Epilepsi, yani halk arasında bilinen adıyla sara hastalığının pekçok tipi bulunuyor. Ayrıca uzmanlar uyarıyor; geç yaşlarda ortaya çıkan sara nöbetleri beyin tümörü habercisi olabilir!
Hisar Intercontinental Hospital Nöroşirurji Bölümü'nden Prof. Dr. Mustafa Bozbuğa'nın verdiği bilgilere göre, sara nöbetleri (epilepsi hastalığı) toplumda sık görülen bir hastalıktır. Epilepsi, bir grup beyin hücresinin (nöronların) zaman zaman ve düzensiz aralıklarla ortaya çıkan, anormal ve güçlü elektriksel deşarjlarının doğurduğu klinik bir tablodur. Toplumda en çok tanınanı 'grand mal epilepsi' (bütün vücudu tutan, şiddetli kasılıp gevşemelerle görülen, bilinç kaybı ve bir takım istemsiz-otonomik hareketlerin de bulunduğu nöbet tipi) olmakla birlikte epilepsi hastalığının çok sayıda tipi vardır ve nadir görülen bazı şekillerinde tanı koymak tecrübeli uzmanları bile zorlayabilir. Çoğu hastada kendi başına bir hastalık olup tedavi doğrudan sara nöbetlerine yönelik olmaktadır. Bu tedaviler genellikle ilaç tedavisi şeklinde yapılmakta ve nadiren cerrahi girişimleri gerektirmektedir. Ancak, bazı durumlarda sara nöbetleri kendi başına bir hastalık olmayıp, bir takım beyin hastalıklarının belirtisi olarak da görülebilmektedir. Bu hastalarda dikkat çeken en önemli özelliklerden biri, genellikle çocukluk yaşlarında ortaya çıkan epilepsi ataklarının geç yaşlarda (erişkin dönemde) ortaya çıkmış olmasıdır. Dolayısı ile ileri yaşlarda görülen epilepsi nöbetleri daima altta yatabilecek primer bir beyin hastalığını akla getirmeli ve bu yönden uzmanların değerlendirmesi ve tetkikler ihmal edilmemelidir. Erişkin yaşlarda başlayan epilepsi hastalığında primer bir beyin hastalığı olarak sıklıkla beyin tümörleri görülmektedir. Beyin tümörlerinin belirtisi olabilen bu nöbetler bütün vücudu tutabildiği gibi bazen sadece belirli bir vücut bölgesinde olabilmekte ya da duyusal algılama bozuklukları ve davranış değişiklikleri ile kendini gösterebilmektedir. Yaygın ya da bölgesel tipte olsun epilepsilerin beyin tümörlerinde görülme sıklığı %25-50 arasındadır ve genellikle yavaş büyüyen tümörlerde ve beyinde kortikal uyarılmanın yüksek olduğu bölgelerin tutulduğu tümörlerde sıklıkla bir belirti olarak ortaya çıkmaktadır. Yavaş ilerleyici tipte klinik tabloya yansıyan baş ağrısı, kişilik ve davranış değişiklikleri gibi sinsi ve çoğu zaman yeterince uyarıcı olmayan beyin tümörü belirtilerinin yanında epilepsi nöbetleri hastalığın tetkiki ve tanınması için uyarıcı olabilmektedir.
Hisar Intercontinental Hospital Nöroşirurji Bölümü'nden Prof. Dr. Mustafa Bozbuğa'nın verdiği bilgilere göre, sara nöbetleri (epilepsi hastalığı) toplumda sık görülen bir hastalıktır. Epilepsi, bir grup beyin hücresinin (nöronların) zaman zaman ve düzensiz aralıklarla ortaya çıkan, anormal ve güçlü elektriksel deşarjlarının doğurduğu klinik bir tablodur. Toplumda en çok tanınanı 'grand mal epilepsi' (bütün vücudu tutan, şiddetli kasılıp gevşemelerle görülen, bilinç kaybı ve bir takım istemsiz-otonomik hareketlerin de bulunduğu nöbet tipi) olmakla birlikte epilepsi hastalığının çok sayıda tipi vardır ve nadir görülen bazı şekillerinde tanı koymak tecrübeli uzmanları bile zorlayabilir. Çoğu hastada kendi başına bir hastalık olup tedavi doğrudan sara nöbetlerine yönelik olmaktadır. Bu tedaviler genellikle ilaç tedavisi şeklinde yapılmakta ve nadiren cerrahi girişimleri gerektirmektedir. Ancak, bazı durumlarda sara nöbetleri kendi başına bir hastalık olmayıp, bir takım beyin hastalıklarının belirtisi olarak da görülebilmektedir. Bu hastalarda dikkat çeken en önemli özelliklerden biri, genellikle çocukluk yaşlarında ortaya çıkan epilepsi ataklarının geç yaşlarda (erişkin dönemde) ortaya çıkmış olmasıdır. Dolayısı ile ileri yaşlarda görülen epilepsi nöbetleri daima altta yatabilecek primer bir beyin hastalığını akla getirmeli ve bu yönden uzmanların değerlendirmesi ve tetkikler ihmal edilmemelidir. Erişkin yaşlarda başlayan epilepsi hastalığında primer bir beyin hastalığı olarak sıklıkla beyin tümörleri görülmektedir. Beyin tümörlerinin belirtisi olabilen bu nöbetler bütün vücudu tutabildiği gibi bazen sadece belirli bir vücut bölgesinde olabilmekte ya da duyusal algılama bozuklukları ve davranış değişiklikleri ile kendini gösterebilmektedir. Yaygın ya da bölgesel tipte olsun epilepsilerin beyin tümörlerinde görülme sıklığı %25-50 arasındadır ve genellikle yavaş büyüyen tümörlerde ve beyinde kortikal uyarılmanın yüksek olduğu bölgelerin tutulduğu tümörlerde sıklıkla bir belirti olarak ortaya çıkmaktadır. Yavaş ilerleyici tipte klinik tabloya yansıyan baş ağrısı, kişilik ve davranış değişiklikleri gibi sinsi ve çoğu zaman yeterince uyarıcı olmayan beyin tümörü belirtilerinin yanında epilepsi nöbetleri hastalığın tetkiki ve tanınması için uyarıcı olabilmektedir.