Saç Dökülmesinin Psikolojik Nedenleri Nelerdir?

Saç Dökülmesine neden olan psikolojik faktörüler nelerdir? hangi psikiyatrik nedenler saç dökülmesini hızlandırır... İşte konunun uzmanalrından önemli açıklamalar

Kadın ve erkeklerde sorun haline gelen saç dökülmelerinin altında birçok neden olabilir.  Menapoz, Saçlarla oynama, Vitamin ve mineral eksikliği, ilaçlar, Demir eksikliği, çinko eksikliği, aşırı zayıflama, şok diyetlere bağlı protein eksikliği, Alkol ve sigara tüketimi, doğum ve stres bu nedenlerin en başını çekmekte.  Saçsızlık kişide yaşlanma hissi veren toplumsal olarak insanları mutsuz eden ciddi bir sorundur.  Stres ve ruhsal olaylar, deri hastalıklarını (saç dökülmesi)  her zaman tetiklemiştir. Erkeklerin en önemli sorunlarından biri olan saç dökülmesi moral bozukluğuna, insan psikolojisinin sarsılmasına neden olan etkenlerden biri.

Mevsimsel olduğu da bilinen ve bir çok kişinin sorunu olan saç dökülmesinin en büyük etkenlerinden biride psikolojik nedenler olduğu uzmanlar tarafından ifade edildi. Saç dökülmesinin her birey üzerinde farklı etkileri olmaktadır. Özellikle saç kayıplarının yaşattığı duygusal etkiler zorlayıcı olabilmektedir.

Yapılan araştırmalar/anketler saç dökülmesinin kişiler üzerinde yarattığı pozitif ve negatif etkileri ortaya koymuştur. Saç dökülmesi yaşayan kişilerin en çok etkilendiği durumlara bakacak olursak birinci sırada gençliğin sonu gibi algılanması ve yaşlanma kaygısını görüyoruz. Saç dökülmesi kadınlarda da erkeklerde de daha olgun görünmeye neden olmakla birlikte sonuç olarak saç dökülmesi pek çok kişi tarafından; gençlik döneminin, canlılığın, çekiciliğin bitmeye başladığının sinyalleri olarak yorumlanabilmektedir.

Saç dökülmesi ile birlikte insanların bilinçaltında kurdukları denklem şöyledir:

Bununla birlikte saç dökülmesi yaşayan pek çok kişinin ortak sıkıntısı, saçlarına şekil vermede yaşadığı zorluklardır. İncelen saçları daha hacimli göstermek, saçlara istenilen şekilde stil yaratamamak kişiyi her geçen gün daha çok bunaltmakta ve sonuç olarak genel dış görünüşten duyulan memnuniyetsizlik hat safhada olmaktadır. Ön saç çizgisindeki saçların kaybı kişilerin dış görünüşünü oldukça değiştirmektedir. Alın bölgesindeki saçların dökülmesi yüz balansını değiştirmekte ve daha yaşlı bir görünüme neden olmaktadır. 1998’de yapılan bir çalışma; ileri düzeyde saç kaybı yaşayan erkeklerin, daha minimal düzeyde saç dökülmesi olan erkeklere göre daha yaşlı göründüklerini düşünerek görünüşlerinden daha fazla şikayetçi olduklarını ortaya koymuştur. Çalışmaya katılan tüm yaş gruplarında bu görüş ön plana çıkmıştır. Ancak genç erkeklerin bu konuya gösterdiği hassasiyet orta yaştaki erkeklere göre daha yüksek bulunmuştur.

Başka bir çalışma, saç dökülmesinin kadınları erkeklerden daha fazla üzdüğünü ortaya koymuştur. 1992’de the Journal of the American Academy of Dermatology dergisinde yayımlanan çalışmada, kadın ve erkeklerde görülen saç dökülmesinin psikolojik etkileri karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırmaya göre kadınların dış görünüşlerinden çok daha fazla rahatsızlık duyduğu ve durumu kabullenmelerinin çok daha zor olduğu belirtilmiştir.

Sonuç olarak her iki çalışmada da gösterilmiştir ki; saç dökülmesi kadınları erkeklere kıyasla, psikolojik ve duygusal olarak daha fazla etkilemektedir. Bu testlerin sonuçları kadınların dış görünüşleri konusunda erkeklerden daha fazla kaygılandıklarını ortaya koymaktadır. Kadınlar dünyadaki ve çevrelerindeki diğer insanların onları görünüşlerinden dolayı kabul etmeyecekleri konusunda daha fazla güvensizlik duyma eğilimdedir. Fiziksel güzellik, kişilerin kendilerine duydukları özgüvenin önemli parçalarından biridir. Aynı zaman da en savunmasız olanıdır. Saç dökülmesi kişisel özgüveni ve kişinin kendine verdiği değeri belirgin olarak aşağıya çekmektedir. Saç dökülmesi fiziksel çekicilik ve bireysel ifade için belirleyici bir faktördür. Saç dökülmesi kişilerin kendini çekici hissetme duygusunu olumsuz etkilemektedir. Saç kaybı yaşayan kadınlar için özellikle genç ve cazibeli görünüme önem veren sosyal ortamlarda bulunmak oldukça zordur. Çünkü kadınların çoğu daha iyi görünmek için kuaförlerde para ve zaman harcamaktan çekinmezler.

Saç dökülmesi yaşayan bir kadın için ise bu durum travmatik olabilmektedir. Saç dökülmesi olan kadınlar için önceden iyi sonuçlar aldıkları fön, boya, kesim gibi kuaför uygulamaları artık başarısızlıkla sonuçlanabilmektedir. Kadınlar saçlarının döküldüğü gerçeğiyle yüzleşmede sıkıntı yaşayabilirler. Saçların oldukça gür olması kişinin kendine duyduğu güvenin artacağını garanti edemez. Ancak çalışmalar göstermiştir ki; saç dökülmesi yaşayan erkeklerin %75’i saç kayıpları yaşamaya başladıklarından beri kendilerine daha az güven duymaktadır (özellikle de karşı cinsle karşılaştıkları zamanlarda). Ve bu durum sadece erkekler için geçerli değildir.

İstatistikler saçları dökülen kadınların sürekli dökülen alanı kamufle etmek ya da durumu saklamak için çaba sarf etmeleri nedeni ile kendini ifade etmede, konuya odaklanmakta sıkıntı yaşadığını ortaya koymuştur. Saç dökülmesi belirgin seviyeye ulaştığı zaman, kişilerin alay konusu olmasına, lakaplar takılmasına neden olabilmektedir. Yapılan çalışmalar; kellik sorunu olan erkeklerin %60’ının hayatlarının bir bölümünde bu durumu yaşadığını göstermektedir. Ekstrem durumlarda bazı insanlar saç dökülmesi sorunu nedeniyle depresyona kadar ulaşan büyük sıkıntılar yaşayabilmektedir. Bazı insanlar, saçları dökülmeye başladığı zaman, geriye döndüremedikleri şeyler olduğunu ve kendi hayatlarındaki kontrolü kaybettikleri varsayımına girmektedir. Pek çok araştırmada ileri düzeyde kellik sorunu olan kişilerin anksiyete ve depresyona daha yatkın oldukları gösterilmiştir. Kellik sorunu olan erkekler genellikle, gür saçları olanlara karşı duyulan kıskançlık hissini yaşamışlardır. Çünkü onlar saçları olan kimselerin sahip olduklarına karşı umutsuzca imrenmektedir. Saç dökülmesi, kamera karşısında ya da sürekli halkın gözü önünde olan kişilerin iş yaşantısında sıkıntı çekmelerine de neden olabilmektedir. Sonuçta saç dökülmesinin pek çok duygusal sonuçları olabilmektedir. İyi haberse saç dökülmesi destek tedavi yöntemleri ile yavaşlatılabilmekte hatta kellik problemine saç ekimi ile kalıcı olarak çözüm sağlanabilmektedir. Kaynak:gelecekteknolojisi.com


Saç Dökülmesinin Psikolojik Neden ve Sonuçları

Trikotillomani: Saç yolma takıntısı: Saç yolma takıntısı olan kimseler belirli bölgelerdeki saçları yolma eğiliminde oldukları için, trikotillomaniye bağlı saç dökülmeleri tipik olarak yamalar halinde görülür. Bu sebepten kaynaklanan saç dökülmelerinin etkili şekilde tedavi edilebilmesi için, öncelikle trikotillomaniyi doğuran psikolojik ve duygusal nedenler tedavi edilmelidir.

Stres: Stres bazı durumlarda yaygın saç dökülmesine neden olabilir. Bu tür saç dökülmesi androgenetik alopesiden farklıdır. Stres sebebi ortadan kaldırılırsa, dökülen saçlar yaklaşık bir yıl içinde yeniden çıkar.

Stres ve Saç Dökülmesi

Deri hastalıkları ile stres ve ruhsal olaylar arsındaki ilişki öteden beri bilinir. Kişi psikolojik sıkıntılarını kişisel yada ailsel sorunlarını bir dermatolojik problem halinde yansıtabilmektedir. Ayrıca kendiliğinden oluşmuş bir deri problemi (saç dökülmesi) kişide vücut imajını zedeleyecek bireysel, psikolojik bozukluklara ve hatta psikososyal olumsuzluklara yol açabilmektedir. Kısaca anlatılmak istenirse, saç dökülmesi ve stres arasında iki çeşit ilişki söz konusudur: 

1. Birinci ilişki nörotik bir ruhsal yapının desteklediği görünürde organik bir neden olmaksızın, stresin körüklediği saç dökülmeleri oluşabilir. 

2. İkinci ilişki ise saç dökülmesi sonucu oluşan görünüme karşı kişinin geliştirdiği psikolojik reaksiyonlardır. 

Stres zemininde gelişen saç dökülmelerine ilişkin çeşitli önlemler çok eski tarihe dayanır. Tıp literatürü ani, ciddi stres sonucu ortaya çıkan dramatik saç kayıpları örnekleri ile doludur. Sevilen birinin ölümü, sevgiliden ayrılık, iş kaybı,? gibi akut, ciddi stres halleri çarpıcı, hızlı, şiddetli saç dökülmelerine yol açabilir ve bu duruma stresle tetiklenen telojen effluvium denir. 

Kronik, sinsi, yavaş gidişli saç dökülmelerinde, dış etkilerin yanında psikonevrozlar ve kronik anksiyete de etkilidir. Burada saç köklerinin anajen evreden telojen evreye prematür presipitasyonu yoluyla strese yanıt oluştuğu düşünülmektedir. 

Alopesi areata (Saç Kıran): Madeni para büyüklüğünde, yani 2-2,5 cm çapında dairesel ? oluşan saç dökülmesidir. Her iki cinste oluşabilir. Çoğu vaka kendiliğinden geçer. Bu hastalığın ortaya çıkışında psikososyal streslerinetkili olduğu gösterilmiştir. Özellikle çocuk hastalarda yapılan incelemeler saç dökülmesi öncesi dönemde çocukların negatif yaşam olaylarıyla karşı karşıya kaldıkları tespit edilmiştir. 

Psikolojik stres sonrası olan saç dökülmelerinin altında yatan esas olay psiko-nöroendokrin sistem ile immun sistem arasındaki karmaşık etkileşmedir. Yani immun sistem psikolojik olayların etkisiyle harekete geçer ve sonuçta saç dökülmesi meydana gelir. 

Stres ile saç dökülmesi arasındaki ikinci ilişki saç dökülmesinin yarattığı psikolojik sorunlar (stres)dır. 

Saçı dökülen insanlarda yapılan çeşitli psikolojik ölçümler benlik duygusu, vücut imajı, öz saygı, kendine güven gibi duyguları etkilediği ortaya çıkmıştır. 

Saç dökülmesi yaşayan kadın ve erkeklerde yapılan çalışmalarda erkeklerde saç kaybının artmasıyla depresyon, içe dönüklük, aşırı sinirlilik, özbenlik duygusunda azalma gibi olumsuz sonuçlar çıkarken, kadınların da günlük yaşamlarını negatif etkilediği ve sosyal problemler yaşadıkları görülmüştür. Erkeklerin aktif olarak bu durumla başa çıkabildikleri ancak kadınlarda saça cinsel kimlik, seksüalite, çekicilik gibi kültürel ve kişisel özel anlamlar verildiğinden başa çıkmaları daha zor olmaktadır. Bu tip kişiler toplum içersinde daha gergin, utangaç davranmakta, boyunlarını daha dik tutmakta (boyun ağrısına yol açan), sık sık saçını yıkamak, kurutmak gibi yöntemlere başvurmaktadırlar. Sonuç olarak stresli, gergin, psikolojik problemleri olan bireyler olmaktadırlar. Tedavi konseptinde bu durum dikkate alınmalıdır. Tedavide bilgilendirme, empatik dinleme ve davranışları iyileştirme gibi psikosoyal destek gerekirse ilaç tedavisi uygulanabilir.

Saç dökülmesinin görünüşü etkileyen bir problemden öte ciddi psikolojik sorunlara yol açtığını belirten Türk Hair Trans Genel Direktörü Handan Acıkök, saçları dökülen insanların yoğun stres neticesinde toplumdan uzaklaştığını söyledi.

İnsanların dış görünüşünde en önemli unsurlardan biri olarak gördükleri saçlarını kaybederken psikolojik olarak geriye gittiğine dikkat çeken Acıkök, saç dökülmesinin sosyal hayatı etkilediğini ve fiziksel görünümün yanı sıra psikolojik rahatsızlıkları da beraberinde getirdiğini belirtti.

Kellik sorununun yadsınamaz bir sağlık problemi olarak tedavisi edilmesi gerektiğinin altını çizen Acıkök, insanların en çok yaz ve kış aylarında zorluklar yaşadığını açıkladı. Türk Hair Trans’ta saç ekimi hizmeti verdikleri hastalardan aldıkları geri-bildirimleri aktaran Handan Acıkök, sağlık gerekçelerinin ciddi bir sorun teşkil etmesine karşın saç ekimi kararı alırken psikolojik nedenlerin ağır bastığını belirterek şunları söyledi:

“Saçları seyrelen ya da tamamen kelleşen insanların, bu eksikliği kendi iç dünyalarında ciddi bir sorun haline getirdiklerini gözlemliyoruz. Saç dökülmesini beklenmedik bir kayıp olarak algılıyor ve bunu kabullenmekte zorlanıyorlar. Saçsızlık bir sağlık sorunu; ancak özgüven kaybı, dikkat çektiğini düşünme takıntısı, sosyal ilişkilerde kendini eksik hissetme gibi psikolojik sonuçları kişinin hayatını daha fazla etkiliyor. Saç ekimi işleminin ardından hastaların sosyal hayatları olumlu yönde değişiyor, adeta kendilerini buluyorlar. Saçları dökülmüş olan ve bunu bir problem olarak görmeyen insanlar dahi saç ekiminin ardından bir psikolojik rahatlama içine girdiklerini ifade ediyorlar”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Psikiyatri Haberleri