Yönetmenliğini Ümit Ünal'ın üstlendiği ve Selma Ergeç, Mehmet Günsür, Işık Yenersu, Eylem Yıldız ve Serra Yılmaz gibi ünlü isimlerin rol aldığı 'Ses' filminin galası dün akşam 'İstinye Park'ta yapıldı.
Bir psikolojik koku filmi olan 'Ses' filminin oyuncuları, 'Biz filmi çekerken çok iyi hissettik. Çok özel bir film ve senaryoya sahip 'Ses' filmi. İnşallah izleyicilerde beğenir. Biz filmleri türüne göre ayırt edtmiyoruz, bizim için önemli olan hikaye ve bu filmin hikayesi çok güzeldi. Bu filmde olmaktan dolayı çok mutluyuz' dedi. Filmin galasına, Sedef Avcı Kıvanç Kasabalı, Ekin Türkmen, Yeşim Ceren Bozoğlu, Sinan Tuzcu, Levent Üzümcü, Berrak Tüzünataç gibi bir çok ünlü isim katıldı.
Filmin Konusu
Bir çağrı merkezinde çalışan ve yaşlı annesiyle beraber yaşayan genç bir kız olan Derya'nın hayatı bir gün gaipten bir ses duyması ile alt üst olur. Nereden geldiğini bilmediği bu ses genç kızın hayatını korku dolu bir kabusa çevirir. Derya ilk başlarda SES'i duymamaya çalışsa da SES giderek güçlenerek Derya'yı eline geçirmeye başlar. Genç kız sonunda yaşadığı cehennem azabından kurtulmak için SES'in ona yapmasını söylediği şeyleri yapmaya mecbur kalır. SES'in gitmek için tek bir şartı vardır, Derya'nın işyerindeki patronu Onur'u takip etmesi gerekmektedir.
Ümit Ünal bu sezon iki filmle karşımıza çıktı. Aralıklarla film çeken bir yönetmen için arka arkaya gelen bu iki film çok film demekti… Kaptan Feza masalsı yanı kuvvetli ama herkesin dudak büktüğü bir film oldu. Çünkü Ara, Dokuz, Gölgesizler yönetmenin çoğunluk tarafından beğenilen filmleriydi, Ünal’ın senarist yanı ise hiç de yabana atılacak gibi değildi. Bu kez senaryo Uygar Şirin’e ait… Bir korku ve gerilim filmi… Türk sinemasında psikolojik gerilim filmi olmadığı için en azından bir kısmının ilgiyle izlenebileceğini düşündüğüm filmlerden… Annesiyle yaşayan Derya’nın gaipten sesler duymaya başlaması ve seslerin peşinden bilmedik yerlere gitmesi ve olayları sancılı da olsa çözmesi üzerine film… Filmde gaipten gelen seslerin de her şeyin de sonrasında bir açıklaması var. Rüya ve gerçeğin birbirine karıştığı, çok fazla dışardan (efektif) korkutucu etkiye sahip olmayan ve bu anlamda başarılı sayılabilecek bir film… Gayet iyi tempoda giden film, olaylar çözülmeye başlarken biraz heyecanını yitirse de mekan kullanımı, oyuncuların performansı ve karanlık atmosferiyle en azından bizim sinemamız adına bir yenilik sayılabilir… Sonuçta örneklerini özellikle uzakdoğu – japon sinemasında görmek mümkün olsa da!
SENARYODA SEÇİCİ DEĞİLİM
* Filmdeki tehlikeli sahnelerde dublör kullanmayan Günsür, şunları anlattı: "Bana gelen senaryolarda çok seçici olduğum söylenemez.
* Ben rolümü iyi oynamaya çalışırım. Ama bu filmin senaryosu da çok güzel.
* Ekstrem sporlara meraklıyımdır.
* Zaten dublör kullanacak kadar tehlikeli bir sahne değildi. Beni iplerle bağladılar yine de. Sonra montajda ipleri silmişler."
İVEDİK ÖDÜL ALMAZ!
'Ses' filmi ile psikolojik gerilim türünde başarılı bir örnek verdiğini belirten yönetmen Ümit Ünal da ticari filmlerle ilgili yorum yaptı. Ünal, şunları söyledi: "Sinema Türkiye'de o kadar kaliteli değil.
Ticari filmler de iyileşirse sinemasal kalite açısından ödül alabilirler. Elbette bir festival 'Recep İvedik'e değil Nuri Bilge Ceylan ya da Semih Kaplanoğlu'nun filmlerine ödül verecek. Bunun tartışılacak bir tarafı yok çünkü sinemasal kaliteleri eşit değil. Türkiye'de özgün şeyler söyleyebilen, başarılı işlere imza atan insanlar genelde bağımsız sinemacılar ya da küçük bütçeli filmler yapan kişiler arasından çıkıyor. Büyük paraya sahip olan insanlar genelde sanatçıları özgür bırakmıyor."
İnternet Medyası ve Ajanslar