Her yeni yıl başladığında kendine yeni hedefler belirleyenlerin yüzde 80 ya da 90’ının ilk iki hafta içinde hedeflerinden vazgeçme eğiliminde olduğuna dikkat çeken Uzman Danışman Psikolog Ani Eryorulmaz, “Belirlenen hedeflerden vazgeçmemenin altın kuralı alınan kararın ardındaki motivasyondur” diyor. Eryorulmaz bu altın kurala giden yolu ise şöyle sıralıyor.
Tatminkar bir yaşam için hedefler belirleyin
Somut hedefler belirlemek ve onlara ulaşmak için belirli bir zaman dilimi içinde çaba göstermek, hayat tatmininde en önemli formüllerin başında geliyor. Bu hedeflere ulaşma yolunda ilerlemeyi takip etmek de gelişmek için gerekli adımlar olarak görülüyor.
Zamanı unutturacak faaliyetler geliştirin
Günlük hayatta mutlu olmak olumlu duyguların çokluğu ile tanımlansa da mutluluk ya da yaşam tatmini için tek başına olumlu duygular yeterli değil. Mutluluk için size zamanı unutturacak bir faaliyet içinde olmak en temel şart. Yani ailenizle geçirdiğiniz vakit, kitap okuma, spor yapmak ya da sadece seyirci olarak izlemek, yeni bir şey öğrenmek, herhangi bir hobi, sanattan, yemek yapmaya kadar size zevk veren herhangi bir faaliyet mutluluğun anahtarı oluyor.
Yardımseverlik gösterin
Yaşamın anlamı hakkında sorgulamak, ve sadece bir birey olarak değil büyük bir sistemin parçası olarak etrafımıza yardım etmek, dünyaya katkıda bulunacak bir işin parçası olmak da mutluluk seviyemizi arttıran bir diğer faktör.
Gelişmek için çabalayarak, strese dayanıklılığınızı arttırın
Gelişmek, dün olduğumuzdan farklı bir “ben” olabilmek sadece çaba ile mümkün. Bu çabanın kendisi daha mutlu olmamızı sağlayan bir başka faktör. Belirlediği hedefler üzerinde çaba gösterenlerin gelecek umutları dolayısı ile strese dayanma güçleri daha yüksek.
Başkalarına umut bağlamadan mutlu olmayı öğrenin
Umudumuzu başkalarının veya koşulların değişeceği üzerine değil de kendi yapabileceklerimiz üzerine kurduğumuzda mutlu olma şansımız yükseliyor. Mutluluk ekonomik koşulların iyileşmesinde, ailenizin size nasıl davrandığında, ya da çocuğun okul başarısına bağlı değil. O içerde bir yerlerde, bulup çıkarmak da yalnız ve yalnız bize kalmış.