Rapora göre, erken yaşta sanatla tanışan, atölye ve etkinliklere katılan çocukların dil ve ifade becerisi gelişiyor.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı, yeni kültür politikaları raporunu yayımladı. İKSV bu kez “Sanat çocukların ve gençlerin hayatında neleri dönüştürebilir” sorusuna cevap arıyor. Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feyza Çorapçı tarafından hazırlanan rapor, erken çocukluktan ergenliğe uzanan süreçte sanatın birey üzerindeki etkisi ve gelişim irdeleniyor.
Yapılan araştırmaya göre çocuk ve gençlerin okul sonrasında arta kalan zamanlarında sanatsal faaliyetlere katılım oldukça düşük. 8-12 yaş arasındaki çocukların yüzde 86’sı ev ödevi yapıyor. Yüzde 62’si bu zamanları televizyon izleyerek geçiriyor. 6-11 yaş arasındaki çocukların kültür-sanat etkinliklerine katılma oranları ise şu şekilde; yüzde 27’si 1 ya da birden fazla müzeye giderken yüzde 73’ü hiç gitmediğini kaydediyor. Yüzde 51’i bir ya birden fazla kez tiyatroya giderken yüzde 49’u tiyatroya hiç gitmemiş. Sinemada da bu rakamlar benzer şekilde. Yüzde 52’si bir ya da daha fazla kez sinemaya gitmiş, yüzde 48’i hiç gitmediğini söylüyor.
DİL BECERİSİ ERKEN GELİŞİYOR
Rapor işte bu veriler kapsamında erken çocukluk döneminden itibaren sanat ile tanışmanın birey üzerindeki etkisini, gelişim psikolojisini açıyor. Raporu hazırlayan Çorapçı, erken yaşta sanatla tanışan çocukların pedagojik olarak daha avantajlı olduğunu kaydediyor. Serbest zamanlarında resim, müzik, dans, tiyatro gibi faaliyetlerde aktif olarak yer alan çocukların dil becerilerinin geliştiğine, kendilerine hedef koyup kendilerine güven duymayı öğrendiklerine dikkat çekiyor.