Erzurum'daki hastanelerde yapılan araştırmada sağlık personelinin yüzde 68.1'inin şiddete çok sayıda maruz kaldığı ortaya çıktı.
Adli Tıp Uzmanı Dr. Cemil Beder tarafından Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök'ün danışmanlığında, yataklı tedavi kurumlarında, sağlık çalışanlarına hasta veya hasta yakınlarının uyguladığı şiddet araştırıldı.
Prof. Dr. Kök, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özel, devlet ve üniversite hastanelerinde yapılan söz konusu araştırma sonuçlarıyla ilgili bilgi verdi.
Araştırma kapsamında yapılan anket yöntemiyle 643'ü kadın 947 sağlık çalışanına şiddete maruz kalıp kalmadıkları, şiddetin nedeni ve şiddete karşı verdikleri tepki yöntemiyle ilgili sorular yöneltildiğini belirten Kök, anket sonuçlarına göre sağlık personelinin yüzde 68.1'nin şiddete maruz kaldığının belirlendiğini bildirdi.
Şiddetin yüzde 87 oranında sözel, yüzde 12.2 oranında fiziksel olarak gerçekleştiğini anlatan Prof. Dr. Kök, şiddet görenlerin yüzde 4.3'nün de yaralandığının tespit edildiğini kaydetti.
Şiddete uğrayanlar arasında adli makamlara başvuranların oranının ise yalnızca yüzde 4.6 olduğunu belirten Kök, bunun nedeninin doktorların saldırıyı artık olağan karşılamalarından kaynaklandığına dikkati çekti.
Prof. Dr. Kök, sağlık çalışanlarının yüzde 33'ünün saldırıyı olağan karşıladığı için, yüzde 28.8'inin adli yargılama sürecinin uzunluğu, yüzde 15.5'inin de tehdit ve zarar görme endişesi nedeniyle şiddet sonrasında bir adli kuruma başvurmadığının ortaya çıktığını bildirdi.
ŞİDDETİN NEDENLERİ
Ankette şiddetin nedeninin de sorulduğunu belirten Kök, sağlık çalışanlarının yüzde 44.2'sinin ''sağlık sistemi'', yüzde 27.7'sinin ''kişisel sorunlar'', yüzde 17.3'nün ''saldırganın hastalığı'' ve yüzde 2.9'nun ise ''ekonomik'' sebeplerden dolayı şiddete maruz kaldığını belirttiğini bildirdi.
Ankete katılanların yüzde 31.7'sinin şiddete karşı ''saldırganı kovma'' şeklinde tepki gösterdiği, yüzde 24.3'nün ''sözel karşılık vererek'' ve yüzde 8.7'sinin de ''güvenlik görevi çağırarak'' müdahale ettiğini anlatan Kök, yüzde 7.5'inin ise şiddete karşı tepkisiz kaldığına dikkati çekti.
Anket sonuçlarından, Türkiye'de sağlık çalışanlarına şiddet uygulamasının olağan bir hal aldığının anlaşıldığını ifade eden Kök, şunları kaydetti:
''Sağlığımızın korunması ve hastalıklarımızın tedavisi ve çalışan sağlık mesleği mensuplarının iş yerlerinde uğradıkları şiddettin önlenmesi için siyasi, idari bireysel ve toplumsal duyarlılığı gösterilmesi gerekir. En başta bugün şiddetin yaşanmasındaki temel sorunlardan biri olan sağlık sisteminin yeniden gözden geçirilmesi gerekir.''
''MEDYAYA ÖNEMLİ GÖREV DÜŞÜYOR''
Sağlık çalışanlarına herkesin sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Kök, medyaya önemli görev düştüğünün altını çizdi. Kök,şöyle devam etti:
''Özellikle medya, saldırganlık ve şiddetin önlenmesi için yayınlar yapabilir. Şiddeti özendiren yayınlara yer verilmemeli. Medya, hasta haklarında olduğu gibi sağlık çalışanlarının hakları konusunda da vatandaşa bilgi vermeli. Ayrıca hasta ve doktor arasında iletişim sorunu var. Bu sorunun çözümü için tıp fakültelerinde doktor adaylarına iletişim becerisi dersi verilmesi gerekir.''
BUGÜN