Kadın ve Depresyon
Sosyal varlık olarak dünyaya gelen kadın, her insan gibi gelişim ve değişim süreçlerinden geçmektedir. Akademik, sosyo-kültürel, psikolojik, sosyolojik gelişim süreçlerinde hayatında kendine yer edinen, tutunabilen kadın yaşamında karşılaştığı stresör faktörler karşısında baş etme stratejilerini kullanabilme yetilerine sahip bir birey olarak yaşamına devam edebilmektedir. Diğer yönden akademik hayatını genişletebilecek, eğitim seviyesini yükseltebilecek olanakları dünyaya geldiği ailesinden bulamamış, kültürel seviyesinin farkında olmayan aile yapısına sahip, söz hakkı tanınmamış ,engellenmeler yaşamış kadın hayatın özgürlüğünü ve güzelliklerini yaşayamadan birden kadın olarak soluğu kocasının yanında bulmaktadır ve yaşaması gerektiği fakat gelişim ve değişimleri yaşatacak ailesinin olmadığı yaşam çerçevesinde açılmamış kavuğunu kırma içgüdüsü ile yaşamda yavaş yavaş ilerlemesi gerekirken kabuğundan hızla çıkarak koşmaya başlar
Evliliği süresince dış yaşamdaki her şey ona cazip gelmektedir. Aile sorumluluğunu üstlenmek yerine evliliğini cazip hale getirmek için çocuğuna ve eşine karşı sorumsuz davranışlar sergileme, farklı karşı cinsiyle yakın ilişkilerde bulunma gibi toplum tarafından onaylanmayan kadın, yalnızlık, suçluluk, kendini değersiz hissetme duygularını yaşayarak soluğu devlet tarafından korunma ve barınma ihtiyacının karşılandığı kurumlarda alır
Kurum bakımına alınan kadın yaşadığı boşluk hissini gidermek adına yardım ister ve barınma, psikolojik, isdihdam ihtiyaçları karşılandığında iyi olma hissine ulaşmak yerine geçmişinde maruz kaldığı travmalar bilinç altından yavaş yavaş bilincine çıkmaya başlar. Yaşadığı ikili ilişkilerde duygusal yatırımları erkeklere oranlara daha fazla yapan kadın, duygularını erkeklerden daha fazla içselleştirdiği için suçluluk hissi ile kendi benliğini sorgular, bu nedenle kadınların depresyon geçirmeye daha yatkın oldukları bilinmektedir.
Duygudurum Bozukluğu: Depresyon
Depresif bozukluklar; temel bozukluğun duygu durumda olduğu, duygu durum bozukluğuna bilişsel, psikomotor, psikofizyolojik ve kişiler arası ilişki bozukluklarının da eşlik ettiği bozukluklardır. Depresif bozukluklar DSM-IV'de; major depresif bozukluk, distimik bozukluk ve başka türlü adlandırılamayan (BTA) depresif bozukluklar şeklinde sınıflandırılmışlardır (APA 1990).
Depresyon nedir?
Depresyon uzun süre devam eden ve kişinin hayatını olumsuz şekilde etkileyen mutsuzluk, hayattan keyif almama halidir. Değersizlik, aşırı suçluluk, yalnızlık, üzüntü, ve ümitsizlik duyguları ile karakterize edilir. Depresyondaki kişide intihar düşünceleri de olabilir.
Depresyon Belirtileri
Depresyon belirtilerini, duygusal, fiziksel, davranışsal, zihinsel belirtiler olmak üzere dört alanda açıklayabiliriz.
1.Duygusal Belirtiler: Üzüntü, Kaygı, Suçluluk, Öfke, Çaresizlik, Ümitsizlik, Kendini değersiz ve önemsiz hissetmek
2.Fiziksel Belirtiler: Uyku düzeninde değişiklik (normalden az ya da fazla uyuma), İştahta değişiklik (normalden az ya da fazla yeme), Cinsel isteksizlik, Enerji azlığı, Yorgunluk hissi, Çeşitli ağrılar
3. Davranışsal Belirtiler: Sebepsiz ağlama nöbetleri, İnsanlardan uzaklaşma, Daha önce zevk alınan iş ve aktivitelerden zevk alamama (anhedoni), son zamanlarda fazla alkol almaya başlama veya yatıştırıcı ilaçları kullanma ihtiyacı hissetmek
4.Zihinsel Belirtiler: Konsantrasyon güçlüğü, unutkanlık, kararsızlık
Literatürde depresyona yakalanma riski yüksek gruplar arasında kadınlar, yaş(orta yaşlar), sosyo-ekonomik durum, aile öyküsü, çocukluk dönemi, kişilik özellikleri, postportum (doğum sonrası) dönem yer aldığı görülmüştür.
Depresyonda Tedavi: Depresyonun tedavisinde, İlaç tedavileri, Psikoterapiler, Kombine tedaviler, Elektrokonvulzif terapi uygulanmaktadır. Tedavide ilk karar verilmesi konu hospitalizasyondur. Hospitalizasyon kriterleri arasında bireyin intihar düşüncesinin olması, yeterli sosyal desteğe sahip olmaması, ilgilenen güvenilir yakının olmaması, bireyde psikotik belirtilerin olması, bedensel rahatsızlığının olması yer almaktadır.
Depresyonunuzu Yenmek ve Depresif Belirtiler ile Baş Edebilmek için
Farkındalık seviyenizi yüksek tutmak, ruh sağlığınız da yolunda gitmeyen durumlar karşısında kullanabileceğiniz etkili araçtır. Depresyonunuz ile baş edebilme stratejilerini geliştirebilmeniz için size yol gösterici bilişsel yetiniz farkındalığınız olacaktır.
Depresyonunuza sebep olan etkenlerin farkında olun.
İşlevsel olmayan (olumsuz düşünceler) düşüncelerinizi fark etmeye çalışarak işlevsel olan ( olumlu düşünceler) ile değiştirmeye çalışın. Depresif belirtilerinizi yoğun bir biçimde yaşıyor ve zihinsel süreçlerinizde gerileme, dikkatinizi belirli bir düşünceye odaklamada güçlük çekiyorsanız uzmandan yardım alın.
Yaşamınızda oluşturduğunuz başarılara ( iyi eş ve ilgili ebeveyn rolünüz, başarılı yönetici veya işyerinde güvenilir personel olmanız, arkadaşınıza güvenilir dost olmanız gibi ) , hayatınızda mutlu olduğunuz anlara ve deneyimlerinize odaklanın.
İnsan sosyal varlıktır. Doğuştan var olan ancak doğru yönde dışa-vurulması ve kullanılması beklenen sosyal yönünüzü aktif hale getirin.
Kişilik özelliklerinizle uyum sağlayabilecek sizi mutlu edebilecek birkaç tane hobi edinin.
Düzenli olarak spor yapın. Spor yaptığınızda serotonin hormonunuz iyi düzeyde salgılanacak ve kendinizi dinamik, mutlu hissedeceksiniz.
Öfke duygunuzu kontrol altına almak için Gevşeme Egzersizi yapın. Doğru yönde nefes alma egzersizi yapabilmek adına uzmandan yardım almanız gerekebilir.
Başarılı olduğunuz alanlarda gönüllü olarak faaliyetlere katılın.
Her insanın farklı yetenekleri olduğunu unutmayıp size özgü özelliklerinizi ve başarılarınızı düşünün.
Karakteristik özelliklerinizin güçlü yanlarını düşünün ve bu yönde geliştirici çaba gösterin.
Depresif belirtileriniz devam ederse uzmandan profesyonel yardım almayı ihmal etmeyin.