Sanal Şiddet Ruh Sağlımızı Bozuyor!

Sosyal medya üzerinden hakarete ve tacize maruz kalıyorsanız, aranıp rahatsız ediliyorsanız ve şantaja uğruyorsanız sanal şiddet mağdurusunuz demektir.

Telekomünikasyon sistemlerinin gelişimi,  internete erişimin kolaylığı, Facebook ve Twitter gibi yaygın olarak kullanılan sosyal medya ağları, şiddetin alanını genişletti. İnternetin ve cep telefonunun hayatımızın her alanına hakim olmasıyla birlikte yüz yüze uygulanan şiddet türlerinden çok da farkı olmayan sanal şiddetin, günlük hayatımızın bir parçası haline geldiğine dikkat çeken İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Travma Çalışmaları Programı Direktörü Yrd. Doç. Dr. Ayten Zara,  sanal şiddetin kişilerin psikolojisini bozduğunu söyledi. İnternet veya telefonla hakarete uğrayan, tehdit edilen, hakkında dedikodu yayılan, kötü konuşulan kişilerin kişilik bozukluğuna varan problemlerle karşı karşıya kaldığına işaret ederek, “Bir yakınınız, arkadaşınız ya da sevgiliniz tarafından sosyal medya üzerinden hakarete uğruyorsanız; iftiralara, tacizlere maruz kalıyorsanız; telefonla sürekli aranarak rahatsız ediliyorsanız, dijital bilgileriniz çalınıyorsa, fotoğraf ve videolarınız gizlice kaydediliyorsa ve şantaja uğruyorsanız sanal şiddet mağdurusunuz demektir. Sanal şiddet en az bilinen şiddet türlerinden biridir. İnternet üzerindeki çeşitli sosyal paylaşım sitelerinde arkadaşlık kurmak ne kadar önemliyse, yine aynı mecralarda az sayıda arkadaşa sahip olmak ya da belli gruplardan izole edilmek de aynı derecede üzücü olabiliyor. Sanal şiddete uğrayanlarda karşılaştığımız en önemli psikolojik etkiler, yoğun bir utanç ve yenilgi duygusu, içe kapanma, dış dünyadan uzaklaşma, kendini önemsiz veya değersiz hissetme, yoğun kaygı ve depresyondur. Sanal şiddet bir noktadan sonra fiziksel şiddete de dönüşebilir” diye konuştu.

Genç erkekler daha  fazla risk altında
Genç Hayat Vakfı'nın İstanbul'daki 50 lisede öğrenim gören, bin 714 öğrenci üzerinde yaptığı “Liseli Gençler ve Şiddet Algısı Araştırması”na göre öğrencilerin yaklaşık yüzde 30'unun sanal şiddete maruz kaldığının ortaya çıkarıldığını belirten Dr. Zara, “Sanal şiddet genç erkekler arasında genç kızlara oranla, neredeyse iki kat daha fazla yaşanıyor. Sanal şiddetten korunmak için özel bilgilerinizi, fotoğraflarınızı sanal ortamda paylaşmayın. Sanal ortamdan ve arkadaşlık sitelerinden tanıştığınız kişilere fazla güvenmeyin. Bu insanlarla özel bilgilerinizi paylaşmayın, arkadaşlıklar kurarken temkinli olun” şeklinde uyarılarda bulundu.

KORKU, SANAL ŞİDDETE BOYUN EĞDİRİYOR

Kişiler sanal şiddete maruz kalma korkusundan internet kullanamaz hale geliyor. Ayrıca bir kez tehditle karşılaşan kişi, tekrar karşılaşmaktan korktuğu için sanal şiddet uygulayan kötü niyetlilerin her dediğini de yapabiliyor. Uzmanlar, arkadaşlık sitelerinden tanıştığınız kişilere fazla güvenmeyin uyarısında bulunuyorlar.

Ziyneti Kocabıyık / TÜRKİYE GAZETESİ

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Genel-sağlık Haberleri