Aktüel Psikoloji / Haber Merkezi
Memorial Hastanesi; Pedagoji Uzmanı Dr. Melda Alantar, sel felaketinin çocuklar üzerinde yaratabileceği ruhsal etkiler hakkında bilgi verdi.
Doğal afetler çocuk ve gençler üzerinde travmatik etkilere yol açar. Toplumu tümüyle etkileyen afetler çocuklarda “güvenlik” ve “normallik-olağanlık-“ duyularının sarsılmasına neden olur.
“Doğal Afetler Çocukta Endişeye Yol Açar”
Doğal afetler, çocuklarda korku ve endişenin duyulmasına yol açar. Şiddetli rüzgar, yağmur, şimşek ve gök gürültüsü nedeniyle olaydan haftalar ve aylar sonra çocuklar seslere karşı korkuyla tepki verirler. Duygusal ve fiziksel olarak tükenme hissederler. Bazı çocuklar diğerleri yaralanıp hayatlarını kaybederken kurtuldukları için suçluluk duyabilirler. Bu durum felaket kurbanlarında başa çıkmayı kolaylaştırıcı psikolojik uyumun azalmasına neden olur. Hayatta kalanlar gerçeklerle karşılaşmak zorunda kalırlar. Seller bir gece içinde çekilmediği için yaşanılan mekanların temizlenmesi günler, haftalar alabilir.
Çocuk felaket sonrasında da emniyette olmadığı duygusuna kapılabilir
Uzmanlar doğal afetler sonrası sosyo—ekonomik ve kültürel düzeyleri farklı insanların, olaylar denetimlerinin dışında meydana geldiği için, kendilerini güçsüz hissettiklerini ve olumsuz duygusal tepkiler sergilediklerini belirtmektedir. Doğal felaketler sonrası çocuklarda sıklıkla gözlemlenen ortak duygular da bulunmaktadır. İnsanlar doğa olaylarını tümüyle engelliyebilme yetisine sahip değildirler. Bu nedenle çocuklarda da her şeyin kontrol dışı olduğu duygusu çok belirgindir. Afetler doğal, alışılmış düzenin bozulmasına yol açar. Çocuk “Böyle bir felaket yaşanıyorsa, başıma her türlü kötülük gelebilir” düşüncesiyle güvenini yitirebilir. Emniyette olmadığı duygusuna kapılır.
Travmatik etkiler yaratan doğa olayları sonrası çocuklarda sık görülen bazı belirtiler şunlardır:
Okul öncesi çağ çocuklarında; bebeksi davranışlar sergileme, parmak emme, alt ıslatma, anne—babaya sıkıca sarılma, yaramazlık, uyku bozuklukları, iştahsızlık, karanlıktan korkma, arkadaşlarından ve olağan günlük düzenden uzaklaşma v.b. belirtiler gözlemlenebilir.
İlkokul dönemi çocuklarında; öfke, saldırganlık, gece kabusları, okul reddi, dikkat dağınıklığı, arkadaş ve etkinliklerden uzaklaşma, akademik ve davranışsal açılardan gerilemeler görülebilir.
Ergenlerde; beslenme ve uyku düzensizlikleri, karmaşık duygular, çelişkiler sinirlilik, fiziksel şikayetler (baş ve mide ağrıları v.b.), dikkat dağınıklığı, okul başarısızlığı, suç işleme, alkol, sigara ve uyuşturucu kullanma gibi belirtiler gözlemlenebilir.
“Soğukkanlı Olun”
Bazı çocuklar felaketin kendilerinin daha önceden yapmış oldukları kabahatler yüzünden olduğunu düşünüp, suçluluk duyabilirler. Yaşanan olaylar üzerinde konuşmaktan kaçınanlar bulunduğu gibi, sürekli bu konu üzerinde konuşmayı isteyenler de olabilir. Bazı çocuklar bu davranışların hiçbirini göstermeyebilir, yaşadıkları sıkıntı dıştan fark edilmeyebilir. Kimi çocuklarda ise bu sıkıntılara bağlı davranışlar haftalar veya aylar sonra ortaya çıkabilir.
Ani yaşanan şiddetli tehdit duygusunun ardından çocuklar olayların etkileriyle başa çıkabilmek için yaşamlarında önemli olan yetişkinleri örnek alırlar. Anne—baba, öğretmen ve diğer erişkinler doğal afetin ardından sakin davranarak ve başlarına kötü bir şey gelmeyeceği konusunda inandırıcı konuşarak çocuk ve gençlere yardım edebilirler.
Anne ve Babalara Öneriler:
- Olaylar hakkında konuşmaktan kaçınmayın. “Bu gerçekten hepimiz için zor bir durum” demek her zaman işe yarar.
- Sakin davranarak anne-baba olarak her zaman onun yanında olacağınızı belirtin.
- Olanlar konusunda çocuğunuza dürüst davranın. Durumun ciddiyetini inkar etmeyin. “Üzülme her şey yolunda” demek çocuğun endişelerini azaltmaz. Çocuk yakın bir gelecek için bunun doğru olmadığını bilir. Ona karşı sıcak ve sevecen davranın.
- Çocukların duygu ve düşüncelerini ifade etmelerine izin verin. Bazı çocuklar olayları tekrar tekrar anlatmak isterler, bu yaraları sarma sürecinin bir parçasıdır. Onu dikkatle dinleyin.
- En kısa sürede olaylardan önceki ev düzenini sağlamaya ya da yeni bir düzen oluşturmaya çalışın. Aile üyelerinin bir arada olmasına özen gösterin. Çocuğunuzun yetişkinlere yeniden güvenmesini sağlamak için ona verdiğiniz sözleri mutlaka tutun.
- Çocuklarınıza medyada sık yer alan afetlere ilişkin haber ve programları izletmeyin.
- Seyredebilecekleri diğer program önerilerinden söz edin.
- Olaylarda yakınlarını ve arkadaşlarını kaybeden çocuklara destek verilmelidir. Yetişkinler ölümle ilgili konuşmalardan, törenlerden çocukları uzak tutarak onları koruyacaklarını zannederler. Bu durum çocukta kaygı ve şaşkınlık yaratır. Ölümü anlatırken basit bir dil kullanın. Çocuğun yaşına uygun kısa, doğru bilgi verin. İsterse törene katılabileceğini söyleyin ve orada nelerle karşılaşacağına dair bilgi verin.
- Her kriz bir fırsattır. Çocuğunuza bu doğal afetlerin toplumumuzdaki ve dünyadaki tüm insanları bir araya getirdiğini anımsatın.
- Profesyonel destek alın. Okullarda görev yapan psikolojik danışmanlardan, hastane ve diğer kurumlarda çalışan pedagog, psikolog ve psikiyatrlardan yardım alabilirsiniz.