Psikoloji Eğitimlerinde Sertifikalar ve Geçerlilik

Maruf BEÇENE

Bir süredir yazmayı düşünüyordum. Ancak fırsat bulabildim. Malumunuz psikoloji mesleki eğitimleri Türkiye'de bir furyaya dönüştü. Eğitimlerin yoğun ve çeşitli olması elbette rekabetçi yaklaşımın bir sonucu olarak kaliteyi arttırır. Bu ayrı bir mevzu. Ancak sertifikalar ve geçerlilikleriyle ilgili bazı hususları bilmekte veya paylaşmakta yarar vardır.

Bilindiği üzere Türkiye’de ruh sağlığı yasası yok. Psikoloji alanının ne bir odası ne de bağlı olduğu bir konfederasyon var.  Yasa olmadığı için denetleyici kurul ve kurumlar yok. Bunun bir sonucu olarak bir akreditasyon merkezi de bulunmamakta. Mevcut derneklerin inceleme, denetleme ve yaptırım yetkileri doğal olarak olamaz. Çünkü bunlar adı üzerinde dernek. Dernekler sadece kendi üyeleri ile ilgili sınırlı alanlarda çeşitli müeyyideler uygulayabilir. Bunlarda caydırıcı olmaktan uzak mueyyideler. Dolayısıyla ruh sağlığı alanında yasal mevzuaat, kurum ve kuruluşlar anlamında çok büyük bir boşluk var. Bunun doğal sonucu olarak suistimaller ve doğru olmayan kulis bilgileri alan mensuplarında ciddi endişelere neden olabiliyor. Ben sertifikalar konusunda bildiklerimi paylaşacam. Kişisel görüşümü yansıtan yaklaşımlar. Yanlış veya katılmadığınız bir nokta varsa yazı katkılarınıza açık.

Şu cümlenin altını çizerek kaydetmenizi istiyorum.

Dernekler, Üniversitelerin sürekli eğitim merkezleri ve özel kurumların vermis olduğu sertifikaların resmi belge olma vasfı yok. Verilen sertifikalarla bir yetkiye sahip olmuş sayılmıyorsunuz. Yetki, sınırlar ve sorumluluk alanlarında tek geçerli belge mezun olduğunuz lisans programının diplomasıdır. İşi biliyorsanız sertifikaya ihtiyacınız yok. Bir eğitime gidecekseniz mesleki beceri kazanma amacıyla gidin. Gitmişken belgenizi de alın. Ama belge için eğitime gitmenin bir mantığı yok. Bu noktada bir istisnayı belirtmekte yarar vardır. Bazı durumlarda sertifikalı uygulayıcı olmak gerekebilir. Örneğin CAS, WÇZÖ IV …vb testlerde sertifikalı uygulayıcı olmak gerekir.

Şimdi ben bu yazıyı neden yazdım. Bu konu gerçekten suistimal edilmeye başlandı. Sosyal ağlarda öyle eğitim duyuruları var. Hayrete düşmemek elde değil. Bazılarını not almıştım:

Tek eğitim üç sertifika

İki günlük oyun terapisi eğitimlerinde uygulayıcı sertifikası

Üniversite onaylı sertifika

Psikolojik değerlendirme araçlarında iki günde uygulayıcı sertifikası

Projektif değerlendirme eğitimlerinde iki gün sonunda uygulayıcı sertifikası

Çekiliş var arkadaşlarını etiketle uygulayıcı olma şansı yakala …vb

Liste uzayabilir. Bir kaç eğitim örneği paylaşacam. Siz mukayase edin.

Örneğin projektif değerlendirme eğitimleri ile ilgili bir örnek:

Rorschach, CAT, TAT testlerinin eğitim ve süpervizyonları  yaklaşık iki yıl sürebiliyor. Bunu 2 günde veren kurum yada kişiler var.

Bir başka örnek oyun terapisi eğitimleri. Size  tuhaf gelecek ama aslında oyun terapisi adında  bir eğitim yok. Oyun terapisinin temel modülü olur. Sonrasında oyun terapisi yöntemleri var. Örneğin Çocuk Merkezli Oyun Terapisi (Yönlendirmesiz Oyun Terapisi), Theraplay, Filial Terapi, Deneyimsel Oyun Terapisi, Gelişimsel Oyun Terapisi, Kum Terapisi, Psikodinamik Oyun Terapisi, BDT Temelli Oyun Terapisi …vb Liste uzayabilir.

Örneğin bu modüllerden sadece Çocuk Merkezli Oyun Terapisi süpervizyonla beraber dört ay sürebiliyor. Çoklu modüller ise iki yıl sürebiliyor. Mevcut durum buyken iki günlük uygulayıcı oyun terapisi eğitimleri etik olmadığı kadar iyi niyetleri suistimaldir.

Bu ve benzeri bilgileri staja gelen aday psikologlara, ders veren hocalara bildirmekte yarar vardır.

Yurt dışında mesleki eğitim süreçleri genellikle şu şekilde ilerler. Eğitim veren kurum veya enstitü eğitim duyurusuna çıkar. Kimler katılabilir kısmında "ruh sağlığı meslek mensupları" ibaresi yer alır. Çok ayrıntıya girmezler. Çünkü ruh sağlığı alanında çalışmayan kişiler zaten bu eğitimlere başvurmuyorlar. Katılımcı gruplar oluştuktan sonra temel eğitim modülü verilir. Sonrasında 2. 3. seviye modüller başlar. Bu süre içinde terapist adayı, katıldığı eğitimlerle ilgili uygulama çalışmalarına başlar. Gerekli durumlar için bir süpervizör desteği alır. Danışanlarını değerlendirip mesleki incelikler konusunda özel beceriler edinir. Süpervizyon desteği çoğu zaman ucu açık bir süreçtir. Uzman ihtiyaç duyduğu herhangi bir zamanda süpervizörle çalışır. Süpervizyon ve uygulama süreçlerini başarıyla tamamlayan terapistler, ilgili kurum tarafından sertifikalı uzman olarak kabul edilerek kendisine belge verilir. Sertifikalı terapist belgeleri başarıyla tamamlanmış bir sürecin sonunda verilir. Belgenin üzerinde uygulayıcı yazmasının bir karşılığı yok. Burada esas olan belge değil. Terapistin mesleki beceri kazanma sürecinde sergilediği performans ve bu performansın yetkin bir değerlendirme kurulu tarafından uygun bulunup onaylanmasıdır.

Bu bağlamda özetle şunu söyleyebilirim: Uzmana danışmanlık hizmeti sürecinde yarar sağlamayan eğitimlere ait sertifika adı altında verilen belgeler değersiz bir kağıt hükmündedir. Maksat belge biriktirmek ise evinizden renkli çıktı da alabilirsiniz.