Uygulamanın hayata geçmesinin kendileri için 'yıkım' olacağını söyleyen üreticiler, karardan vazgeçilmesini istiyor.
Tasarının hayata geçirilmesi durumunda, hem işsizler ordusuna yeni milyonların katılacağını hem de sektöre milyon dolarlık yatırımlar yapan firmaların iflas bayrağını çekerek yok olacağını ifade eden üreteciler, "Bu olayın ekonomik boyutu. Bunun dışında olayın birde sosyal boyutu ile güvenlik boyutu var." dedi.
Okul kıyafetleri üretiminde Türkiye'nin önde gelen entegre tesislerinden Gaziantep'te kurulu Altınlar Giyim, serbest kıyafet uygulaması öngörüsünün yasallaşması halinde okullarda yaşanacak sıkıntıları, ulusal gazetelerde ilan olarak yayınlattı. "Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'ya Açık Mektup" adı altında yayınlanan ilanda, kıyafet serbest bırakılmasının kabul edilmesi halinde okullarda öğrencilerin ve eğitimcilerin yaşayacağı sıkıntıları dile getirildi.
İlanı hazırlatan Altınlar Giyim Genel Müdürü Adem Altan, kıyafetlerin okullarda serbest bırakılmasının sosyal ve ekonomik yönden vereceği zararların çok büyük olacağını iddia etti. Okul kıyafeti üretiminin Türkiye'de bir sektör olduğunu dile getiren Altan, "Kıyafet serbestliği kabul edildiği takdirde bu sektörde çalışan yaklaşık 3 milyon insan işsiz kalacak. Olayın bir boyutu bu, bir diğer boyutu ise milyonlarca dolarlık yatırım yaparak insanlara istihdam sağlayan, ülke ekonomisine katkı sunan yaklaşık 5 milyar dolarlık bir piyasa da iflas edecektir." dedi.
Okul kıyafeti üreticilerinin sadece yurt içi pazarında faaliyet göstermediğini ve birçok firmanın yurt dışına açıldığını söyleyen Altan, şöyle devam etti: "Yatırımcılar artık yurt dışına ihracat yapacak konuma geldiler. Hatta birçok firma yurt dışında kendine pazar oluşturmuş durumda. Şimdi siz bu firmaların önünü keseceksiniz, onları iflas ettirip, yurt ışı pazarlarını da ellerinden alacaksınız. Bu da ülke ekonomisine ciddi anlamda bir balta vuracaktır."
Okul kıyafeti uygulamasının son bulmasının ekonominin yanı sıra sosyal yapıya da zarar vereceğini vurgulayan Altan, "Okul kıyafetlerinin en önemli kısmı okullarda öğrencilerle sivilleri birbirlerinden ayırmasıdır. Kıyafet uygulaması serbest kalırsa, okul kapılarının önündeki tinerci, balici ve diğer satıcılar öğrencilerin arasına kolaylıkla sızabilecek. Bu olayın bir boyutu. Bir diğer boyutu ise sınıflarda kıyafetlerinden dolayı zengin, fakir öğrenci ayrışması yaşanacak. Maddi durumu daha iyi olan bir öğrenci her gün okula değişik bir kıyafetle gelirken, maddi durumu buna yeterli olmayan bir başka öğrenci ise her gün aynı kıyafetlerle okula gelecek. Haliyle o öğrenci diğer arkadaşlarına bakarak psikolojik olarak bir yıkıntı yaşayacak. Sadece kıyafetten dolayı disiplinsizlik hat safhaya ulaşabilecek. Daha da kötüsü sınıflar podyuma dönecek ve zamanla öğrenciler arasında haftanın şıkı rüküşü bile seçilecek." diye konuştu.
CİHAN
Tasarının hayata geçirilmesi durumunda, hem işsizler ordusuna yeni milyonların katılacağını hem de sektöre milyon dolarlık yatırımlar yapan firmaların iflas bayrağını çekerek yok olacağını ifade eden üreteciler, "Bu olayın ekonomik boyutu. Bunun dışında olayın birde sosyal boyutu ile güvenlik boyutu var." dedi.
Okul kıyafetleri üretiminde Türkiye'nin önde gelen entegre tesislerinden Gaziantep'te kurulu Altınlar Giyim, serbest kıyafet uygulaması öngörüsünün yasallaşması halinde okullarda yaşanacak sıkıntıları, ulusal gazetelerde ilan olarak yayınlattı. "Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'ya Açık Mektup" adı altında yayınlanan ilanda, kıyafet serbest bırakılmasının kabul edilmesi halinde okullarda öğrencilerin ve eğitimcilerin yaşayacağı sıkıntıları dile getirildi.
İlanı hazırlatan Altınlar Giyim Genel Müdürü Adem Altan, kıyafetlerin okullarda serbest bırakılmasının sosyal ve ekonomik yönden vereceği zararların çok büyük olacağını iddia etti. Okul kıyafeti üretiminin Türkiye'de bir sektör olduğunu dile getiren Altan, "Kıyafet serbestliği kabul edildiği takdirde bu sektörde çalışan yaklaşık 3 milyon insan işsiz kalacak. Olayın bir boyutu bu, bir diğer boyutu ise milyonlarca dolarlık yatırım yaparak insanlara istihdam sağlayan, ülke ekonomisine katkı sunan yaklaşık 5 milyar dolarlık bir piyasa da iflas edecektir." dedi.
Okul kıyafeti üreticilerinin sadece yurt içi pazarında faaliyet göstermediğini ve birçok firmanın yurt dışına açıldığını söyleyen Altan, şöyle devam etti: "Yatırımcılar artık yurt dışına ihracat yapacak konuma geldiler. Hatta birçok firma yurt dışında kendine pazar oluşturmuş durumda. Şimdi siz bu firmaların önünü keseceksiniz, onları iflas ettirip, yurt ışı pazarlarını da ellerinden alacaksınız. Bu da ülke ekonomisine ciddi anlamda bir balta vuracaktır."
Okul kıyafeti uygulamasının son bulmasının ekonominin yanı sıra sosyal yapıya da zarar vereceğini vurgulayan Altan, "Okul kıyafetlerinin en önemli kısmı okullarda öğrencilerle sivilleri birbirlerinden ayırmasıdır. Kıyafet uygulaması serbest kalırsa, okul kapılarının önündeki tinerci, balici ve diğer satıcılar öğrencilerin arasına kolaylıkla sızabilecek. Bu olayın bir boyutu. Bir diğer boyutu ise sınıflarda kıyafetlerinden dolayı zengin, fakir öğrenci ayrışması yaşanacak. Maddi durumu daha iyi olan bir öğrenci her gün okula değişik bir kıyafetle gelirken, maddi durumu buna yeterli olmayan bir başka öğrenci ise her gün aynı kıyafetlerle okula gelecek. Haliyle o öğrenci diğer arkadaşlarına bakarak psikolojik olarak bir yıkıntı yaşayacak. Sadece kıyafetten dolayı disiplinsizlik hat safhaya ulaşabilecek. Daha da kötüsü sınıflar podyuma dönecek ve zamanla öğrenciler arasında haftanın şıkı rüküşü bile seçilecek." diye konuştu.
CİHAN