SAĞLIKLI YAŞAM SIRLARI

Harvard Üniversitesi’nde çalışan Prof. Dr. Hotamışlıgil: Türkiye’yi bekleyen en büyük tehlike şişmanlık. Uzun yaşamın sırrı da egzersiz ve zayıflamak

Şişmanlık, şeker ve kalp hastalıkları üzerine uzun yıllardır araştırma yapan Harvard Üniversitesi Genetik Hastalıklar Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, uzun yaşamın formülünün ‘egzersiz’ olduğunu söyledi. Prof. Dr. Hotamışlıgil, şişmanlığın tüm dünyada hızla yayıldığını ve şişmanlıkla beraber gelen şeker, kalp hastalıkları, astım, karaciğer ve kemik hastalıklarının oranının da arttığını vurguladı. Hotamışlıgil şöyle konuştu: Batı ülkelerinde olduğu kadar şişmanlamak da gerekmiyor. Kilodaki hafif değişikliklerle diyabet, kalp hastalığı, astım, karaciğer, kemik ve alzheimer gibi hastalıklar da hızla yayılıyor. İnsanlığın, önümüzdeki 20 yıl içinde en çok ihtiyacı olan şey, bu hastalıkların önüne geçmek ya da tedavi edecek yeni yöntemler keşfetmek.

TÜRKLER HIZLA ŞİŞMANLIYOR

Hotamışlıgil, “Dünya Sağlık Örgütü istatistiklerine göre, dünyanın bir numaralı sağlık problemi şişmanlık ve beraberinde gelen hastalıklar. İnsanlar bunu küçümsüyor. ‘Biraz şişmanlasak ne olur? Şekerimiz yükselse ne olur?’ diyorlar. Türkiye ise şişmanlık ve buna bağlı hastalıklarda istatiksel olarak arada kalmış durumda. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkelerde bu patlama yapacak. Şişmanlık oranı Türkiye’de 10 yıl önce yüzde 10’lardaydı, şimdi ise yüzde 25’lerde. 5-10 yıl içinde problemler görülmeye başlayacak. Türkiye risk olarak, yüksek risk grubunda. Türkiye’de şişmanlık ve buna bağlı olarak erken dönemde diyabet, kalp hastalığı ve solunum sistemi gibi hastalıklar hızla artıyor ve ağır seyrediyor. Özellikle kalp hastalıkları bizim ülkemizde ve Türkiye’den doğuya doğru gidildiğinde çok ağır seyrediyor. Azıcık bir kilo artışı bile hastalığı tetikleyebiliyor. Genetik yatkınlık var bu kuşakta” dedi.

10 KUTU GAZOZ MARATONLA YAKILIR

Hotamışlıgil, “Bir kutu gazozda 150 kalori var. 10 kutuda 1500 kalori. Bunu yakmak için maraton koşmak lazım. Buzdolabında varsa, çocuklar bunu içiyor. Olmazsa su içiyorlar” dedi.

DİYABETİN YAŞI DÜŞTÜ

Türkİye’de bazı hastalıkların artık daha erken yaşlarda görülmeye başladığını dile getiren Hotamışlıgil, “Eskiden 50’li yaşlarda başlayan diyabet, 35-40’lı yaşlara inmeye başladı. Karaciğer yağlanması 20’li yaşlarda görülmeye başlıyor. Türkiye’de bu durum sağlık sistemi açısından saatli bomba gibi. Nüfusumuz çok genç. Genç kuşak, orta yaş grubuna girdiği zaman yani 15 yıl sonra bu hastalıkların Türkiye’nin sağlık sistemine olan yükü 3-4 misline çıkacak” dedi.

Her öğün taze meyve

Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, kendi evinde şişmanlıkla şöyle mücadele ediyor: Ailemizde çok basit şeyler uyguluyoruz. Yediğimiz ceviz, fındık, kayısıları saymıyoruz, her şeyin kalorisini hesaplamıyoruz, formüle dayalı bir yöntem kullanmıyoruz. Benim evimde beslenmedeki tek şart, her öğünde taze meyve ve sebze tüketmek. Karbonhidratlardan uzak kalıyoruz. Pilav ve makarna gibi gıdaları daha az tüketiyor, ekmeğimizi tahıldan zengin olandan seçiyoruz. Hayvansal gıdaları haftada 1-2 kere tüketiyoruz. Pizza ve hamburger, meyve suyu ve kola eve girmiyor. Hepimiz spor yapıyoruz. Egzersizden daha yararlı bir şey düşünemiyorum.

AKŞAM

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Genel-sağlık Haberleri