Saf Şeker ve Alkol Beynimizi Nasıl Etkiliyor?

Yumurta, et, süt gibi yiyeceklerde bulunan aminoasitler beyin hücreleri için elzem. Yağ asitleri hafızayı güçlendiriyor. Kalsiyum ve magnezyum, plakaları önleyerek Alzheimer ile savaşıyor. Peki saf şeker, hamur, alkol beynimizi nasıl etkiliyor? İşte detay

emekten sonra üzerimize bazen nasıl bir ağırlık çöküyorsa, beynimiz de öyle ağırlaşabiliyor. Bu durum, beynin hoşlanmadığı bir gıdayı aldığımızı gösterebiliyor. Beyin fonksiyonları için bazı gıdalar çok önemli, bazılarından da uzak durmak gerekiyor. Beslenme uzmanı Doç. Dr. Huriye Wetherilt, zihinsel faaliyetlerin sevdiği ve sevmediği besin gruplarını şöyle anlatıyor. 

ZİHİNSEL İŞLEVİN DOSTLARI

Amino asitler

Beyin gelişimini ve işlevlerini en çok etkileyen besin öğeleri, vücut proteinlerimizi oluşturan amino asitlerdir. Bunlar beyin hücrelerinin gelişmesi ve normal çalışması için elzem olan DNA, protein, enzim ve sinir hücreleri arası iletişimi sağlayan asetil kolin, glutamat, dopamin, serotonin, norepinefrin gibi kimyasal maddelerin (nörotransmitter) ön maddeleridir. Amino asitler, yumurta, et, balık, süt, yoğurt gibi hayvansal gıdalarda beynin yararlanması için en iyi oranlarda bulunurlar. Ancak, mercimek, nohut, fasulye gibi gıdalar da ideale yakın oranlarda amino asit içerirler ve eğer tam buğday unundan yapılmış ekmek veya tahıl taneleriyle birlikte tüketilirlerse protein değerleri hayvansal proteininkine yaklaşır.

Yağ asitleri

Beyin gelişimi için ikinci önemli beslenme unsuru, yağlarda bulunan elzem yağ asitleri ve fosfolipitlerdir. Elzem yağ asitlerinin kaynağı bitkisel sıvı yağlar ve balık yağlarıdır. Bunlar beyin hücrelerinin zar tabakası (miyelin) için elzem olduklarından, yetersizliklerinde beyin hücreleri küçülmektedir. Ayrıca, bazı fosforlu maddeler, özellikle tahıl taneleri, fındık, badem, kurubaklagillerde bulunan inositol; yumurtada, ve soya fasulyesinde bulunan kolin ve lesitin; ette ve süt ürünlerinde bulunan karnitin, beyin hücreleri arasında iletişimi sağlayan nörotransmitterlerden asetilkolin düzeyini destekleyerek, kişilerin zihinsel yeteneklerini ve hafızalarını güçlendirir.

Mineral ve vitaminler

Beynin gelişimi ve verimli çalışması için demir ve çinko da çok önemlidir. Bunların İnsan vücuduna yararlı kaynakları da yine kırmızı etler ve balıktır. Bitkisel kaynaklı demir ve çinkonun emilimi çok düşüktür, ancak ekmek mayalandığı zaman içerdiği demir ve çinkonun vücuda emilimi artmaktadır.
Tam buğday unundan yapılan ekmek B grubu vitaminlerinin de iyi kaynağıdır ki bunlar sinir hücrelerinin iyi çalışması ve beyni etkileyen toksik maddelerin uzaklaştırılmasında görev alırlar. Özellikle, B grubu vitaminlerinden B6, B12 ve folik asit, kanda homosistein adlı maddenin yükselmesini baskılayarak, Alzheimer hastalığının oluşmasını önleyebilmektedirler. Bu vitaminlerin, aynı zamanda depresyonun önlenmesinde ve hafıza gücünün korunmasında önemli etkinliği vardır.

Taze meyve ve sebzeler

Taze meyveler, sebzeler, özellikle yeşil yapraklı sebzeler, içerdikleri antioksidanmaddeler ve folik asit sayesinde beynin yaşlanmasını ve hücre hasarını önlerler.

Kalsiyum ve magnezyum 

Alzheimer hastalarında beyin plakalarında alüminyum birikmektedir. Bunun da genel olarak kalsiyum ve magnezyum yetersizliğine bağlı olduğu sanılmaktadır. Süt, peynir ve yoğurt gibi kalsiyum kaynağı besinlerin gençlik yıllarında yetersiz tüketilmesi halinde; beyin plakalarında yavaş yavaş alüminyum birikmekte ve Alzheimer riski artmaktadır.

ZİHİNSEL İŞLEVİN DÜŞMANLARI

Saf şeker, hamurişleri, alkol

Beyin enerji olarak glikoz kullanır. Ancak, bugüne değin yapılan araştırmalar, diyetteki şeker, beyaz undan yapılan hamur işleri, şekerli meşrubat gibi saf şeker ve nişasta içeren gıdaların, zeka düzeyini geçici olarak düşürdüğünü gösteriyor. Bu tür gıdalar kana hızlı şeker verirler ama dengesiz insülin salgılanmasına ve kan şekerinde inip çıkmalara neden olurlar. Bunun yerine tahıl, kurubaklagil, meyve gibi, şekeri kana daha yavaş ve dengeli bir şekilde veren gıdalar, beyin fonksiyonları için daha yararlıdırlar. Aşırı alkol tüketimi de beyin hücrelerinin ölümüne neden olur.

Ağır metaller

Beyin ve ona bağlı olan merkezi sinir sistemi için gıdalarla alınabilecek en zararlı maddeler kurşun, civa, kadmiyum gibi ağır metallerdir. Bu maddelerin bulaştığı gıdaları veya suyu devamlı olarak tüketenlerde, özellikle çocuklarda zeka geriliği, sersemlik ve davranış bozukluğu gözlenir. Amerika ’da yapılan araştırmalarda, seri katillerin saçlarndaki ağır metal kalıntıları, normal topluma göre yüksek; çinko düzeyleri ise düşük bulunmaktadır. Ağır metaller, atık suların civarında yaşayan balıklarla veya trafiğin yoğun olduğu yol kenarlarında otlayan hayvanların süt ve sakatatlarıyla, oralarda yetişen meyve ve sebzelerle insan vücuduna girebilmektedir.

Doğal toksinler ve katkı maddeleri

Bazı bitkisel kaynaklı ürünlerin üretim, hasat, işleme ve depolama süreçlerinde oluşabilen küflerin ürettiği mikotoksin adı verilen zehirler de hassas kişilerde psikolojik dengesizliklere, panik ataklara ve depresyona neden olabilmektedir. Bu zehirler, en çok buğday, mısır gibi tahıllar, fındık, fıstık, ceviz, kestane, incir gibi kuruyemişler ve kırmızı pul biberde bulunabilmektedir.

Boyar madde, aroma vericileri içeren süt ürünleri, hazır pudingler, meşrubat; monosodyum glutamat içeren çorbalar, cips ve et suları da bazı hassas çocuklarda hiperaktiviteye, başağrılarına, konsantrasyon eksikliği ve depresyona neden olabilmektedir.

PİŞİRME YÖNTEMLERİNE DE DİKKAT

Et, balık, tavuk gibi hayvansal gıdalar, gerek amino asitlerin, gerekse, demir ve çinko gibi önemli minerallerin çok iyi kaynaklarıdır. Ancak mangalda, dumanda, yüksek ısıda ızgarada veya fast-food’ tarzında hazırlanırken yanarlarsa, zehirli maddeler oluştururlar ki, bu maddeler kalp, karaciğer gibi organlar yanında beyin sağlığına da zarar verirler. Özellikle yağlı et ve tavuk, bir de kömürleşirse veya salam, sucuk yapımında kullanılan nitrat, nitrit gibi maddeler eklenirse, beyne giden damarlar tıkanmaya başlar ve beyin oksijeni yeterince alamaz. Bu damarların tıkanması ayrıca inme ve felçlere de neden olabilir. Bu nedenle, hayvansal gıdaların sulu ortamda pişirilmeleri (çelik tencere, düdüklü tencere, vb) ve şarküteri etlerinden uzak durulması akıl sağlığı için önemlidir.

(Radikal)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Genel-sağlık Haberleri