Şiddete karşı yeni bir proje

Toplumsal Çalışmalar ile Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Projesi, temelde eğitimi destekleyerek çözümü iletişimde bulmaya çalışan bir çalışma

Sinem Dönmez / Cumhuriyet / Hafta Sonu



Türkiye Yardım Sevenler Derneği Eskişehir Şubesi ve Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi işbirliğiyle gerçekleşen Toplumsal Çalışmalar ile Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Projesi, temelde eğitimi destekleyerek çözümü iletişimde bulan bir çalışma. Eğitimlerde şiddete karşı nasıl önlem alınabilirliği hakkında çözüm aranıyor.

Kadına yönelik şiddet sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada toplumsal bir problem. Son yıllarda konuyla ilgili pek çok dernek kuruldu, şiddet gören kadınlara ulaşıldı, sığınaklar yapıldı, 4320 sayılı aile koruma yasası daha geçen yıl değişti. Ne yazık ki kadına yönelik şiddet sorunu bir türlü çözülemedi. Sorunun, yıllardır değişemeyen zihniyetlerin değiştirilerek yani temelden çözülmesi gerekiyor. Şimdilerde eğitimi esas alan bir proje yürütülüyor. Türkiye Yardım Sevenler Derneği Eskişehir Şubesi ve Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi işbirliğiyle gerçekleşen Toplumsal Çalışmalar ile Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Projesi, temelde eğitimi destekleyerek çözümü iletişimde bulan bir çalışma. Proje, Avrupa Komisyonu tarafından Katılım Öncesinde Sivil Toplumun Güçlendirilmesi Hibe Programı Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele bileşeni kapsamında hibe almaya hak kazandıktan sonra hız kazanmış. Avrupa Komisyonu ve Yardım Sevenler Derneği arasında Eylül 2007’de imzalanan sözleşmeden beri süren çalışma son dönemecine girdi.

Hedef kitle farklı

Alışıldık ‘sığınak açma’ ya da ‘psikolojik destek’ gibi yaklaşımlar dışında ‘Neler yapabiliriz?’ diye düşünen dernek yetkilileri, öncelikle iki ayaklı bir iletişim stratejisi kullanarak toplumdaki kilit sektörlere ulaşmayı hedeflemiş. Yerel yönetimler, eğitim, adalet, emniyet, STK’lar, sağlık ve medyadan oluşan sektörlerin temsilcilerinin proje dahilinde eğitim alarak kadına yönelik şiddetin altında yatan ‘Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etme’, ‘Kol kırılır yen içinde kalır’ gibi kafalarda oluşmuş yanlış inançları değiştirecek mesajları kendi hedef gruplarına yaymalarını planlayarak yola koyulmuş dernek. Projede eğitimin hedef kitlesi ise şiddet gören ya da uygulayanlar değil; bu 7 sektörün temsilcileri olarak belirlenmiş.

Verilen eğitimlerden sonra sektör temsilcileri aldıkları bilgileri hizmet içi eğitimlerle, halk eğitimleriyle ve sağlık sektöründeki değişik birimleri bir araya getiren toplantılarla yayabileceklerini belirtmiş. Örneğin eğitim alan rehber öğretmenlerin kendi sınıf saatlerinde kadına yönelik şiddete bölüm ayırmalarını ve bu sırada da öğrencilerine proje tarafından basılmış yaka kokartlarını dağıtmalarını istemişler ve bunun için birçok merkez ve çevre okulunu tek tek dolaşarak konu açıklandıktan sonra yaka kokartları dağıtılmış. Projeyle ilgili konuştuğumuz Yardımsevenler Derneği Eskişehir Şubesi Başkanı Serpil Çamoğlu, “Projemizin hedef kitlesi önceden de belirttiğim gibi 7 sektörün temsilcileriydi. Buna rağmen proje eğitimlerimizin gerçekleştiği salonun görevlisi gibi tesadüfen eğitimlerimize kulak misafiri olmuş kişilerde değişim görmek de olumlu bir sonuçtu bizim için. Projemizde eğitimci olan avukat, psikiyatrist, klinik psikolog gibi uzmanlarımızın birebir tanıdık oldukları şiddet vakalarıyla ilgili verdikleri örnekler de sorunun büyüklüğünü bir kez daha anlamamızı sağlayan çarpıcı örneklerdi” sözleriyle özetliyor projenin önemini.

Eğitimin olmadığı yerde

Eskişehir merkezli başlayan projeye, daha sonra mali ve teknik yeterlilikleri göz önünde bulundurularak Kütahya ve Bilecik katılmış. Kadına yönelik şiddetin genellikle doğu illerinde görüldüğü ön yargısı, projenin hazırlık aşamasında ve sürecinde, karşılaşılan pek çok haber, araştırma sonucu ya da insanlardan bire bir alınan tepkilerle kırılmış. Bakıldığı zaman doğu illerinde daha çok olduğuna rastlansa da eğitimin olmadığı her yerde gözlemlenebiliyor.

Bugüne dek 3 ilde 11 ayrı eğitim gerçekleştiren dernek, eğitim konularını ‘Şiddet ve nedenleri’, ‘Toplumsal Cinsiyet nedir?’, ‘Şiddet gören kişinin psikolojisi’, ‘Şiddet görenlerle karşılaşan kişi ve kurumların mağdurlarla kurulacak iletişim ve davranış biçimleri’ başlıklarıyla sürdürmüş ve eğitimler aynı zamanda şiddetin fiziksel, psikolojik, ekonomik, cinsel nedenleri ile kanunlarda ve uluslararası antlaşmalarda geçerli olan hukuk kurallarını anlatarak, şiddete karşı nasıl önlemler alınabilir konularını kapsamış. Eğitimlere Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi öğretim üyeleri, Osmangazi Üniversitesi öğretim üyeleri ve Eskişehir Barosu’ndan hukukçu ve avukatlar katılmış. 7 sektördeki kurumlarda 1000 kişiye ulaşmayı planlayan proje yetkilileri, eğitimlerle 1100 kişiye eğitim verildiğini ve amaçlananın üstünde bir rakama ulaşıldığını söylüyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Psikoloji Haberleri