyum, demir gibi mineralleri yeterli miktarda almak gerekiyor. Bu ihtiyaçları da domates, havuç gibi kırmızı ve turuncu olan tüm sebze ve meyvelerden; brokoli, maydanoz gibi yeşil yapraklı sebzelerden; yumurta ve ceviz, badem, fındık gibi yağlı tohumlardan alabilirsiniz.

Sonbahar ile birlikte balık mevsimi de başlıyor. Haftada iki gün mutlaka balık yemelisiniz. Fırında, ızgara ya da sebzeli buğulama şeklinde hazırlayacağınız balık ile sağlınıza lezzet katmayı ihmal etmeyin.

B12, çinko, demir, kalsiyum, magnezyum, folik asit ve D vitamini gibi vitamin ve minerallerin eksikliği yaşam kalitenizi olumsuz etkileyebiliyor. Yaşadığınız vitamin ve mineral eksikliklerinin altında yanlış beslenmenin yattığını unutmamalı ve diyetisyeninizden sağlık durumunuza, psikolojik durumunuza, sosyal yaşantınıza uygun beslenme programları almayı ihmal etmemelisiniz.

Nilgün Yıldız
Devamı Formsante Dergisi Ekim 2010 Sayısında...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Kadın Sağlık Haberleri