Bilim insanları bir ilke imza atarak şeker hastalarına damardan pankreas hücresi nakletti.
Nakil yapılan hastaların insülin iğnesi almasına gerek kalmadı...
Fransız Ulusal Sağlık ve Tıbbi Araştırmalar Enstitüsü’nden (Inserm) bilim insanları, bazı tip 1 şeker hastalarına uzun süreli olarak pankreas hücresi nakletmeyi başardı. Araştırmacılar, ölmüş kişinin pankreasından aldıkları pankreasa özgü hücrelerin uzun süre yaşaması için bir teknik geliştirdi.
Organlarını bağışlayanların hücrelerin titizlikle alınmasının ve çok iyi koşullarda saklanmasının ardından bu hücreler genel anestezi yapılan hastalara damardan verildi. 2-3 aylık dönemde 2-3 nakil yapıldı. Bu tedaviyi gören hastalar son hücre naklinden sonra ortalama 12 gün insülin iğnesine ihtiyaç duymadı.
İŞLERİNE DÖNDÜLER
3-6 yıl sonra, 2003'ten bu yana tedavi gören 14 hastadan 11'inde insülin üreten Langerhans adacıklarının halen var olduğu ve kandaki şeker oranının dengeli olduğu görüldü. Bu hastalardan 8'inin ensülin iğnesine ihtiyacı kalmadı. Ağır hücre reddi tedavisi görmeleri gerekmesine rağmen, hastaların mümkün olduğunca normal bir hayat sürdükleri, hatta bazılarının işlerine döndüğü belirtildi.
François Pattou ve Marie-Christine Vantyghem'in çalışmalarının kilit noktasının uzun süreli tedavinin oluşturduğu belirtildi.
Fransız Ulusal Sağlık ve Tıbbi Araştırmalar Enstitüsü’nden (Inserm) bilim insanları, bazı tip 1 şeker hastalarına uzun süreli olarak pankreas hücresi nakletmeyi başardı. Araştırmacılar, ölmüş kişinin pankreasından aldıkları pankreasa özgü hücrelerin uzun süre yaşaması için bir teknik geliştirdi.
Organlarını bağışlayanların hücrelerin titizlikle alınmasının ve çok iyi koşullarda saklanmasının ardından bu hücreler genel anestezi yapılan hastalara damardan verildi. 2-3 aylık dönemde 2-3 nakil yapıldı. Bu tedaviyi gören hastalar son hücre naklinden sonra ortalama 12 gün insülin iğnesine ihtiyaç duymadı.
İŞLERİNE DÖNDÜLER
3-6 yıl sonra, 2003'ten bu yana tedavi gören 14 hastadan 11'inde insülin üreten Langerhans adacıklarının halen var olduğu ve kandaki şeker oranının dengeli olduğu görüldü. Bu hastalardan 8'inin ensülin iğnesine ihtiyacı kalmadı. Ağır hücre reddi tedavisi görmeleri gerekmesine rağmen, hastaların mümkün olduğunca normal bir hayat sürdükleri, hatta bazılarının işlerine döndüğü belirtildi.
François Pattou ve Marie-Christine Vantyghem'in çalışmalarının kilit noktasının uzun süreli tedavinin oluşturduğu belirtildi.
Bugün