Adanalı 5 çocuk annesi Emel Ormancı, yüzde 82 şizofren raporu bulunan ağabeyine engelli maaşı bağlanması için 2007 yılında başvururken, ağabeyinin vasisi olmak için de 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde dava açtı. Ormancı, 14 Ekim 2009'da ağabeyinin vasisi olarak atanırken, yapılan incelemeler sonunda başvuru kabul edilerek 43 yaşındaki İsmet Zengin'e engelli maaşı, bakmakta olan kız kardeşi Emel Ormancı'ya da bakım yardımı bağlandı.
İddialara göre, İsmet Zengin'e maaş bağlandığını öğrenen eski komşuları Cavit G., şizofreni hastası olan Zengin'i kaçırdı. Sahte evrak tanzim etmekten hüküm giyen Nail İçten'in hazırladığı sahte evraklarla notere giden Cavit G., şizofren hastası İsmet Zengin'in vekaletini alarak, paranın ödeneceği bankanın Yüreğir Şubesi'nden 9 bin 350 TL'yi çekti.
Ağabeyinin kaçırılmasının ardından polise başvuran Ormancı ise bankaya gittiğinde kendisinden başka hiç kimsenin çekmemesi gereken paranın Cavit G. tarafından çekilmiş olduğunu öğrendi.
Polisin bulduğu kardeşini alarak emniyetten çıkan Ormancı'nın yolu Cavit G. tarafından emniyet müdürlüğü binasının yakınlarında kesilerek İsmet Zengin ikinci kez kaçırıldı. Ağabeyinin peşini bırakmaması halinde ölümle tehdit edilen Ormancı, soluğu Adana Adliyesinde alarak, kardeşini kaçıran Cavit G. ile engelli maaşının çekilmesine sebep olan vekalet belgesini hazırlayan noter ve parayı ödeyen banka şubesi hakkında suç duyurusunda bulundu.
Cavit G.'nin eski komşuları olduğunu anlatan Ormancı, "Bir gün evimize gelerek, ağabeyimi zorla elimizden aldı. Bu sürede vekalet çıkarıp benim çekmem gereken parayı almış. Polis, kardeşimi bulunca emniyete gittim. Emniyetten çıktım, önümü kesti ve kardeşimi arabaya bindirerek, 'Benim kolum uzun. Bu işin peşini bırak yoksa seni öldürürüm' diye tehdit etti. Elimde vasi olduğuma dair mahkeme kararı olmasına rağmen ağabeyimin maaşını o çekti" dedi.
Ormancı, üstü açık 2 odalı bir evde 5 çocukla yaşamak zorunda kaldığını, bir oğlunun da engelli olduğunu, ağabeyinden dolayı 3 ayda bir 300 lira, ayda bir ise bakım parası olarak 500 lira alacağını ancak ağabeyi kaçırıldığı için bu paraları da alamadığını belirterek, "Benim ağabeyimin kafası bir gelip bir gidiyor. Ben parada değilim ama ona bir şey yaparlar diye korkuyorum. Adamlar yıllarca baktığım ağabeyimin üzerinden para kazanıyorlar. Devlet buna bir çare bulsun" diye konuştu.
"AKIL SAĞLIĞI YERİNDE OLMAYANA NOTER DE VEKALET VEREMEZ"
Cavit G.'nin vekalet işlemlerini yaptırdığı noterin sağlık raporu olmadan bu işlemi yapamayacağını belirten avukat Fahri Özsungur, "Şizofreni hastası, kimseyi vekil tayin edemez. Hazırladığı metni anladığına dair teyit alacak. Vekalet veren kişi bir testten geçirilecek. Akıl hastası mı, bunları anlaması lazım. Vekalet demek, hukuki hak ve hürriyetlerini kullanamadığı için, işlemlerini yapması için mahkemenin birini tayin etmesi demek. Bu sebeple noter, akıl sağlığı olmayan birinin başkasına vekalet vermesine izin veremez. Noter bu durumda görevi kötüyü kullanmak ve ihmalden yargılanabilir" diye konuştu.
Avukat Gülşen Battal da şizofreni hastaların noterden vekalet veremeyeceklerini belirterek, "Hasta olan kişinin vekaletini almak isteyen kişi hastanelerden rapor aldıktan sonra mahkeme yoluyla vekalet alabilir. Şizofrenler, sağlam bir insan gibi notere gidip herhangi bir kişiye vekalet veremezler" dedi.