Çifte standart ya acizlik ya da ahlaksızlıktır. Hukuka göre değil şartlara göre karar veren pozisyon adamı başsavcılar sisteme güvene zarar verdiler. Romayı bu zihniyet yıkmıştı.
Bir doktor “Bakan bey ne düşünür“ diyerek reçete yazmaz bir hakim “Komutan ne düşünür” diye karar vemez. Doğru karar hukukun ve vicdanının iç sesini dinleme yolu ile oluşur.
Bir hekim salgın hastalık olduğunda teşhisi ve tedaviyi siyasilerin isteğine göre yapması nasıl akıl ve bilim dışı ise bir Başsavcının “Asker ne der” diye hareket etmesi de o kadar akıl ve bilim dışıdır.
Siyasi sonuçlar yargının ve/veya doktorun ilgi alanı ise hastanın iyiğini değil etkin gücün iyiliğini düşünen kişi görevini kötüye kullanmıştır.
Yanar döner yargıca insanlar nasıl güvensinler. Fırıldak bir doktora kim hastasını götürür.
Tıp etiği açısından vahim bir hata olduğu gibi yargı etiği açısından da vahim bir hata vardır.
Türkiye’de Hukuk Fakültelerinde Hukuk Felsefesi derslerinin boş geçmesinin sonuçlarını görmek mümkün… Bu duruma Ortaçağ usulü hukuk da diyebiliriz.
Yargı standardımızın gelişmiş dünyanın standartları düzeyine çıkarmaktan başka çaremiz olmadığını gösteren olaylar yaşıyoruz.
Siyasallaşmış yargıdan inciler:
“25 generallin tutuklanmasını yapan savcıları bilerek görevden aldım, bu tutuklamanın sonuçlarını iyi değerlendirmek lazım.” Bu söz İstanbul C.Başsavcısı’nın siyaseti hukukun üstünde tuttuğunun kanıtının belgesidir.
“Cüzdanla vicdan arasında sıkıştık” Bir Danıştay başkanının emeklilik konuışmasından,
“Tarafsızlık kavramı hukukta yoktur” Yarsav Başkanı Emine Ülker Tarhan’dan,
367 hilesini üreten yüksek yargı olayı,
Gazete küpürü gibi psikolojik savaş materyallerini parti kapatma için yeterli belge kabul eden Yargıtay Başsavcılığı,
Dosyayı incelemeden savcıyı görevden alan HSYK,
Askerler karşısında hazırola geçen yüksek yargıçlar,
Genelkurmay Başkanı ile gizli ve siyasi içerikli grüşmeler yapan AYM üyesi,
AYM Başkanına “Keçi” diyen emekli yargıtay Başsavcısı,
Siyaset yapmayı ve siyasi mesaj vermeyi doğal kabul eden Yargıtay Başkanı,
Burası Türkiye demek istemiyoruz.
Bağımsız yargı tarafsız vicdan oluşması için gereklidir. Yargı bağımsızlığında bağımsızlığın amacı ve zorunluluğu tarafsız karar vermeyi sağlamak içindir.
Yargıda bağımsızlık yöntemdir,
Tarafsızlık bağımsızlığın amacıdır.
Bağımsızlık kabuktur, tarafsızlık özdür.
Bağımsızlık zarftır, tarafsızlık mazruftur.
Bağımsızlık ambalajdır, tarafsızlık içeriktir.
Tarafsızlığı önemsemeyen bir yargıç ancak engisizyon mahkemesinin yargıcı olabilir.
Vicdansız yargı taraflı yargı aynı şey değil mi?
Türkiye’de zihniyet dönüşümü için zihinsel isyanlara ihtiyacımız vardır.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan - Haber 7
ntarhan@gmail.com