Psikiyatrist Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Üney, topluma mal olmuş ünlü kişilerin ani ölümlerinin insanlar üzerindeki etkileri hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Ünlü kişilerin ani ölümlerinin bazı psikiyatrik hastalıklara yol açabileceğini ya da hastalık tetikleyicisi olabileceğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Üney, "Sanat dünyasında veya iş dünyasında sağlıklı sayılan, sportmen kişiliği ön plana çıkmış kişilerin bir şekilde beklenmedik ölümleri toplumu derinden etkileyebilmektedir. Bu da şu anlama gelmektedir; esasen kendisini sağlıklı sayan, herhangi bir sağlık problemi olmayan, spor yapan kişilerin bir şekilde bu kişilerle kendilerini özdeşleştirmeleri ve sonucunda onların ölümü, 'biz bunların hepsini yapıyoruz ama buna rağmen biz de öleceğiz ve ne zaman olacağı belirsiz' diye düşünmelerine neden olmakta ve onlar için korkutucu olmaktadır. Bazı psikiyatrik hastalıkların oluşmasında da bu kişilerin ölümleri başlangıç noktası olarak kabul edilebilmekte" dedi.
"İLK PANİK ATAKLAR ÖLÜM HİKAYESİYLE BAŞLIYOR"
Rıdvan Üney ünlü kişilerin ölümlerinden insanların çok etkilendiğini ifade ederek, "Yakın birisini beklenmedik bir şekilde kaybettiğimizde bizi biraz daha etkiliyor. Topluma mal olmuş kişilerin kaybı ise daha da fazla etkiliyor. Bu olaylardan sonra kişiler kendi sağlıklarıyla ilgili endişelere kapılabiliyor. Doktor doktor dolaşmaya, hatta bir doktora gittikten sonra ona inanmayıp diğer doktora gidip tekrar tahlil yaptırıp tekrar kendisini kontrolden geçirmeye başlıyor. Bu şekilde kişinin sağlık uğraşları giderek artabiliyor. Takıntı hastalığı gibi, kaygı bozuklukları gibi, hastalık hastalığı gibi bazı psikiyatrik problemler de bu olayların sonucunda gelişebiliyor. İlk panik ataklar çoğunlukla kişilerin kaybettikleri birisinin ölüm hikayesiyle başlıyor" diye konuştu.
"ÜNLÜ KİŞİLERİN ÖLÜMÜ PSİKİYATRİK HASTALIĞI OLAN KİŞİLERDE DAHA DA DEHŞETLE KARŞILANIR"
Toplumda ünlü kişilerin ölümünden sonra kişilerin kendileriyle ilgili ciddi sağlık endişeleri yaşamaya başlayabileceklerini belirten Üney; "Birçoğu tekrar tekrar doktorlara giderler. Psikiyatrik hastalığı olan kişilerde ise bu daha da dehşetle karşılanır. Altında bir psikiyatrik hastalık olduğu için ölüm daha da korkutucu hale gelmektedir. Kaygı bozuklukları, panik, takıntı hastalığı yada hastalık hastalığı gibi bir çok hastalığın oluşmasında tetikleyici rol bile oynayabilir. Bu anlamda bu kişilerin ölme şekli, ölümü toplum tarafından çoğu zaman büyük bir endişeyle büyük bir kaygıyla büyük bir korkuyla karşılar. Toplumda genel olarak kişilerde belirli aralıklarla sağlık kontrolü yapılması alışkanlığı ne yazık ki memleketimizde çok fazla yok. Dolayısıyla belirli aralıklarla sağlık kontrollerini yaptırmalılar" şeklinde konuştu.
Kaynak: http://www.kanalahaber.com