BALIKESİR’DE üç çocuk annesi Nurgül Ö.’nün eşinin işkencelerine dayanamayıp ikinci kattan atlaması Türkiye’de kadına yönelik şiddet olaylarını yeniden gündeme getirdi. Kocaeli Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Münevver Tekcan, dünyada her yıl 1 milyon kadının şiddet gördüğünü hatırlatarak, kadınların bu duruma boyun eğdiğini belirtti. Kadının psikolojik olarak da şiddete maruz kaldığını dile getiren Tekcan, şiddetin öğrenilmiş bir durum olduğunu söyledi.
Ailece terapi alınmalı
Tezcan şiddetin erkek üstünlüğü üzerine kurulmuş bir güç dengesi olduğuna dikkat çekerek, “Aile güç üzerine kurulmuş bir kurum haline getirilmiş. Kim güçlüyse o haklı psikolojisi hakim. Erkek eşini yönetmek adına böyle bir yönteme başvuruyor ve bunun için en kolay yol olan şiddete başvuruyor. Oysa aileler şiddetsiz yaşamayı öğrenmeli. Aile bireyleri birlikte terapi merkezlerine giderek, şiddetsiz yaşama yollarını öğrenerek mutlu yaşamalı” dedi. Doç. Dr. Tezcan, bu konuda en büyük risk altında kalanların çocuklar olduğunu söyleyerek, şiddete maruz kalan bir annenin çocuklarının ileri ki yaşlarda, şiddet uygulayan bireyler haline geldiğini kaydetti.
ERKEKTE DERİN TRAVMA
Nasıl baba olacağı bugünden belli
ÇOCUK psikoloğu Şebnem Yüksel de şiddete şahit olan çocukların geçirdiği travmaları şöyle sıraladı: “İnsanlara karşı güvensizlik, babadan korkma, annesini kurtaramadığı için kendisini suçlama, yas psikolojisine girme.” Kadına yönelik şiddeti gören erkek çocuğun ileri yıllarda baba katili olma durumunun yüksek olduğunu kaydeden Yüksel, “Çocuk, annesini kurtaramadığı için babasına karşı büyük bir öfke duyuyor. Bu durum ileride intikam duygusunu körükleyerek babasını öldürmeye kadar gidebiliyor” diye konuştu.
Star Gazete